MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

ENERJİ KAYNAKLARININ GÖLGESİNDE POLİTİKA (FORUM DİPLOMATİK)


BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ

Körfez savaşları. Iran ve ABD arasında yaşanan ve herkesi "acaba savaş çıkar mı?" diye korkutan atışmalar, ilgiyle izlediğimiz gas-pipeline pazarlıkları ve eski Almanya Şansölyesi Gerhard Schröder'in bir Rus Enerji Devi'nin danışmanlığını üstlenmesi aslında günümüzün en önemli alanlarından birinin "enerji" olduğunu gözler önüne sermekte. Kömür, petrol, gaz, elektrik, atom enerjisi ve yenilenebilinir doğal enerji kaynaklan özünde bizim modem günlük yaşamımızın normal akışını sağlamaktalar.

Kömürün önemini yitirmekte olduğu buna karşın petrol, gaz ve atom enerjisinin neredeyse yaşamımızda hava ve su kadar önemli bir hale geldiği çağımızda doğal olarak enerji politikaları insanlığın geleceği açısından ve de savaş ya da barış gibi hayati sorular gündeme geldiğinde belirleyici olabilmekteler.

Irak'ın sadece başındaki Diktatör Saddam nedeniyle bir savaş alanı haline geldiğine inanmak için çok saf olmak gerekir. Saddam'dan daha beter diktatörlerin altında inim inim inleyen halkların da dünya enerjisine katkı sunamayan topraklarda yaşamak talihsizliğine sahip olmadıklarını da sanırını söyleyemeyiz.

Bu alanda ABD'nin çok gerisinden gelen ve açığını ulusal politikalarla örtmeye çalışan AB'nin son olarak "enerji" alanında çıkardığı "Yeşil Kitap" dikkatli okunduğunda bu gerçeği çok güzel gözler önüne sermekte. AB genelinde elektrik ihtiyacı atom enerjisi sayesinde karşılanmakta. Her ne kadar AB içinde bir çok politik kesim atom enerjisi ile sorunlu olsa da sahip olunan refah ortamının öyle güneş ya da rüzgar enerjisi ile karşılanamayacağı da çok iyi bilinmekte.

Gerçekte içinde yaşanılan çevrenin tüm canlılar için uzun ömürlü olması amacıyla "atom enerjisinin kullanımına son verilmesi" talebi mantıklı da olsa bu yönde adım atılması sadece kağıt üzerinde kalmaya mahkum.

AB son çıkardığı "Yeşil Kitap"ta, geleceğin Enerji Politikasını üç sütun üzerine kurmakta:

- Çevreye en az zararı veren alternatiflere yönelmek.

- Rekabet açısından en ekonomik olanakları yaratmak.

- Tüketim için ihtiyaç duyulan enerji miktarını sürekli garantiye almak.

İşte bu üç sütun da aslında bu hedeflere ulaşılmasının kendi aralarında rekabet içinde ne kadar zor olduğunu göstermekte.

Türkiye için de durum farklı değil.

AB genelinde olduğu gibi Türkiye'de de seçmeninizin otomobili için sunduğunuz yakıtın litresinin ödenebilir olmasını sağlamak, seçmeniniz banyoya girdiğinde havagazının suyunu ısıtması gibi bir doğallığın kalıcılığını garanti etmek ve düğmeye bastığında televizyonunda dizisini ya da maçını seyredeceği elektriğini sürekli kılmak bir zorunluluk.

Eğer "Ben alom enerjisine karşıyım. İstemiyorum. Hem benim düğmeye basımı mı lambam da yanıyor. İşle sorun yok" tarzı saf romantizmin etkisinde değilseniz Türkiye özelinde de atom enerjisi tartışmasının yürütülmesini doğal karşılamak zorundasınız.

Üstelik bu tartışma artık sadece "atom enerjisine evet ya da hayır" tartışması değil. Aynı zamanda bir "güvenlik" tartışması.

Sinop'ta yapılması düşünülen tesislerin İran ya da Kafkaslar'dan kolayca vurulabileceği gibisinden vahim bir ihtimali de göz önünde tutma sorumluluğu gerekiyor bu tarz. tartışmalarda. Türkiye'nin enerji politikasını, kendi geleceği açısından ve AB ile olan ilişkilerinden tamamen bağımsız bir şekilde biçimlendirmesi şart. Enerji sorununa cevabı olmayan bir ülkenin "varlığı" ne derece kalıcı olur diye düşünmek bence yanlış olmaz.

İşte bu nedenle diğer benzeri toplantılarda olduğu gibi 26 Mayıs 2006 Cuma Günü saat 10.30'dan itibaren İstanbul'da Rilz Carlton Oteli'nde Şişli Belediyesi AB Merkezi tarafından yapılacak olan "AB Enerji Politikası ve Türkiye" konulu konferans mükemmel bir tartışma platformu sunuyor.

Alanlarında uzman konumunda olan konuklar. Avrupa Parlamentosu Alman Sosyal Demokrat Grubu Başkanı ve Enerji Politikası Sözcüsü Bernhard Rapkay. İTÜ Enerji Enstitüsü Enerji Planlaması ve Yönetimi Anabilin] Dalı Başkanı Prof. Dr. Serinin Onaylıgil. AB Komisyonu Türkiye Delegasyo-nu'ndan Burçin Pamuksuz. Brüksel'den Çerçeve Programları Uzmanı Burcu Dağürküden ve Alarko Enerji Grubu Koordinatörü Tarhan Günay. bu konuyu çok yönlü ele alacaklar.

Bence Türkiye'de bu tarz tartışmaların sayısının artmasında fayda var. Türkiye AB üyesi olabilir ya da olmayabilir. Bunun sonuçları ile yaşanabilir. Ancak Türkiye'nin enerji sorununu çözmeme lüksü kesinlikle yok. Hem de bu coğrafyada!

                                                          (Ozan CEYHUN, FORUM DİPLOMATİK, 23.05.2006)



TELE 1- SABAH PUSULASI

28.03.2024
 


Çok Okunanlar


EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR

EMO 48. DÖNEM ÇALIŞMA RAPORU YAYIMLANDI

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR

1 MAYIS’TA ALANLARDAYIZ

YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ SEMPOZYUMU

OKTAY FIRAT’I KAYBETTİK…

ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI - OLAĞAN GENEL KURULU! (ENERJİEKONOMİSİ.COM)

EMO 49. ÇALIŞMA DÖNEMİ BAŞLADI

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR (ENERJİGUNLUGU.NET)

EMEK VE BİLİM İLE KURULACAK YENİ BİR TOPLUMSAL DÜZEN İÇİN: YAŞASIN 1 MAYIS!

Okunma Sayısı: 1173


Tüm Basından Seçtiklerimiz

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr


Diğer birimlerin iletişim bilgileri için tıklayınız

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.