Uzun zamandır tartışılan baz istasyonlarının şehir dışına çıkarılması konusunda farklı görüşler mevcut. EMO ve EMO Ankara Şubesi ile Ankara Tabip Odası, baz istasyonlarının şehir dışına çıkarılma kararını doğru bulurken, BTK, MOBİLSAD, TÜBİSAD, Teknoloji Bilgilendirme Platformu baz istasyonlarının şehir dışına çıkarılmasına karşılar. Baz istasyonlarının insan sağlığına zarar verip vermediği uzun yıllardan beri tartışılan bir konu. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun baz istasyonlarının şehir dışına taşınmasına yönelik verdiği son karar, tartışmaları yeniden başlattı. Söz konusu insan sağlığı olduğundan baz istasyonları, kamuoyu tarafından da dikkatle izleniyor. Oturduğu apartmanın yakınındaki elektrik direğine baz istasyonu takılan bir vatandaş, kızma lenf kanseri teşhisi konduğunu, uzmanların baz istasyonlarının radyasyon yaydığını söylediğini, durumun aile açısından yıkıma neden olduğunu ve istasyonun faaliyetine devam etmesinin aile bireylerinin sağlığını olumsuz etkilediğini belirtmiş, baz istasyonunun kaldırılması için dava açmıştı. Davaya bakan Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, "zamanının çoğunu evinde geçiren davacının ve aile bireylerinin, baz istasyonu ile karşı karşıya kalmasının psikolojilerini olumsuz etkilemesinin doğal bir sonuç" olduğuna, "uzun zaman diliminde insan sağlığına zarar vereceği, insanların psikolojik yapısında tedirginlik ve ümitsizlik yarattığı, bu nedenle şehir dışına çıkarılmasına karar verdi. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da yerel mahkeme kararını oy çokluğuyla onadı. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun verdiği 2012/4-147 Esas Sayılı kararı üzerine kurumlar, konuyla ilgili açıklamalarda bulundular. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), Mobil Servis Sağlayıcı İşadamları Derneği (MOBİLSAD), Elektrik Mühendisleri Odası EMO, Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD). Ankara Tabip Odası, Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) ile EMO Ankara Şubesi ve Teknoloji Bilgilendirme Platformu bu konuda açıklama yapanlar arasında. Ankara Tabip Odası, EMO ve EMO Ankara Şubesi, Kurul kararının doğru olduğunu savunurken, diğer kurumlar baz istasyonlarının şehir dışına çıkarılmasına karşılar. Baz istasyonlarının şehir dışına çıkarılmasının iletişime önemli bir darbe vuracağını belirten Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer, bu istasyonların iletişimin yanı sıra acil yardım, ekonomi ve araç takip sistemleri gibi hizmetler için de gerekli olduğunu vurguladı. BTK BAŞKANI TAYFUN ACARER.TÜRKİYE‘DEKİ BAZ İSTASYONLARI EN GÜVENİLİR ŞEKİLDE ÇALIŞIYOR Acarer, baz istasyonları söküldüğü için iletişim kuramayan ve acil yardıma ihtiyacı olacak insanların düşünülmesi gerektiğini, mobil iletişimin haberleşme için çok önemli olduğunu, bu sistemlerin baz istasyonuna ihtiyaç duyduğunu aktarıyor. Yasanın kendilerine verdiği yetki ile mobil iletişimin sürdürülebilir olması için çalıştıklarını, e yönetmeliklerin yürürlükte olduğunu ve baz istasyonu kurulumlarının buna göre yapıldığını söyleyen Acarer, Türkiyedeki baz istasyonları ve cep telefonlarının en düşük verilerde, en güvenilir şekilde çalıştığını kaydediyor. Türkiye‘deki baz istasyonlarının yaydığı ışıma için uygulanan limit değerleri, Avrupa‘dakinin dört kat altında Türkiye‘deki baz istasyonlarının yaydığı ışıma için uygulanan limit değerlerin, Avrupadakinin dört kat altında. 10 Volt/ metre olarak belirlendiğini ifade eden Acarer, baz istasyonlarının insan sağlığına zarar verdiğine yönelik somut veri ve kanıt olmadığını, baz istasyonlarının şehir dışına çıkarılarak mobil haberleşmenin kullanılmasının mümkün olamayacağını dile getiriyor. BTK Başkanı Acarer, "Baz istasyonlarının şehir dışına çıkarılmasına yönelik her türlü karar ülkemizde hızla gelişen mobil teknolojilerin kesintiye uğramasına yol açacaktır. Mobil iletişime büyük bir darbe vuracaktır. Çünkü baz istasyonlarının şehir dışına çıkarılması demek, mobil teknolojilerin kullanılamaz hale gelmesi anlamını taşımaktadır" şeklinde konuşuyor. Baz istasyonlarının sadece mobil iletişim sağlanması açısından değerlendirilmemesi gerektiğine işaret eden Acarer, "Baz istasyonlarını, acil yardım ve araç takip sistemleri gibi hizmetlerin sağlanması kapsamında da değerlendirmeliyiz. Mobil iletişim araçları ve baz istasyonları sayesinde Van depreminde pek çok insanımızın hayatı kurtarıldı. Baz istasyonlarının şehir dışına çıkanlmasi; hem insanımızın iletişim özgürlüğüne, hem sağlığına, hem de hayatına yönelik olumsuzlukları beraberinde getirecektir." diyor. KEREM ALKIN: BAZ İSTASYONLARININ ŞEHİR DIŞINA TAŞINMASI İLETİŞİM HAKKININ ENGELLENMESİ ANLAMINA GELİR Baz istasyonlarının şehir dışına taşınmasına yönelik yargı kararına için görüş bildiren Mobil Servis Sağlayıcı İşadamları Derneği (MOBİLSAD) , haberleşme özgürlüğünün Anayasada "Herkes haberleşme hürriyetine sahiptir" ibaresi ile güvence altına alındığına dikkat çekiyor. MOBİLSAD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kerem Alkin, insanlık hakkı olan haberleşmenin, baz istasyonlarının şehir dışına taşınması ile elimizden alınacağını düşünüyor. Baz istasyonlarının şehir dışına taşınmasına yönelik yargı kararını değerlendiren Alkin‘in konu hakkındaki görüşleri şöyle: "Haberleşme ve iletişimin bir insanlık hakkı olduğu TC. Anayasamızın 22 Maddesine ‘1 ierkes haberleşme hürriyetine sahiptir‘ ibaresi ile güvence altına alınmıştır. İnsanlık hakkı olan haberleşme, baz istasyonlarının şehir dışına taşınması ile bizlere verilen bu hakkın engelleneceği anlamına gelmektedir" Baz istasyonları şehir dışında olsaydı, Van Depremi‘nde enkazdan kurtarılan kaç kişi olurdu? Mobil haberleşmenin sadece normal günler için değil, özellikle olağanüstü günler için daha da büyük önem arz ettiğini belirten Alkin sözlerini şöyle sürdürüyor: "Eğer yargı kararı uygulanarak baz istasyonları şehir dışına alınsaydı, cep telefonları sayesinde son Van Depremi‘nde enkazdan kurtarılan kaç kişi olurdu?‘sorgusunu yapmamız gerekiyor Sadece depremde değil, dağda yoğun kar yağışı, tipi nedeniyle ya da yolunu kaybettiği için donmaktan kurtarılan insanlarımız, hep baz istasyonların stratejik noktalara konuşlandırılması sayesinde kurtarılıyor. Eğer, baz istasyonları şehir dışına çıkarılırsa, güvenlik birimlerinin terörle mücadele, kaçırılan veya kaybolan vatandaşlarımızın izini bulmak dahil, güvenlik açısından da ciddi sorunlar yaşanacak" Alkin, ekonomik ölçekte, sektörleri derinden etkileyecek yasal düzenlemeler ve yargı kararlarında, sektörün en büyük dilek ve umudunun, sosyo - ekonomik etki analizinin çok detaylı yapılması olduğunu da söylüyor. ANKARA TABİP ODASI VE EMO ANKARA ŞUBESİ: YARGI KARARLARINDA BAZ İSTASYONLARININ İNSAN SAĞLIĞI VE YAŞAMINA VERDİĞİ ZARAR DİK KATE ALINMIŞTIR Ankara Tabip Odası ve EMO Ankara Şubesi tarafından hazırlanan "Cep Telefonları ve Baz İstasyonları-Merak Edilen Sorular ve Yanıtları" isimli 16 sayfalık çalışmada ise cep telefonları ve baz istasyonlarının olası sağlık etkileri konu alınmış. "Elektromanyetik Radyasyonun Dolaylı Sağlık Etkileri" başlığı altında konuya ilişkin yargı kararları ve diğer konular incelenmiş. 25 dipnotlu çalışmada 12 soru ve cevapları yer alıyor. Hangisi vazgeçilmez? Yaşam, mülkiyet ve haberleşme hakkı... Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun (YHGK) baz istasyonlarının yerleşim yerlerinde kurulup kurulamayacağı konusunda, insan ve toplum sağlığı lehinde önemli bir karar verdiğini bildiren çalışma, "yaşam hakkı‘nın "mülkiyet", "haberleşme" vb. haklar karşısında öncelikle gözetilmesi gereken bir hak olduğuna ve baz istasyonlarının yaydığı elektromanyetik radyasyondan toplumu en makul düzeyde koruma gereğine işaret edildiğine vurgu yapılıyor. Çalışmada Kurulun davaya konu baz istasyonun konutların olmadığı bir başka yerde kurulması olanağının da bulunduğunu dikkate alarak, konuta yakın kurulan baz istasyonunun kaldırılması yolundaki yerel mahkeme kararını onaması ise olumlu bulunuyor. Yargı kararlarının baz istasyonlarının insan sağlığı ve yaşamına verdiği zararın dikkate alındığı ve yerleşim yerlerine yakın yerlerde kurulan baz istasyonlarının kaldırılmasına karar verildiği aktarılan çalışma, bu doğrultudaki yargı kararların örnek gösterilebileceğini aktarıyor. ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI: HALK SAĞLIĞINI KORUMAYA YÖNELİK GEREKLİ ÖNLEMLER ALINMALI Baz istasyonlarının şehir dışına taşınmasına yönelik karar ile ilgili yazılı bir açıklama yapan Elektrik Mühendisleri Odası ise halk sağlığını korumaya yönelik gerekli önlemlerin alınmasını, yeni ve daha tehlikeli sorunlar yaratmadan baz istasyonları konusunda kamu yararı temelli acil çözümler üretilmesini ön plana çıkarıyor. Baz istasyonlarının oluşturduğu elektromanyetik kirlilik ve insan sağlığına olası olumsuz etkileri açısından yarattığı tehlikede yeni bir dönemece girildiğine değinilen açıklamada, siyasal iktidarın ve düzenleyici kurumun kamu sağlığını koruyacak ve halkı ikna edecek ölçüde gerekli önlemleri almamış olmasının sorunu başka bir boyuta taşıdığı belirtiliyor. Yargının verdiği elektromanyetik kirlilik ve insan sağlığı üzerindeki tehdit karşısında baz istasyonlarının şehir dışına taşınması kararının, sorunu teknik olarak içinden çıkılmaz bir hale getirdiğine değinilen açıklamada özetle şunlar ifade ediliyor: "Baz istasyonlarının denetim dışı, gizlisaklı olarak, kamunun onayı olmaksızın istenilen her yere kurulması halkın sağlığını tehlikeye atarken, yeni alınan kararla baz istasyonlarının şehir dışına taşınmasıyla da halk sağlığının güvence altına alınamayacağı ortadadır. Kararla birlikte daha yüksek güçte ışıma yapan, dolayısıyla kuruldukları bölge için daha fazla tehlike içeren istasyonlar olacak. Uzaklık nedeniyle istenilen iletişim seviyesine ulaşılamayacak ve bu durum baz istasyon sayısını artırırken; cep telefonlarının da iletişimi gerçekleştirebilmek için daha tehlikeli bir düzeyde ışıma şiddetini yükseltmelerine yol açacak. Ne yazık ki telekomünikasyon sektörünün piyasa ve kar öncelikli yapılara teslim edilmiş olması nedeniyle bilimsel ve teknik anlamda gerekli işbirliği ortamı yaratılamamış, kamu yararı öncelikli düzenlemeler yapılamamış, yurttaşların kaygıları giderilememiştir En başta ortak baz istasyonu kullanımı zorunluluğu getirilmeli, gereksiz telefon kullanımını özendirici kampanyaların yapılması önlenmelidir." TÜBİSAD: BAZ İSTASYONLARININ ŞEHİR İÇİNE KURULMASI TEKNİK BİR ZORUNLULUKTUR Kurul‘un baz istasyonu ile ilgili olarak vermiş olduğu 2012/4-147 Esas Sayılı kararı ile ilgili olarak görüşlerini açıklayan Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD), "bilimsel gerekçelere dayanmadan, sübjektif sebeplerle sökülmesini konu edinen bu kararın" ve geliştirilecek uygulamaların ülkemizin ekonomik ve sosyal gelişimine etkisinin önemine dikkat çekiyor. Ülkemizde kullanılan baz istasyonlarının, diğer ülkelerde uygulanan sistemlerle aynı olduğunu, baz istasyonlarının, uluslararası standartlardaki değerler içinde düşük çıkış güçlerinde ve hücresel yapıda çalıştığını belirten TÜBİSAD, basit tanımıyla baz istasyonunun cep telefonu ile haberleşme için kullanılan bir anten ile bir radyo verici alıcısından oluşan bir sistem olduğunu; mobil telefonların, diğer mobil telefonlarla ve sabit ağ telefonlarıyla baz istasyonları üzerinden kurdukları bağlantılar ile görüşme yapılabildiğini açıklıyor. Açıklamada özet olarak şunlar iletiliyor: "GSM. 3. nesil gibi haberleşme sistemleri hücresel yapıdadır ve iletişimin kesintisiz sağlanabilmesi için bu hücrelerin dolayısıyla baz istasyonlarının birbiri arasında kapsama alanı boşluğu bulunmayacak şekilde kurulması gereklidir. Bunun için baz istasyonlarının televizyon vericileri gibi sadece şehir dışında kurulması imkanı bulunmamaktadır. Ayrıca. GSM teknolojisi TV. radyo gibi yayınlardan farklı olarak çift yönlü bir iletişim sağlamaktadır. Bu sebeple, baz istasyonunun sinyalinin telefon cihazına erişmesi kadar telefon sinyalinin baz istasyonu antenine erişmesi de gereklidir. Ancak telefon cihazı büyük bir sinyal şiddeti sağlayamayacağı için baz istasyonuna yakın olmak durumundadır. Baz istasyonlarının şehir içlerine kurulması tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de teknik bir zorunluluktur." Baz istasyonları, uluslararası standartlardaki değerler içinde düşük çıkış gücü ile çalışıyor Açıklama da BTK‘ya ve baz istasyonları için belirlenen limit değerlere de atıfda bulunuluyor: "Yetkili kurum olan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK), AB ülkelerinin de tercih ettiği ve dünyada en çok tercih edilen otorite olan ICNIRP‘yi (Uluslararası İyonlaştırmayan Radyasyondan Koruma Komisyonu) referans almaktadır. IRCNIP‘nin baz istasyonları için belirlediği limit değer 41,2 Volt / metre iken, Türkiye‘de BTK‘nın belirlediği limit değer 10,23 Volt/ metre olarak uygulamaktadır. Buna göre Türkiye‘de baz istasyonları dört kat daha güvenlidir. Baz istasyonlarının kaldınlmasına yönelik uygulamalarda bu bilimsel gerçek ışığında bakılmalıdır. Baz istasyonlannın kaldırılması ve/veya şehir dışına taşınmaları halinde modern toplumlar için hava ve su gibi yaşamsal bir gereklilik olan ve bir kamu hizmeti olan mobil iletişim hizmetlerinin sunulması mümkün olmayacaktır." TEKNOLOJİ BİLGİLENDİRME PLATFORMU: BAZ İSTASYONLARININ SAĞLIĞA ZARARLI OLDUĞU İSPATLANMADI Karar sonrasında mobil iletişim ve baz istasyonları konusunda bir broşür hazırlayan ve broşürde baz istasyonlarının olmadığı durumda bazı önemli hizmetlerin verilemeyeceğine dikkat çeken Teknoloji Bilgilendirme Platformu. "Baz İstasyonu Hakkında Bilinmesi Gerekenler. Yanlış Bilinenler" başlıklı bir broşür hazırlamış. Broşürde baz istasyonlarının çalışma prensipleri, kamufle edilme sebepleri gibi bilgiler verilirken, baz istasyonlarının şehir dışına çıkarılması durumunda mobil iletişimin aksayacağı ve hatta biteceği, çoğu hizmetin verilemeyeceği kaydediliyor. Baz istasyonları ve baz istasyonlarından yayılan elektromanyetik dalgaların sağlığı olumsuz etkilediğine dair kanıtlanmış bilimsel sonuçlar olmadığına dikkat çekilen broşürdeki açıklamalar özetle şöyle: Baz istasyonları estetik açıdan çevreyle uyumlu hale getirilmeli "Ulusal ve uluslararası bilimsel çalışmalar, elektromanyetik dalgaların kanser, baş ağrısı, baş dönmesi, halsizlik, yorgunluk, katarakt, düşük ya da sakat doğum gibi hastalıklara sebep olduğunu gösteren sonuçlar ortaya koymamaktadır. Özellikle baş ağrısı, baş dönmesi, halsizlik ve yorgunluk gibi şikâyetlerin temelinde elektromanyetik ışımaların etkisinden ziyade psikolojik etkilenmeler yani yanlış veya eksik bilgilendirmelerden doğan ‘Elektrofobi‘ yattığı bilinmektedir." Baz istasyonlarının kamufle edilmesinin sebeplerine de değinilen broşür, en önemli sebebin baz istasyonlarının kentsel yapıya uygun olacak şekilde herhangi bir kirliliğe yol açmadan estetik açıdan çevreyle uyumlu hale getirilmesi olduğunu aktarıyor. (Telecom.tr; 01.08.2012)
|