MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

AKP’DEN ENERJİDE KARANLIK MİRAS


BASIN AÇIKLAMASI

 

AKP Hükümeti döneminde, çok sayıda kurum ve uzmanın yaptığı uyarılara karşın enerji alanında gerekli yatırımların yapılmaması, Türkiye‘yi seçim sonrasında karanlık bir döneme girme riskiyle karşı karşıya bırakmıştır Seçim sonrasında elektrik fiyatlarına da yüksek oranda zam yapılması beklenmektedir.

Resmi kurumların yaptığı hesaplamalara göre Türkiye‘yi en iyi olasılıkla 2009 yılında karanlık günler beklemektedir. Ancak bu varsayım bile DSİ‘nin inşa halindeki santrallarının tamamlanması, otoprodüktörlerin sisteme elektrik satışı yapması, EPDK‘dan alınan lisansların öngörülen tarihlerde devreye girmesi gibi iyimser senaryolara dayanmaktadır. Bu nedenle 2008 yılında hatta bu yılın sonbaharında Türkiye‘nin elektriksiz kalma riskiyle karşı karşıya olduğu görülmektedir. Özellikle seçim öncesi elektriklerin kesilmemesi talimatı verilmesi nedeniyle santralların da zorlanarak çalıştırıldığı belirtilmektedir. Tüm bu zorlamalara karşın mızrak çuvala sığmamakta, bölgesel elektrik kesintileri yaşanmaktadır.

Türkiye‘yi adım adım karanlığa taşıyan 4.5 yıllık dönemde yaşananlar yeni hükümet için ne yapmaması gerektiğini gösterecek ders niteliğindedir:

  • Kamu zararına sözleşmeleri feshedeceği vaadini rafa kaldıran AKP Hükümeti, pahalı elektrik alımına devam etmiştir.
  • Enerji alanındaki bu sözleşmelere yönelik yargının verdiği kararları uygulamayarak, bu yargı kararlarını kamu zararına yok sayacak biçimde yeni yasalar çıkarılmıştır.
  • Kamunun yatırım yapmasını yasaklayan 4628 sayılı Elektrik Piyasası Yasası‘na biat edilerek, enerji alanındaki yatırımlar sekteye uğratılmıştır. 4-5 yıllık dönem boyunca özel sektörün hayata geçen yatırımları yıllık ortalama 700 megavat düzeyine bile ulaşamamaktadır. 2002-2006 arasındaki 4 yıllık dönemde serbest üretim şirketlerinin kurulu gücü 2790 megavatla Türkiye‘nin toplam kurulu gücünün ancak yüzde 6.9‘una ulaşmıştır. Oysa bakanlığın yüzde 6.3‘lük düşük talep senaryosuna göre yıllık 2000-2500 megavat gücünde yatırım yapılması gerekmektedir. Özel sektörün yıllık yapılması gereken yatırım tutarına ancak 4 yılda ulaşabildiği görülmektedir. Bu olumsuz gidişata karşın hiçbir önlem alınmamış ülke karanlık tehlikesiyle baş başa bırakılmıştır.
  • Özel sektör zaten sınırlı olan yatırımlarını yalnızca alım garantili rüzgar ve hidrolik santrallara yöneltmiş, elektrikte arz güvenliği özel sektörün ticari tercihlerine terk edilmiştir. Yani enerji alanında gereken bütün yatırımları yapması beklenen özel sektörün yalnızca hidrolik ve rüzgar santrallarına yönelmesi, arz güvenliği açısından ikincil bir tehdit unsuru oluşturmaktadır.
  • Elektrik kesintisi riskine karşı ithal kömür santrallarına lisanslar dağıtılmasıyla da Türkiye açısından ikinci bir kayıp noktası yaratılmaktadır. Kendi yerli kömür kaynakları değerlendirilmezken, zaten doğalgaz nedeniyle dışa bağımlılığı yüksek olan Türkiye‘nin bir de ithal kömür bağımlısı hale getirilmesi kabul edilemez.
  • Kamu zararına alım garantili sözleşmelere bu hükümet döneminde rödevansla yaptırılacak olan kömür santralları da eklenmiştir. Alım garantilerinin Türkiye açısından yarattığı açmaz halen devam ederken, enerji alanında yeni habisler yaratılmasını anlamak mümkün değildir.
  • Doğalgaz bağımlılığı giderek artan Türkiye‘nin elektrik sıkıntısını çözmek için özel sektörün isteği doğrultusunda yapımı kolay ve görece ucuz olan doğalgaz santrallarına ve alım garantilerine göz kırpılmaktadır. Bu durum hem ülkenin enerjide dışa bağımlılığını daha da artırması, hem de yeni mali yükümlülükler getirecek olması nedeniyle büyük bir yanlış olacaktır.
  • Dengeleme ve uzlaştırma sistemiyle kamunun, dağıtım ve iletim hatları kullanım bedelleri gibi çeşitli işletme giderleri dahil olmak üzere tüketiciye 10-11 Ykr‘ye sattığı elektrik fiyatları serbest piyasa denilen karaborsada 15-16 Ykr‘leri dahi aşmaktadır.
  • TETAŞ‘ın ikili anlaşmalar ile özel sektörden elektrik almak için açtığı ihale ise büyük bir hüsran yaratmıştır. Özel sektör TETAŞ‘ın alım yapmak istediği elektrik talebinin yüzde 25‘lik kısmına yanıt verirken, bu talebi karşılamak için de karaborsa fiyatlarının üzerinde fahiş fiyatlar talep etmişlerdir. 
  • Enerji alanındaki başı boşluk yalnızca üretim alanında değil, ne yazık ki tüketim alanında da sürmektedir. Ülkemiz ucuz, ancak sistemden yüksek enerji çeken ve sağlıksız klimalarla adeta bir klima çöplüğü haline getirilmiştir. Sistemden yüksek enerji çeken bu klimaların kullanımı nedeniyle, puant talep kış aylarından yaz aylarına kaymıştır. Hatta puant saatlerde bile değişiklikler dikkat çekmektedir.

Özelleştirme amacıyla yaratılan parçalı yapı içerisinde enerji alanında faaliyet gösteren tüm kamu kuruluşları zincirleme şekilde birbirlerine borçlu konuma gelmişlerdir. Bu borçlar kar topu gibi büyümekte, BOTAŞ personel maaşı ödemek için kredi bulmak zorunda kalmaktadır. "Elektriğe zam yapmadık" diyerek halktan oy isteyen AKP Hükümeti, özel sektörün pahalı üretiminin bedelini kamu kuruluşlarını borçlandırarak, kamu zararı olarak yine Hazine‘den karşılamaktadır. Elektrik faturalarına seçim hatırına yansımayan zam, seçim sonrasında mutlak gündeme gelecektir. AKP Hükümeti‘nin destekçisi IMF, elektrik zamları konusunda bundan önceki hiçbir hükümete göstermediği bir ayrıcalıkla seçim sonrasını beklemektedir.

Türkiye‘nin elektrik kurulu gücü 2002 yılındaki 31 bin 845 megavattan 2006 yılında 40 bin 538 megavata çıkmıştır. Ancak bu artışın yalnızca 3‘te 1‘lik bölümü EPDK‘dan alınan lisanslarla faaliyete geçen özel sektöre ait iken, 3‘te 2‘lik bölümü yatırımları yasaklanan, ancak geçmişten gelen yatırımları devam eden EÜAŞ ve DSİ projeleriyle sağlanmıştır. Ne yazık ki EÜAŞ‘ın yatırım portföyü bitmiş, DSİ‘nin yatırım portföyü de gelecek dönem elektrik talebini karşılamayacak düzeylere düşmektedir. Seçimden sonra iş başına gelecek olan hükümetin, bu karanlık tablodan çıkmak için yeniden kamu inisiyatifiyle hareket etmesi, 4628 sayılı Yasa‘yı derhal feshetmesi ve enerjide bütüncül bir planlamayı gerçekleştirebilecek bir yapıyı sağlaması gerekmektedir.

ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI
40. DÖNEM YÖNETİM KURULU
19 Temmuz 2007



TELE 1- SABAH PUSULASI

28.03.2024
 


Çok Okunanlar


EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU

DEPREMZEDEYE DEĞİL ENERJİ ŞİRKETLERİNE DESTEK

KTMMOB EMO YENİ YÖNETİM KURULU BELİRLENDİ

SİNOP NÜKLEER GÜÇ SANTRALI İNADINDAN VAZGEÇİLMELİDİR   

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR

HALKIN DEMOKRATİK İRADESİ GASP EDİLEMEZ

EMO, SİNOP NGS NAZIM İMAR PLANI İÇİN İPTAL DAVASI AÇACAK (BAŞKENT GAZETESİ)

ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI - OLAĞAN GENEL KURULU! (ENERJİEKONOMİSİ.COM)

EMO: SİNOP NGS PROJESİNDEN VAZGEÇİLMELİ (ENERJİGUNLUGU.NET)

Okunma Sayısı: 1256


Tüm Basın Açıklamaları

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr


Diğer birimlerin iletişim bilgileri için tıklayınız

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.