Yarışma denilen ihaleye tek firma teklif verdi. Zarftan çıkan rakam yüksek bulununca alelacele yeni fiyat önerildi. Çevreciler, 'Bu nasıl yarışma' diyor
Mersin Akkuyu‘da, çevrecilerin tepki göstermesine rağmen inatla kurulmaya çalışılan nükleer santral için fiyat teklifi önceki gün açıldı. Teklif edilen fiyat yüksek bulunduğu için basına kapalı olarak yeni teklif alınması ise ihaleye dair soru işaretlerini artırdı. Nükleer santral yatırımının pahalı olduğu bilinmesine rağmen, bugüne kadar sürekli olarak ucuz enerji üretileceği yönünde açıklamalar yapıldı. İhalede 21 sent ve 86 milyar dolar rakamı çıkınca büyük hayal kırıklığı doğdu. İhalenin teklifi açılırken ayrıca yeni bir teklif alındığı da açıklandı. Enerji Bakanı Hilmi Güler, revize teklifin ‘resmi evrak olarak kayda girdiğini‘ söylese de bu durumun yasaya aykırı olduğu, bu konuyla biraz ilgilenenlerin bile bildiği bir gerçek. Bu konuda gazetecilerin ısrarlı soruları karşısında da uygulamayı savunan Güler, şartnamede aksi bir düzenleme olmadığını iddia etti. Ancak ihale sonrası bakanlık yetkilileri, yasal açıdan sıkıntılı bir duruma düştüklerini fark ederek geri adım attılar. Gündüz saatlerinde açıklama yapan Hilmi Güler, revize teklifin basına kapalı olarak açılacağını ve sonucun Bakanlar Kurulu‘na gönderileceğini açıkladı. Akşam saatlerinde yaptığı açıklama ile kendisini yalanlayan Güler, revize teklifin iade edildiğini ve bunun şeffaflığın gereği olduğunu bildirdi. ‘Pis kokular geliyor‘ TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Genel Başkanı Musa Çeçen, ihaleye Kamu İhale Kanunu‘ndan kaçırmak için ‘yarışma‘ dendiğine dikkat çekerek, "Yarışma mı, ihale mi ne olduğu belli olmayan bu süreç içinde bu kelimelerin tekrarlanmaya açık olduğu bir süreç yaşandı. Bunun adına ihale diyemiyoruz. Yarışma da yarışma olmaktan çok kepazeliğe dönüştü. Nükleer yasası çıkarılırken nükleeri savunan bilim insanları, ‘Bu yasayla gecekondu santrali bile yapamazsınız‘ diyordu. Siyasi iktidar gecekondu yıkıntısının altında kalmıştır" diye konuştu. Küresel krizde, birilerinin çıkar kavgası için harcanacak tek kuruşa bile sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Çeçen, hukuki ve demokratik mücadelelerine devam edeceklerini kaydetti. İzmir Nükleer Karşıtı Platform da yaptığı yazılı açıklama ile Nükleer Enerji İhalesi‘ne tek bir firma katılmış olmasına rağmen sürecin devam ettirilmesinin hukuka ve devlet ihale geleneğine aykırı olduğunu vurguladı. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu‘nun (TAEK), nükleer enerji yanlısı kişiler ve bilim adamları tarafından bile eleştirilen ölçütlere göre teknoloji onayı verdiğinin hatırlatıldığı açıklamada, bu teknolojiyi Rus şirketinin Avrupa‘ya kabul ettirebilmek için bir yıldır uğraştığına dikkat çekildi. Akkuyu‘ya yapılması düşünülen santralin çevreye vereceği zarara da yer verilen açıklamada, santralin 12 ay normal çalışmasını yürütebilmesi noktasında soğutma için her gün gerekli olan 15 milyar litre suyun (Ankara‘nın bir günde kullandığı su miktarı), denizden pompalarla çekilmesi sırasında, milyonlarca balık ve trilyonlarca larvanın yok olacağı ve balıkçılığın biteceği ifade edildi. Komediye son verilsin Nükleer Santral İhalesi‘ne bir tepki de Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Başkanı Mehmet Soğancı‘dan geldi. Nükleer ihalenin komediye dönüştüğünü belirten Soğancı, Türkiye‘nin ‘nükleer santrallerden elektrik üretme macerasına‘ atılmasına gerek olmadığını bir kez daha vurguladı. Soğancı, "Firmanın verdiği teklif neyle kıyaslanacaktır? Kıyaslama olmadan nasıl ihale yapılacaktır" diye sordu. "Siyasal iktidar neyin pazarlığının peşindedir?" diyen Soğancı, nükleer santraller tüm dünyada terk edilirken, iktidarın nükleer santral ihalesinin nedenini sordu. (Evrensel; 21.01.2009)
|