MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

NÜKLEER KARŞITLARI VATAN HAİNİ DEĞİL (CUMHURİYET)


BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ

Prof. Dr. İlhan Talınlı, "Dünyanın çözemediği nükleer atık sorununu Tuzla'daki variller örneği ortadayken Türkiye nasıl çözecek" diye sordu.

İTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhan Talınlı , nükleer enerji santrallarına, radyoaktif atıkların bertarafında yaşanan sorunlar ve Türkiye'yi dışa bağımlı kılması nedeni ile karşı olduğunu belirtti. Nükleer karşıtlarının ''vatan haini'' gibi görülmesini eleştiren Talınlı, ''Benim bütün korkum, bir gün bu ülkede nükleer santral için referandum yapılırsa santrala evet diyen bir halkın çıkmasıdır'' dedi.

Prof. Dr. İlhan Talınlı, nükleer enerji türünün 1960'lardan beri büyük bir gelişme göstermesine karşın geldiği noktada temiz enerji olarak nitelenemeyeceğini söyledi. Ekosistemin yararına olmayan hiçbir şeyi destekleyemeyeceğini belirten Talınlı, ''Çünkü çevre diyetini alır. Çevre politikaları diğer tüm politikaların üstündedir. Bütün politikalar çevrenin kısıtlayıcı faktörlerine bağlıdır. 'Burada sanayileşeyim' demenin bir bedeli vardı. İzmit Körfezi'nde sanayileşmenizin sonucunda çevre diyetini almıştır'' dedi.

Talınlı, Türkiye'ye 40 yıldır süren nükleer santral yapma planlarının; özellikle Sevr'den sonra ülkemizi alamayan emperyalist güçlerin çevre kaynaklarını kullanmak üzere topraklarımıza girme çalışmalarının sonucu olduğunu vurguladı. İzmir'e su sağlayan havzada altın madeni açılmasının, Tuzla'ya atık varillerinin gömülmesinin, Samsun'a varillerin dökülmesinin bu anlama geldiğini söyleyen Talınlı, ''Bu manzaraya karşın 40 yıldır planlanan nükleer santralları kurmak istiyorlar. Uranyum parçalama teknolojisi ile tüm tedbirleri alıp 'Şuraya reaktör kuruyorum' diyorsunuz. Bağlı olduğu hammadde uranyum F6. Türkiye'deki rezervi 2 bin 500 ton. Uranyumun madenden çıkarılıp cevher zenginleştirmesine tabi tutulmaya başlamasından itibaren bir radyoaktif atık tehlikesi ile karşı karşıyayız'' dedi.

ATIKLARIN DEPOLANMASI

Reaktörden ''transuranik elementler, yüksek radyoaktiviteli atıklar, düşük radyoaktiviteli atıklar ve sıvı-likit-gaz'' formunda olmak üzere 4 tür atık çıktığını dile getiren Talınlı, bu atıkların ABD tarafından 1985'lere kadar okyanus diplerine gömüldüğünü anımsattı. Talınlı, nükleer atıkların İsviçre'de Alp Dağları'na depolandığının bilindiğine dikkat çekerek ''Bir ara uzaya gönderme fikri de vardı. Bunların hiçbiri çevresel olarak kabul görmeyen yöntemler. Bu atıkların miktarları çok küçük olmasına karşın füzyon ürünlerinin devamlı ışıması 400-500 yılı buluyor'' diye konuştu.

' TOROSLAR'A GÖMECEKLERDİ'

10 yıl önce Akkuyu'da nükleer santral için ihale açıldığında atıkların Toros Dağları'na gömülmesinin düşünüldüğünü söyleyen Talınlı, şöyle devam etti: ''Nükleer enerjinin teknolojisine hiçbir lafımız yok. Taşıdığı riskleri de giderecek yeni bir teknolojinin 2050'lerde mümkün olabileceği söyleniyor. Nükleere, atık yönetiminin mümkün olmaması nedeni ile karşıyız. ABD okyanus diplerine boşaltmaktan vazgeçtiğini açıkladı. Ama Fransa, Japonya ve Almanya okyanus diplerine gömmeye devam ediyor. Dünya üzerinde nükleer enerji teknolojisinin atıklarının nasıl yönetildiği hâlâ bilinmiyor. 4 tür atığın da arıtımı mümkün değil, sadece bir uzaklaştırma yapılıyor nükleer atıklara. Uzaklaştırmanın riskleri de yok edilemiyor. Su erozyonu ile, sızma ile içme suyu akiferlerini etkiliyor, rüzgârla partiküllerin saçılmasıyla ağaçlar üzerinde birikme, bitkide birikme, doğrudan insana bulaşma riski var. 300-1000 feet derinliklere gömmelerde bile o bölgede yaşayan insanların bu atıklardan bir gün mutlaka etkilenmesi mümkün. Atık suyunu bile doğru dürüst arıtmayan bir ülkeyiz. Çöplerimizi bile doğru dürüst toplayamıyoruz. Tuzla'daki variller örneği önümüzde. O atıkları boş alanlara gömüyorsak, önlem alamıyorsak, bir nükleer santralın bütün dünyanın baş edemediği atıklarıyla Türkiye nasıl baş etmeyi düşünüyor?''

Prof. Dr. Talınlı, nükleer santrallara, atık sorununun yanında Türkiye'yi enerji alanında dışa bağımlı bir ülke haline getireceği için de karşı olduğunu vurguladı. Talınlı, yetkililerin 2010 yılında enerji sıkıntısı yaşanacağını iddia ettiklerini anımsatarak ''Elektrik Mühendisleri Odası ve konunun uzmanları, Türkiye'de 2010 yılına kadar enerji açığı yok diyor. Enerji açığı olduğunu iddia eden gruplar petrol kartelleri. Bir nükleer santralın teknolojisi ne olursa olsun ortalama 5 milyar dolara kuruluyor. Kuruluş süresi de 5 yıla yayılıyor. Etrafı ile ideal olarak halkın sağlığı, garantilerin alınması, altyapısının oluşturulmasının garanti edilmesi ile 10-12 milyar dolara kadar çıkıyor. 5 yılda kurulan bu reaktör 2 bin 500 tonluk uranyum rezervi ile ancak 8 yıl süre ile hizmet verecek. 5 reaktör yaptığımızı düşünelim: 60 milyar dolar maliyet çıkıyor'' dedi.

TORYUM BİLMECESİ

Talınlı, uranyum bittiğinde toryuma geçileceğinin söylendiğini ifade ederek ''Bize bu reaktörlerin hiçbir şekilde toryum ile çalışabileceğini söyleyen yok. Toryum diye bir rezervimiz olduğu söyleniyor. Ben daha toryum rezervini görmedim'' dedi.

Talınlı, Almanya'nın 7 yıl önce başladığı bir program sonucunda temiz enerjiye geçiş kararı aldığını anlattı. Talınlı, bu doğrultuda Almanya'nın bütün nükleer santralları 2017 yılında kapatma kararı aldığını, şu ana kadar da 5 tanesini kapattığını belirtti. Bu sürede Almanya'nın 20 bin megavatlık rüzgâr enerjisine sahip olduğuna dikkat çeken Talınlı, ''Türkiye'nin enerji ihtiyacı 30 bin megavatt. Rüzgârdan bu ülkenin enerji ihtiyacının yüzde 50'si karşılanabiliyorsa, sadece yüzde 10'unu karşılayacak nükleer santrallara bu kadar rağbet edilmemeli. Rüzgâr potansiyelimiz Almanya'dan daha az değil'' dedi.

Türkiye'nin güney bölgelerini güneş pilleri, Orta Anadolu'yu rüzgâr gülleriyle donatacak bir enerji politikası olmamasını eleştiren Talınlı, bu potansiyeli kullanmak yerine ABD, Kanada ve Almanya'nın bize satmaya çalıştığı nükleer teknolojiye ilgi gösterildiğini vurguladı.

'REFERANDUM SONUCU ÜRKÜTÜCÜ OLABİLİR'

Talınlı, hükümetin nükleer enerjiyi programına alırken halka hiç danışmadığını belirterek şöyle devam etti:

''Her gelen hükümet, ben yaptım oldu, diyor. Faşizmin bundan daha kötü bir tanımı yoktur. Ama benim bütün korkum, bir gün bu ülkede nükleer santral için referandum yapılırsa santrala 'evet' diyen bir halkın çıkması. Sanıyorlar ki nükleer enerji santralına 'hayır' diyenler vatan haini. 'Bizim de nükleer santralımız olsun, biz de dünyaya başkaldıralım' diye düşünüyorlar. Milliyetçilik damarları kabarıyor. Ben rüzgâr güllerimle, güneş panellerimle enerjimi üretir, hatta dış pazara satarım. Basit bir enerji açığını nükleer santralla kapatmaya çalışarak 3. dünya ülkelerinin cehaleti ile Türkiye'yi eşdeğer tutuyorlar. Terör yasasının 11. maddesine göre radyoaktivite yaymak, tehlikeli atık yaymak, halkın zehirlenmesine neden olmak terör suçuna giriyor. Bu durumda ülkeme nükleer santral getirmek isteyenler teröristtir. Çünkü atığın yok edilmesi mümkün değil, radyoaktivite yayılacağı kesin. Buna neden olma terör suçudur. Bunu davet edenler teröristtir. Ben Enerji Bakanı'nın yerinde olsam derhal istifa ederdim.''



TELE 1- SABAH PUSULASI

28.03.2024
 


Çok Okunanlar


EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR

1 MAYIS’TA ALANLARDAYIZ

ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI - OLAĞAN GENEL KURULU! (ENERJİEKONOMİSİ.COM)

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR (ENERJİGUNLUGU.NET)

MUTLU BAYRAMLAR

EMEK VE BİLİM İLE KURULACAK YENİ BİR TOPLUMSAL DÜZEN İÇİN: YAŞASIN 1 MAYIS!

ENERJİ ALANI YÖNETİLEMİYOR (BİRGÜN)

Okunma Sayısı: 1514


Tüm Basından Seçtiklerimiz

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr


Diğer birimlerin iletişim bilgileri için tıklayınız

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.