01.07.2006 Enerji alanında her fırsatta geçmiş dönem sözleşmelerinden yakınan AKP Hükümeti, bu sözleşmeleri kalıcılaştırırken, enerji alanında yaratılan kaos ortamını derinleştiriliyor. Hukuk devleti ilkesini yok sayan AKP Hükümeti, Yap-İşlet (Yİ) sözleşmeleriyle ilgili yargının verdiği yürütmeyi durdurma kararını uygulamadığı gibi bu kararı yok sayan bir prensip kararı almıştır. Aslında böyle bir prensip kararının kendisi yok hükmündedir. Bu prensip kararıyla Yap-İşlet santralleri için verilen yürütmeyi durdurma kararını uygulamayan yürütme erki, prensip kararının da Danıştay tarafından yürütmesinin durdurulmasının ardından alel acele yasa hazırlığına girmiştir. TBMM'de görüşülen bir yasayla Danıştay'ın aldığı kararı yok saymak üzere geriye dönük olarak Yİ sözleşmeleri özel hukuk hükümlerine tabi kılınmak istenmektedir. Böyle bir girişim ne hukuki anlamda, ne ekonomik anlamda ne de teknik olarak kabul edilebilirdir. Türkiye'nin elektriğinin yüzde 25'ini sağlayan bu santraller durursa elektriksiz kalınacağı iddiasıyla kamuoyuna hukuksuzluk dayatılmaktadır. Öncelikle ülkemizin enerji politikaları konusunda her zaman sorumluluğunun bilinciyle hareket etmiş olan Odamızın görüşü bu santrallerin üretimlerinin durdurulması değildir. Kaldı ki; yargı kararı da santrallerin durdurulmasını şart koşmamaktadır. Hukuka ve kamu yararına uygun çözümler üretmek her zaman mümkündür. Ülkemiz için bir enerji açığı tehlikesi söz konusu ise, yapılan sözleşmelerin içeriği, koşulları her ne olursa olsun her zaman kamunun müdahalede bulunma hakkı vardır. Bu tarz müdahaleler, özelleştirmelerin en yoğun olarak uygulandığı ve hatta “piyasa” ekonomisinin bayraktarlığını yapan ülkelerde bile yapılabilmektedir. Kaldı ki böyle bir müdahale yapılmayacaksa bile söz konusu sözleşmelerin kamu zararına olan hükümlerinin değiştirilme olanağını bir kenara itip, geçmiş dönemin sürekli eleştirilen bu sözleşme hükümlerini kalıcılaştıracak bir yasa değişikliği yapma girişimini de anlamak mümkün değildir. Bugüne kadar AKP Hükümeti, enerji alanında ne geçmiş dönemin yarattığı kamu zararına olan yapıyı değiştirmeye yönelik bir adım atmış, ne de bütünlüklü bir politika ortaya koyabilmiştir. Doğalgaz anlaşmalarında Rusya’yla yeniden masaya oturmuş, görüşmeler Türkiye’nin geçmiş dönemden de daha pahalı doğalgaz almasıyla sonuçlanmıştır. Hükümet, yerli kaynaklara yönelineceğini vaad etmiş; oysa gelinen noktada elektrik üretiminde dışa bağımlılık (doğalgaz başta olmak üzere) artmıştır. YİD( Yap-İşlet-Devret) sözleşmeleriyle santral kuran şirketlerle masaya oturulmuş; sonuçta bu sözleşme sahiplerine ihalesiz, arsa bedeline, mülkiyeti kamuya ait tesislerin devredilmesi için yasa çıkarılmıştır. Yİ sözleşmelerinin yürütmesini Danıştay durdurmuş; AKP Hükümeti Danıştay kararını uygulamamak için prensip kararı çıkarmıştır. Prensip kararının da yürütmesi durdurulmuş; Hükümet bu kez de, yargı kararını tamamen yok sayan bir yasa tasarı taslağı hazırlamıştır. Siyasal iktidarın ve Enerji Bakanlığı’nın, temel kamu hizmeti olan elektrik üretim, iletim ve dağıtım hizmetlerini kamu yararına uygun bir plan ve program dahilinde, kesintisiz, ucuz ve kaliteli bir şekilde sunmak için her türlü kamusal tedbiri alması gerekmektedir. Gündeme getirilen yasa tasarıları derhal geri çekilerek, gerçekleşen kamu zararları sonlandırılmalı, arz güvenliğini garanti altına alacak düzenlemeler yapılmalıdır. ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI 40. DÖNEM YÖNETİM KURULU
|