|
Elektrik Mühendisleri Odası, 8 Ocak 2006 tarihinde yaptığı basın açıklamasıyla, Oger Telekom'un Türk Telekom personeline yönelik politikasına karşı tepkisini ortaya koydu.
OGER TELEKOM ÇALIŞANLARA GÖZDAĞI VERİYOR Türk Telekom özelleştirmesinin ilk olumsuz yansımaları personel politikalarıyla ortaya çıkmaya başlamıştır. Türk Telekom personeli yasal durumu bile netleşmeden tercih yapmaya zorlanmaktadır. Personelin nakil hakkına ilişkin olarak düzenleme öngören Elektronik Haberleşme Yasa Tasarısı TBMM'de beklemekte, ancak mevcut yasal düzenleme çerçevesinde personele tanınan 150 günlük nakil hakkı süresi giderek kısalmaktadır. Bölge toplantıları düzenleyen şirket ise, çalışanların 12 Nisan 2006 tarihinde sona erecek olan yasal haklarını kullanmadan 5 hafta içinde ilk kararlarını vermelerini istemektedir. Şirket, bu süre içinde kendileriyle çalışmak istediğini bildiren personel için "daimi personel" ifadesini kullanırken, nakil hakkından vazgeçmeyen personelin ücret artışlarından yararlandırılmayacağını açıklayarak, aba altından sopa göstermektedir. Çalışanlara yasayla verilmiş olan sürenin yok sayılarak böyle bir mantığın devreye sokulması hukuki olmadığı gibi etik ilkelerine de uygun değildir. Memur statüsünde olmayan yaklaşık 30 bin personel şirketin iki dudağın arasından çıkacak söze bağlı konumda geleceklerinin ne olacağını beklerken, yaklaşık 25 bin kapsamdışı ve sözleşmeli personel de toplu nakillerle kurumun boşalmasını önlemek amacıyla şirketin insiyatifine terk edilecek biçimde kurumda çalışmaya devam etmeleri için ikna edilmeye çalışılmaktadır. Türk Telekom'un yüzde 55 hissesini devralan Oger Telekom'un, bölge toplantılarında yaptığı açıklamalar ise çalışanların iş güvencelerinin söz konusu olmayacağını açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Şirket kendince bir iş güvencesi tanımı yapmakta, istediği çalışanla istediği sürede sözleşme imzalayabileceğini açıklamaktadır. Böyle bir uygulama ile çalışanların sözleşme süresi bitiminde işe iade davası açma haklarını kullanmalarının önüne geçilmekte ve mevcut iş piyasasında geçerli olan süresiz sözleşme düzeni sona erdirilmektedir. Şirketin yaptığı değerlendirmeler, taşeronlaştırmanın "şimdilik" düşünülmediğini, kurumun personel yapısını istedikleri gibi şekillendirdikten sonra bazı işleri taşeron şirketlere gördüreceğinin işaretini vermektedir. Bugüne kadar Ankara, Trabzon ve Adana'da bölge toplantıları düzenleyen şirket bir taraftan personele şirin görünerek kurumun toplu nakillerle boşalmasını önlemeye çalışmakta, diğer taraftan "kendi yapısına uygun görmediği çalışanları kurumdan ayıklamak" için süre kazanmak istemektedir. Bu kapsamda TBMM'de bulunan yasa tasarısıyla Telekom çalışanlarına 5 yıl boyunca kamuya geri dönüş olanağı sağlanması, nakle tabi personelin en azından 5 yıllık süre için iş güvencelerinin korunması açısından olumlu bir adım olarak görmekteyiz. Ancak bu süre içinde şirketin çalışmak istemediği personeli her zaman "istihdam fazlası" olarak Devlet Personel havuzuna gönderme olanağı elinde bulunmaktadır. Personelin çoğunluğunun nakil istemesi durumunda Oger Telekom'un yeni bir yapılandırma gerçekleştirmeye fırsat bulamadan zor durumda kalacağı, şirket çalışmalarının aksayacağı ve çalışanlar arasından istediği gibi seçim yapma olanağını yitireceği açıktır. Bu nedenle toplu nakillerin olmasını önlemeye yönelik olarak 5 yıllık bir süre kazanımı şirket açısından önemli bir adım olarak görülmektedir. Şirket, çalışanların 150 günlük yasal süre dolmadan karar vermelerini talep ederek, ilk testi yapmak istemektedir. Şirketi istediği gibi yapılandırabilmesi için gerekli sayıda personelin şirketle sözleşme imzalamayı kabul etmesi durumunda, 5 yıllık bir süreye ihtiyaç duymayacaktır. Böyle bir durumda söz konusu TBMM'de bekleyen Telekom çalışanlarının 5 yıl boyunca kamuya geri dönüş hakkının saklı kalmasını sağlayacak düzenlemenin gündemden düşürülmesi ihtimali de büyüktür. Şirket yöneticileri bölge toplantılarında tanınacak 5 yıllık süre içinde nakil hakkından vazgeçmeyen personele hiçbir şekilde zam yapılmayacağını, mevcut ödemeler dışında hiçbir ödeme yapmayacağını, ancak kendisiyle sözleşme imzalayanların ücret artışlarından yararlandırılacağını bildirmektedir. Telekom çalışanları, havuç-sopa mantığıyla şirket çıkarları doğrultusunda tercih yapmaya zorlanmaktadır. Türk Telekom'un açılan davalar kesin bir sonuca ulaşmadan apar topar şirkete devredilmesi ve yapılan işlemin hukuka aykırı olduğu iddiaları bir sonuca ulaşmadan yıllardır bu kuruma emek vermiş olan Telekom çalışanlarının gelecekleriyle oynanması kabul edilemez. Çalışanlara yasayla verilmiş olan hakların şirketin uygulamalarıyla fiili olarak ortadan kaldırılmasına izin verilmemelidir. EMO olarak bugüne kadar gösterdiğimiz tavrı bundan sonraki süreçte de göstereceğiz, halkımızın özgürce haberleşmesinin savucusu olacağız.
ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI 39. DÖNEM YÖNETİM KURULU
|
|
|