Bolivya hükümetinin petrol ve doğalgaz kaynaklarını millileştirme kararı alması, uluslararası tekelleri ve sektörde payı olan devletleri gafil avladı. Devlet Başkanı Evo Morales'in 1 Mayıs günü açıkladığı kararın ardından küresel mali piyasalar dalgalanırken, ham petroldeki fiyat artışı devam etti. Petrolün varil fiyatı 74 doları buldu. Geçtiğimiz aralık ayında yüzde 54 oyla seçilen Morales, uluslararası tekellerin, üretimi kamuya devretmesi için 6 ay süre tanımış ve karara uymayan şirketlerin kovulacağım açıklamıştı. Bu a-çıklamanın ardından, ülkedeki 56 petrol ve doğalgaz rezervi, askerlerin kontrolüne geçti. Piyango bitti! Önümüzdeki günlerde bu rezervler, kamuya ait YPFB şirketinin denetimine geçecek ve YPFB, çoğunluk hisselerine sahip olacak. Yabancı şirketler ise, yeni şartlarla rezervlerde pay sahibi olmaya devam edebilecekler. Nitekim Bolivya Devlet Başkanı Yardımcısı Alvaro Garda Linera, "Uluslararası şirketler para kazanmaya devam edecek, ama kârları normal düzeye inmiş olacak. Daha önce, Bolivya'da faaliyet yürütmek, aşırı kâr nedeniyle piyango gibiydi" dedi. Karara tepki gösteren Avrupa Komisyonu, "endişeli olduğunu" açıkladı. Komisyon sözcüsü, "Bu karar alınmadan önce tartışma ve danışma süreci yaşanmasını umardık" diye konuştu. Benzer bir açıklama yapan ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Eric Watnik, "Kararın Bolivya ekonomisi, özel sermaye yatırımları ve yürürlükteki sözleşmeler üzerindeki etkisinden kaygılıyız" açıklamasını yaptı. Tekeller öfkeli Bolivya hükümetinin aldığı tarihi kararın ardından, ülkede enerji yatırımları bulunan İngiliz tekeli BG'nin hisseleri düştü. Bolivya'daki en büyük yabancı enerji tekeli olan İspanyol Repsol da, piyasa bedelinin yüzde 3'ünü bir günde kaybetti. Ancak İngiliz BP ve Fransız Total'in hisselerinde kayda değer bir etki görülmedi. The Guardian gazetesine konuşan bir petrol analisti, BP ve BG'nin "öfke i-çinde" olduklarını, ancak hükümeti durduracak güce sahip olmadıklarını bildirdi. Adı açıklanmayan analist, bu şirketlerin gerekirse hükümete dava açabileceklerini belirtti ve "Karar, özellikle Bolivya'daki hidrokarbon rezervlerinin yüzde 18'ini elinde bulunduran Repsol için çok ciddi oldu. Petrol şirketleri; Bolivya'dan Rusya'ya kadar hükümetlerin petrol ve doğalgazı tekrar devlet kontrolüne almasından endişeli" değerlendirmesini yaptı. Sektör analisti Nicolas Sarkis de, "Sektörde, Venezüella ve Brezilya ile başlayan milliyetçi hareket, Meksika'ya sıçrayabilir. Şirketlerin serbest faaliyet yürütebilecekleri ülke sayısı giderek azalıyor" dedi. Tarihi bir süreç Petrostrategies dergisinden Pierre Terzian ise, petrol fiyatlarının 70 doları geçtiği mevcut şartlarda, Bolivya'nın aldığı kararın mantıklı olduğunu vurguladı. Fiyat arttıkça, üretici ülkelerin, bütün kârı şirketlere bırakmamak için vergi artırımına gittiğini hatırlatan Terzian, "Ancak bu politika, tarihte ilk kez dünyanın yeni yatırım kapasitelerini artırmaya büyük ihtiyaç duyduğu bir dönemde uygulanıyor" dedi. Terzian, 1970'Ierde Irak ve Cezayir'de olduğu gibi, büyük şirketlerin Bolivya'da da yeni duruma uyum sağlayacaklarım kaydetti. Repsol'ün çıkarlarının tehlikeye girmesinin ardından İspanya hükümeti de sert tepki gösterdi. Dışişleri Bakanlığı, "derin endişe" duyduklarını ve kararın ikili ilişkilere etki yapacağını bildirdi. Repsol Yönetim Kurulu Başkanı Anto-nio Brufau da, "Bu, Bolivya'da faaliyet yürüten uluslararası şirketlere karşı a-daletsiz bir tedbir" diye konuştu. Millileştirme karan, Brezilya-Boliv ya ilişkilerini de etkileyecek. Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva'nın, diğer Latin Amerika liderleriyle görüşeceği a-çıklandı. Görüşmeler bugün, Bolivya, Brezilya, Arjantin ve Venezüella arasında yapılacak. Brezilya ve Arjantin, Bolivya gazının en büyük iki müşterisi ko numunda. Brezilya tekeli Petrobras da, Bolivya doğalgazında en çok yatırımı bulunan yabancı şirket. (GÜNLÜK EVRENSEL, 04.05.2006)
|