Bilişim sektörünün birçok alanında faaliyet gösteren IBM Türk firmasında son bir kaç aydır, bilişim sektöründeki tüm emekçileri ilgilendiren bazı gelişmeler yaşanıyor. IBM Türk firmasında çalışan 200‘ü aşkın emekçiyi temsilen Tez-Koop-İş Sendikası 26 Mart 2008 tarihinde Çalışma Bakanlığı‘na toplu sözleşme yapma hakkını almak üzere yetki başvurusunda bulundu. Çalışma Bakanlığı 200‘ü aşkın IBM Türk çalışanının noter kanalı ile yapmış olduğu üyelik başvuru bilgilerini doğruladı ve 11 Haziran 2008 tarihinde IBM‘i bilgilendirdi. Ancak IBM yönetimi, çalışanların toplu sözleşme ve grev yapma haklarını ellerinden almak için çeşitli girişimlerde bulundu ve tutumundan hala vazgeçmiş değil. Süreç itibari ile birçok iş kolunda yaşanan, artık alışılmış bir sendika ve çalışan karşıtı tavır gibi görünse de IBM çalışanlarının bu girişimi, bilişim sektöründe uzun zamandır süregelen adaletsiz çalışma biçimlerine bir karşı çıkıştır. Yazılım Sektöründe Fazla Değil, Sürekli Mesai Yazılım sektörü, yapılan işin niteliği itibari ile mekandan ve saatten bağımsız çalışma koşullarına uygundur. Bu durum çalışanlar açısından bir avantaj olarak kullanılabilecek olmasına rağmen, sektörün tamamında iş planlaması ve iş teslim süreleri, çalışanların bu olanağı işveren faydasına olacak şekilde kullanılmaktadır. İş teslim süresine işi yetiştirmek bahanesi ile çalışanlar daha fazla çalıştırılmakta, bu durum sektörün getirdiği bir zorunluluk olarak gösterilip, kanıksanması sağlanmaya çalışılmaktadır. Bilişim Sektöründe Taşeronlaştırma Sektörde yaşanan bir diğer sorun da, özellikle kamu projelerinin ihalelerini alan firmaların bu işleri taşeron üçüncü firmalara yaptırmalarıdır. Kamu yazılım ihalelerinin hatalı-bilgisiz biçimde yapılıyor olmasından dolayı da ortaya çıkan bu durumda, kamu, kalitesiz işlerle zarara uğratılıyor olmakla beraber, bu taşeronlaştırma güvencesiz çalıştırmayı da olanaklı kılmaktadır. Sektörde yer alan iş süreçlerinin kontrolsüz olarak gelişmesi ve meslek eğitimine önem verilmeyerek proje geliştirme süreçlerinin yürütülmesi, sektörde bilgi birikimine ve özgün üretime engel olmakta, proje süreçleri sonrasında ciddi sorunlara sebebiyet vermektedir. Standart Eksikliği Bilişim sektörü çalışanları, iş güvencesizliğinin yanında, adaletsiz ücret politikaları ile de karşı karşıya kalmaktadır. Bilişim sektöründe şartname, sözleşme ve fiziksel iş koşulları gibi konularda herhangi bir standart bulunmamaktadır. Kapitalizmin kar hırsı, tüm bu alanlarda belirleyici tek standart haline gelmiştir. Sendikal Haklar Çalışma saatleri, reel ücretler, sosyal haklar ve özlük hakları kısıtlamaları sorunları ile karşı karşıya olan bilişim emekçileri haklarını koruyabilmek için örgütlenememektedirler. Bilişim İşverenleri Sendikası bile olan ülkemizde ne acıdır ki Bilişim Çalışanları Sendikası bulunmamaktadır. Bilginin metalaştırılmasının, sermaye için yeni bir sömürü alanı olarak ortaya çıktığı günümüzde sektörde gerekli eğitimi almadan altyapısı, donanımı olmayan kişiler daha ucuz ve güvencesiz işgücü yaratmada kullanılmakta, mühendislik disiplinine sahip olan sektörün ana elemanları bu haksız rekabet karşısında mesleki, maddi ve idari açılardan kıskaca sokulmaktadır. İş güvencesizliği, sürekli hale gelen fazla mesai, belirsiz ücret politikaları gibi sorunlarla karşı karşıya kalan bilişim sektörü çalışanları günden güne artarak devam eden hak kayıplarına maruz kalmaktadır. Elektrik Mühendisleri Odası, demokratik haklarını elde etmek için mücadele eden, kendi mücadele biçimlerini oluşturan, IBM Türk çalışanlarını ve bu mücadeleyi sürdürecek olan tüm bilişim sektörü çalışanlarını desteklemektedir. ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI 41. DÖNEM YÖNETİM KURULU 31 Temmuz 2008
|