Greenpeace ve Avrupa Rüzgar Enerjisi Derneği'nin hazırladığı (European Wind Energy Association / EWEA) "Rüzgar Gücü 12" adlı raporun uygulanması halinde, Türkiye'de 40 milyon kişiye elektrik enerjisi sağlanabilecek.
Greenpeace ve Avrupa Rüzgar Enerjisi Derneği (European Wind Energy Association / EWEA) dün Mimarlar Odası'nda "Rüzgar Gücü 12" adlı raporu ortak bir basın toplantısıyla kamuoyuna duyurdu. Greenpeace Yenilenebilir Enerji Kaynakları Direktörü Sven Teske ve EWEA Başkanı Corin Millas'ın sunumunu yaptıkları rapor, rüzgar gücünün küresel durumu ve birçok ülkenin rüzgar enerjisi için ortaya koyduğu yaklaşımlar hakkında bilgi verdi. "Türkiye açısından önemli bir rapor" EWEA Başkanı Corin Millais, rüzgar enerjisinin artık dünyanın belli başlı güç teknolojilerinden biri haline geldiğini vurgulayarak, "Avrupa halihazırda seragazı salınımlarını azaltıyor ve AB'nin küresel rekabetteki gücü rüzgar enerjisi sayesinde artıyor. Rüzgar gücü, enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesine katkıda bulunuyor. İthalat bağımlılığı, petrol ve gaz fiyatlarına bağlı kararsızlık gibi riskleri azaltıyor, istihdam ve ihracatı ise artırıyor. Yatırım ve istihdam açısından 80 bin milyar Euro'nun üzerinde bir gelir olması gerekir. Bu geliri sağlamak zor değildir" diye konuştu. "Rüzgar Gücü 12"nin hayata geçirilmesiyle birlikte Türkiye gibi enerjisinin yüzde 20'sini ithal eden bir ülke açısından olumlu gelişmeler doğurabileceğini kaydeden Millais, şöyle devam etti: "Rüzgar Gücü 12 ile Türkiye'de 40 milyon kişiye elektirik sağlanabilir. Bu da nüfusun büyük bir bölümü demektir. Karbondioksit gazı yılda 50 milyon ton miktarında önlenebilir. Rüzgar kapasitesi, dünyada son beş yılda yüzde 32'lik bir ortalama hızla büyümüştür. 2003 yılına gelindiğinde dünyadaki toplam, 19 milyon ortalama Avrupalı ailenin elektrik gereksinimini sağlamaya yetecek bir kapasite olan 40.300 MW'a ulaşmıştır" "Rüzgar enerjisi yeni Yatağan'lar olmasını engeller" Greenpeace Akdeniz Enerji Kampanyası Sorumlusu Özgür Gürbüz, TBMM'de Yenilenebilir Enerji Yasa Tasarısı Üzerine tartışmaların hala devam ettiğini hatırlatarak, "Türkiye, Rüzgar Gücü 12'ye dayalı fırsatları kaçırmak üzere. 88 bin MegaWatt'lık teknik potansiyelimizle, rüzgar enerjisi, Türkiye'nin gelecekteki enerji gereksinimini rahatlıkla karşılayabilir. Ayrıca diğer enerji kaynaklarından çok fazla iş olanağı sağlar. Rüzgar enerjisi, yeni Yatağan'lar olmasını engellemenin de en iyi yoludur. 21. yüzyılda rüzgar, güneş, biyokütle gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmemiz gerektiği görülecektir" şeklinde konuştu. "Bağlılıktan kurtulmaya yönelik bir adım" Greenpeace Yenilenebilir Enerji Kampanyası Sorumlusu Sven Teske de, Türkiye'nin yenilenebilir enerjiyi teşvik etmesi için kullanabileceği yöntemlerden birinin de sabit fiyat sistemi olduğunu kaydetti. Teske, "Bir yenilenebilir enerji yasasıyla birlikte yürürlüğe konacak sabit fiyat sistemi, iklim değişimini engellemeye yönelik gelecek yatırımlar için temel oluşturacaktır. Temiz enerjiye harcanan her kuruş, ithal petrole ve dünya pazar fiyatlarına bağılılıktan kurtulmaya yönelik atılmış bir adımdır" dedi. Rüzgar Gücü 12, 2020 yılına kadar dünya elektriğinin yüzde 12'sinin rüzgar enerjisinden elde edilmesi için hazırlanmış bir fizibilite raporu. Rapora göre, bu ölçüde bir büyüme için, ulusal ve uluslararası politika değişikliğinin gerektiği belirtiliyor. Raporun öngördüğü senaryoya göre, 1.200 Gigavat rüzgar gücünün kurulması, bu çerçevede 2 milyon kişiye iş sağlanması ve gezegenin 10 milyar 700 milyon ton karbondioksit salınımından kurtarılması mümkün.
|