Türkiye'nin 'T'si -Yiğit Bulut Son günlerde sokak konuşmalarında en çok duyulan cümle; satılan mal yani Telekom o kadar önemli ki; özelleştirilen 'T' Telekom'un değil, Türkiye'nin 'T'si. Sevgili dostlar, yukarıdaki tez ifade olarak 'aşırı' noktalara kaçsa dahi altında çok önemli bir gerçek yatıyor; Türk kamuoyu Telekom'un neden satıldığını, satanlar rasyonel bir şekilde açıklayamadığından, anlayamadığı gibi sonucu da içine sindiremiyor. Daha açıkçası; bu satış halkın vicdanında şimdiden mahkûm oldu.
Peki satanların bildiği ve halkın göremediği bazı gerçekler olamaz mı? Denklemi ister sağdan ister soldan analiz edin, bu satışı 'rasyonalize' edecek yani 'aklileştirecek' çıkarımlara varmanız çok zor. İsterseniz gelin denklemi sorgulayan bazı sorular soralım, siz de cevaplarını arayın! 1- Türk Telekom sabit hat işletme tecrübesi olmayan Oger'e satılırken, Yunanistan'ın Telekom şirketi (bu şirketin yüzde 51'i devlete ait, kalanı halka arz edildi) Türkiye'nin çevresindeki Telekom şirketlerini ele geçirme operasyonu başlattı. Bölgesinde dev olma iddiasında olan bir devlet olan Türkiye, Yunan Telekom'un sadece iki katı kadar personel ile 7 kat büyük olan şirketini neden devretme yoluna gitti? 2- Herkese özelleştirme aklı veren AB ülkelerinden İtalya, neden kendi şirketini yabancılar daha fazla vermesine rağmen yerli şirketlere 'kısmi satış' ve halka arz yoluyla özelleştirdi? Ve Türkiye'nin mobil operatörünün bedelsiz devri dahil, Telekom denkleminin İtalyanların eline geçmesine, Türkiye neden bu kadar duyarsız? 3- Türk Telekom dünyanın 13. büyük sabit hat işletmecisi olurken, personel sayısının Alman Telekom'un dörtte biri, France Telekom'un üçte biri olduğu gerçeği neden gölgeleniyor ve istihdam şişkinliği var havası yaratılıyor? Bu noktada en güzel örnek; kapasite olarak Türk Telekom'un yüzde 15'i olan Yunan Telekom şirketinde Türk Telekom'un yarısı kadar çalışan var... 4- Fransa, Almanya, İtalya hatta Yunanistan bile Telekom şirketini 'blok' satmaz iken diğerlerine göre borç oranı sıfır olan ve ciddi kâr eden Türk Telekom neden blok satıldı?
France Telekom'un borcunun Türkiye'nin dış borcu ile kıyaslanabilir ölçülere çok uzak olmadığını düşünürsek, France Telekom'un bile arz edilebildiği bir ortamda Türk Telekom ile ilgili yerli veya yabancı borsalarda 'halka arz' etmeme kararı nasıl aklileştirilebilir? 5- Telekom'un değeri hesaplanırken, yüzde 40'ına sahip olduğu GSM şebekesinin en az 2,5 milyar dolar edebileceği neden konuşulmuyor? Bu rakama varmak da çok zor değil; Turkcell'in yaptığı anlaşmalarda 10 milyar dolar üzerinde fiyatlandığını (piyasa değeri ortalaması da aynı sonucu verir) ve Türk Telekom'un kendi şebekesi ile birleştirerek yüzde 40'ın sahip olduğu GSM şirketinin de abone sayısı olarak Turkcell'in dörtte biri olduğunu varsayarsak, sonuç çok açık; Telekom'un payına düşen en az 1 milyar dolar. Bu noktada bir hatırlatma; GSM ihalesine girip yanlış iş planı sonucu zarar eden bir yabancı şirket neden Telekom'un GSM operatörü ile birleştirildi anlamış değilim. 6- Yetkililer, şirketin satış sonrası yüzde 45 payının hâlâ devletin elinde olduğunu ve dolayısıyla edilecek kârın yüzde 45'ini alacaklarını söylüyorlar. Peki ya Telekom kâr etmez hatta zarar gösterip devamlı yeni yatırım kararı alırsa? O zaman devlet içine devamlı para mı koyacak? Türkiye'nin en yüksek kurumlar vergisini ödeyen Telekom bu durumda tarif edildiği gibi kamu yararı adına özelleştirilmiş mi olacak? Sonuç : Telekom'un, Türkiye'nin dünya genelinde bu kadar olumlu algılandığı bir dönemde neden borsalarda arz edilmediğini ve neden blok satıldığını anlamak mümkün değil. Bunu ben anlayamadığım gibi Türk kamuoyu da hiçbir zaman anlayıp kafasında ve vicdanında rasyonel bir hale getiremeyecek. Böyle bir denklem içinde de yapılacak tek bir hamle var; yargıya güvenmek ve yargının kararını beklemek.
Son söz : Türkiye'nin 'T'si yargıya emanet!
|