MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

RENGÂRENK!.. (BİRGÜN)


BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ

CEMİL ERTEM /Bu yıl Atina'da toplanan Avrupa Sosyal Forumu Avrupa Kıtasını da aşan çok geniş bir yelpazeyi buluşturdu. Bu yıl Atina'da"neler vardı" diye sormak yerine "neler yoktu" demek herhalde daha yerinde olur. Bu, aslında solun devrimi. Kestirme, toptan ama işe yaramayan, çözümler(!) yerine, başımıza gelen ve gelecek olan her konuyu en ince ayrıntısına kadar irdeleyen ve çözüm üreten bir yaklaşım bugün sol için devrimden başka ne olabilir? Atina'da yapılan seminer ve atölyelerde, kuş gribinden, modern sporlarda ırkçılığa, küçük ölçekli kıyı balıkçılığının sorunlarından, 'AB liberalizmine karşı milliyetçi olmadan nasıl mücadele edilir'e kadar bir yığın başlık ve tema işlendi.

Nihayet, "iktidar olduğumuzun ilk sabahı, bütün şirketleri, borsayı, bankaları..." diye başlayan "gelenekten" sıyrılıyor geleceğimiz.

Yani İspanyol ırkçılarının yuhaladığı ETO'yu fark edebiliyoruz, yani hem kıyılarımızı koruyup hem de kıyı balıkçılığı yapan balıkçıların dertleriyle ilgilenmek artık dünyayı değiştirmenin bir parçası.

Evet bu yeni bir enternasyonal. Kendini geçmişle değil gelecekle sınıyor. Eğitimden sağlık sorununa, göçmenlerin sorunlarından borç sorununa kadar bir çok konu ele alınmakla kalmıyor, bunların eleştirilerinden kalkarak yeni bir dünyanın nasıl olması gerektiğine de varılıyor. Dolayısıyla sosyal forumlar IMF, Dünya Bankası ve DTÖ'nün politikalarına insanlığın sosyal yanıtıdır.

KIRMIZI..

Geçen hafta gerçekten savaş - kriz cenderelerinden sıyrılıp biraz olsun nefes alabildiğimiz birkaç gün yaşadık. Örneğin Moreles, Bolivya'nın enerji kaynaklarına kıskançlıkla sahip çıktı ve doğalgaz tekelinin yalnız Bolivya halkına ait olduğunu söyleyiverdi. Ama Brezilya ve Arjantin Bolivya gazının en önemli iki tüketicisi. Brezilya'nın devlet denetimindeki enerji şirketi Petrobras, Bolivya'da enerji yatırımları konusundaki en büyük şirket. Petrob-ras'ın Bolivya'da güç kaybetmesi Brezilya sanayisi için hiç beklenmeyen bir felaket olurdu. Bu durum seçimler yaklaşırken Lula'yı zor durumda bırakacaktı. Ancak Chavez'in de katılımıyla Arjantin'de yapılan üç saatlik toplantıda Morales, hem ülkesinin çıkarları konusunda geri adım atmadı hem de Brezilya ve Arjantin'e enerji akışında kesinti olmayacağının garantisini verdi. Dolayısıyla Latin parlamenter sosyalizmi gaz yüzünden birbirine girmedi. Demek ki, bir halkın çıkarları diğer halklarınkine dokunmadan korunabiliyormuş. Kapitalizmin yarattığı milliyetçiliğin diğerlerini yok sayan düşmanlaştırıcı anlayışının yerine enternasyonal dayanışmanın halkların gerçek çıkarı olduğu bir kez daha dünyaya gösterilmiş oldu.

VE SİYAH..

Bütün bunlardan sonra Türkiye'den örneğin Demirel'den bahsetmek, bahar gelirken kışı soluyalım diye değil, işimizin ne kadar zor olduğunu vurgulamak için gerekli. Demirel-Erdoğan polemiğinde önemli olan, Demirel'in bu çıkışı niye yaptığı değil, kimler adına yaptığıdır. Bunun yanıtını da milliyetçi İlhan Selçuk verdi. Demirel'in yeni misyonu eskisinden farklı değil ve bu, yeni milliyetçi cepheyi örgütlemek. Şemdinli, Ferhat Sarıkaya azli, sınır yığınağı, Demirel'in laik ve milliyetçi bir "sivil" lider olarak ortaya atılması ve Cumhurbaşkanlığı seçimi tartışmaları. Bunların nereden işaret aldıkları da, hangi boşluğa talip oldukları da belli değil mi? İki hafta önce " ABD, Türkiye'de İran'la ilgili yapabileceği her siyasi ve askeri hamleyi koşulsuz destekleyecek ortak arayışına girebilir. Bu arayış AKP hükümetinin alternatiflerini hareketlendirecek kanalları açacak ve AKP'nin sivil ve asker bürokrasiyle çatışması artacaktır. Türkiye'nin Doğusu daha da hareketlenecek, türban sorunu gibi AKP karşıtı cepheyi tahkim edecek sorunlar daha güçlü gündeme getirilecektir" demiştik. Şimdi bu senaryonun aktörleri çıkmaya başladı. Bu senaryo aynı zamanda AKP içindeki çatlağı da büyütecek dinamikleri kaşıyor. Arınç ve Şener bu çatlağın iki kıyısı. Erdoğan bu durumu (hem çatlağı hem de kendisine karşı büyüyen Demirel'li Selçuk'lu cepheyi) gördükçe sinirleri bozuluyor. Anı defteri yırtmak gibi yanlışlar yapıyor. AB süreci de bu arada kesintiye uğrayabilir.

Türkiye'nin eskinin hırsız ve katilleriyle şimdinin şaşkın neo-faşistleriyle yeni bir milliyetçi cephe karanlığına sürüklenmemesi için herkesin işbaşında olması gerekiyor...

DÜNYA: HAMMADDE FİYATLARI..

Dünyadaki krizin belirtisi emtia ve hammadde fiyatları. Geçen haftalarda petrolün arkasına takılan altın henüz soluklanamamışken hammadde fiyatları da geometrik olarak artmaya başladı. Örneğin geçen yıla göre, kağıt, demir-çelik, pamuk, alüminyum gibi kontrol sanayilerin ürettiği yada kullandığı mamuller yaklaşık %25 artmış. Demir-çeliğin tonu 380 dolardan 500 dolara fırlamış. Petrol malum, geçen sene 55-60 dolarlarda idi. Şimdi 70 doların üzerinde. Kapitalizmin bu yeni krizinde emtia ve hammadde fiyatlarının artmasına üç önemli gelişme yol açıyor. Birincisi, küreselleşme ile birlikte kâr oranlarının düşmesine karşı mali sermayenin spekülatif hareketlenmesinin artması ve atıl fonların artık, mali piyasalardan ve kurdan maksimizasyon sağlayamaması. Yani mali piyasalardan çekilmeye başlayan fonların hammadde ve emtia spekülasyonuna yönelmesi. İkincisi, Çin ve doğu faktörü. Buralardaki ucuz emeğin devreye girmesiyle hızlı büyüme ve yoğun talep. Üçüncüsü, ABD ve AB gibi merkezlerin üretim odaklı büyümeden finansal odaklı büyümeye geçmeleri ve bu merkezlerin artık dünya parasını yaratamamaları. Bu durum kendisini hammadde ve emti-a fiyatlarındaki artışla gösterirken, merkez bankaları da faiz silahına başvuruyor. Ancak faiz ateşten gömlek. Kimse korkmadan faiz artıramıyor. AMB geçen haftaki faiz artırımı yine haziran'a erteledi. Bu kriz dalgası ABD'nin savaş hamleleri ile büyüyecek gibi...

TÜRKİYE EKONOMİSİ: NERDEN ÇIKTI BU ENFLASYON..

Yani dünyadaki her şeyin, çakıl taşları dahil, fiyatı artacak, Türkiye yerinde sayacak. Böyle gitmeyeceği belli idi. Nisan ayı enflasyon Merkez Bankasının nokta hedefinin çok üzerinde çıktı. Enflasyon konusundaki tartışmaları dünya ekonomisi bağlantılı yapmak gerekiyor. Türkiye, petrol .aramalı, hammadde ve nihai mallar konusunda "iyi" ithalatçı. Dolayısıyla hammadde ve emtia fiyatlarının artığı bir konjoktürde Türkiye'de fiyatların yerinde sayması mucize olurdu. Stoklar tükenince fiyatlar sıçradı. Şimdi yine faiz ve kur tartışmaları gündeme gelecek.

Enflasyon tartışmaları kurumlar vergisi açıklamalarını boğdu. Türkiye'de kurumlar vergisinde artık bankaların egemenliği var. İstanbul'da en çok kurumlar vergisi ödeyen ilk beşin dördü banka. İş Bankası ilk sırada. Ankara'da ilk on içinde dokuz kamu şirketi var. Bu tablo Türkiye ekonomisinin şu anki resmini veriyor. İstanbul'da ilk 25 içinde yalnız beş sanayi şirketi var. Geri kalanlar banka ve dağıtım şirketleri.

Türkiye tasarruf edemiyor. 2005 de yurtiçi tasarrufların GSYİH'ye oranı %18.4. Bu bir önceki yıl, %20.1 olarak gerçekleşmiş.

Yatırımların GSYİH'ya oranı 2004 te % 25.9 2005 te % 25.1. Tasarruf- Yatırım açığı dış alemden borçlanılarak karşılanıyor. Sanayi, tarım gibi istihdam yaratan sektörler eriyor.

BORSA: SÜRÜNMEYE DEVAM..

Geçen hafta İMKB'deki çıkışın bu konjoktürde çok zor olduğunu söylemiştik. 44.600 noktası geçen haftanın direnci idi. Ancak borsa cuma günü de bunu aşamadı. İMKB, yurtdışı borsalardaki yükselişlerin olumlu etkisiyle alıcılı başladığı günde 44865 puanı gördükten sonra gevşeme başladı. Bileşik Endeks, gelen kar satışlarını 44300 seviyelerinde karşılayarak haftayı 44212.76 değerinden tamamladı. IMF heyetinin temaslarını ve petrol fiyatlarını önümüzdeki hafta takip edecek olan borsa, 10 Mayıs'ta gerçekleştirilecek FED Açık Piyasa Komitesi toplantısını-nın sonuçlarına da, tüm piyasalar gibi, bakacak. ABD Tarım Dışı İstihdam verilerinde 138.000 artış ve işsizlik oranı yüzde 4.7 gelmesiyle, dolar değer kaybetmeye başladı, borsada bir miktar alım yaşandı. Gelen veriler FED'in faiz artırımı konusunda temkinli davranışının süreceğine işaret ediyor. Önümüzdeki günlerde banka kağıtları ve finans kağıtlarına dikkat. Bankaların yüksek karlılığı ve yabancı talebi bu hisseleri orta vadade çekici kılıyor.

PARA VE FAİZ: 'FED SPEAK'

FED'in yeni başkanı Barnenke, henüz Greenspen gibi FED'çe konuşamıyor. Yani "fedspeak" yeni başkanda zayıf. Böyle olunca tüm dünya tam bir faiz karmaşası yaşanıyor. Geçen hafta Barnenke, yine enflasyonun ABD için en önemli korku olduğunu söyleyip faizler konusunda pek öyle iyimser olunmaması gerektiğini, bir önceki sözlerinin yanlış anlaşılmış olabileceğini söyleyiverdi. Yani faiz artırımına devam edebiliriz dedi. Aslında FED, doların değerinin düşmesine enflasyon korkusu nedeniyle pek sıcak bakmıyor. Açıklar nasıl olsa şimdilik finanse ediliyor. Ama Greenspen'in de söylediği gibi bunun sonuna da gelindi. Türkiye dahil birçok ülkeye para girişi ABD faizlerine bağlı. Öte yandan IMF borç ödeme tartışmasını bu sayfada üç hafta önce yapmıştık. Böyle bir şey bu verilerle pek akıl karı değil. Türkiye 13 milyar doları ödediği gün yaklaşık 11 milyar dolar iç ve dış borç yapacak bunun ortalama faizi yüzde 6'nın üzerinde. IMF borcu yüzde 5.5 civarında faiz üretiyor. Birde bu dış açıkla bu borç ödenmez. Merkez Bankası rezervleri önemli değil. Önemli olan Hazine.. (BİRGÜN)



TELE 1- SABAH PUSULASI

28.03.2024
 


Çok Okunanlar


EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR

1 MAYIS’TA ALANLARDAYIZ

ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI - OLAĞAN GENEL KURULU! (ENERJİEKONOMİSİ.COM)

EMEK VE BİLİM İLE KURULACAK YENİ BİR TOPLUMSAL DÜZEN İÇİN: YAŞASIN 1 MAYIS!

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR (ENERJİGUNLUGU.NET)

EMO 49. ÇALIŞMA DÖNEMİ BAŞLADI

MUTLU BAYRAMLAR

ENERJİ ALANI YÖNETİLEMİYOR (BİRGÜN)

Okunma Sayısı: 677


Tüm Basından Seçtiklerimiz

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr


Diğer birimlerin iletişim bilgileri için tıklayınız

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.