|
Elektrik Mühendisleri Odası Kocaeli Şubesi tarafından düzenlenen Batı Karadeniz Enerji Forumu 17 Ekim 2014 Cuma günü, Zonguldak Öğretmenevi` nde yapıldı. Yoğun ilginin gözlendiği etkinlikte, 2 oturumlu panel ve forum düzendi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Elektrik Mühendisleri Odası Kocaeli Şubesi‘nce düzenlenen Batı Karadeniz Enerji Forumu 17 Ekim 2014 Cuma günü, Zonguldak Öğretmenevinde yapıldı. Foruma izleyici olarak, TMMOB‘a bağlı odaların temsilcileri, Yerel yönetimlerin temsilcileri, Kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, Çevre Platformu üyeleri, Sendika ve Sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve öğrenciler katıldı. Açılış konuşmasında Kocaeli Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Fidan, "Zonguldak" denilince akla maden kazaları, grizu patlamaları, yaşamını yitiren ve yaralanan çok sayıda vatandaşın geldiğini söyledi. 73 yılda maden ocaklarındaki kazalarda 3 binin üzerinde vatandaşın yaşamını yitirdiğini, 100 binin üzerinde kişinin yaralandığını ifade eden Fidan, şöyle konuştu: "En büyük maden kazasını Manisa‘nın Soma ilçesinde yaşadık. 301 vatandaşımız yaşamını yitirdi. Zonguldak, Soma ve diğer madenlerde kaybettiğimiz madencileri saygıyla anıyorum. Madenlerde çok sayıda evladını yitiren Zonguldak‘ta bugün 4 binin üzerinde işçi kardeşimiz, son çıkarılan torba yasadaki iş güvenliği ve sağlığı düzenlemelerinin geri çekilmesi için özel sektör işletmelerinin madenleri kapatırım tehdidiyle işsiz kalmış durumdadır. Madenciliğin devlet kontrolünden özel sektöre verilmesi, taşeronlaşmanın önünün açılması, işverenlerin, işçileri sağlıksız şartlarda çalıştırması vahşi kapitalizmin geldiği son noktadır. Bugün insanlığın geldiği bu noktayı hep birlikte sorgulamamız gerekir. Enerji, bugünün dünyasında insanlığın olmazsa olmazı durumundadır." Yenilenebilir Enerji Kaynakları Stratejik Öne Sahiptir Hızla sanayileşen dünyada enerji kaynaklarının yetersiz gelmeye başladığına dikkati çeken Fidan, sözlerini şöyle tamamladı: "Fosil yakıtlardan, petrol rezervleri artan durumun karşılanması durumunda 50 yıl içinde, doğalgaz rezervleri kaya gazıyla 160 yıl, kömürün de maksimum 120 yılda tükeneceği öngörülmektedir. Çin ve Hindistan olmak üzere gelişmekte olan ülkelerden gelen yüksek petrol talebi ve son yıllarda Ortadoğu‘da yaşanan stratejik gelişmeler sonucunda küresel ölçekte enerji arz güvenliği riskli hale gelmiştir. İklim değişikliği, tehlike sınırında eğilim göstermektedir. Eğer, 2017‘ye kadar karbondioksit başta olmak üzere diğer sera gazları emisyonlarının kısıtlanması konusunda uluslararası bağlayıcı anlaşma oluşturulmaması halinde 2 derecelik üst sınır sıcaklık artışı limiti açılacaktır. Bunun sonucunda oluşacak domino etkisiyle 2035‘e kadar dünyadaki sıcaklıkta yaklaşık 4 derecelik, uzun vadede de 6 derecelik artış beklenmektedir. Altı derecelik artışın dünyayı felakete sürüklemesi doğaldır. Yenilenebilir enerji kaynakları stratejik öneme sahiptir. Başta rüzgar enerjisi olmak üzere güneş ve hidrojen enerjisi teknolojileri, son 10 yılda büyük gelişme göstermiştir. Ülke olarak alternatif enerji kaynaklarına hız vermemiz gerekir" dedi. BEÜ Enerji Uygulamaları Merkezi Başkanı Prof.Dr. İhsan Toroğlu‘nun yönettiği 1.Oturum, BEÜ Çevre Mühendisliği Bölümünden Prof.Dr.Yılmaz Yıldırım ile başladı.Yıldırım, kentimizde ciddi bir çevre kirliliği olduğunu, yaptıkları araştırmalarda bunun kaynağı olarak öncelikle ÇATES, daha sonra evsel ısınma ve ardından Eren Enerji santrallerini tespit ettiklerini, Zonguldak‘taki denizlerin ağır metal kirliliği açısından da ciddi tehdit altında olduğunu söyledi. Daha sonra EMO Kocaeli Şubesi 7.Dönem Yönetim Kurulu Başkanı H.Avni Haznedaroğlu, ülkenin elektrik enerjisi ile tanışma ve sonraki süreçleri anlattığı konuşmasında son dönemlerde yerli kaynaklardan ve yenilenebilir enerjiden hızla uzaklaşıldığını söyleyerek toplumsal yararı ön planda tutan bir merkezi planlama ve doğayı tahrip etmeyen toplumla barışık enerji kaynaklarına yönelik bir enerji politikası izlenmesi gerektiğini ifade etti. Üçüncü panelist olarak Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı ABD Başkanı Prof.Dr.Ali Osman Karababa ise termik santrallerin tam bir doğa ve yaşam düşmanı olduğu söyledi. Karababa, vatandaşların temiz bir havada yaşamasının anayasal bir hak olduğunu belirterek, "Kısa bir zaman önce Çatalağzı ve çevresini inceleme şansım oldu. Burada açıklıkla söylüyorum ki Çatalağzı‘nda anayasal suç işleniyor" dedi. Birinci oturumun son panelisti Çevre ve Şehircilik Zonguldak İl Müdürlüğü Çevre Mühendisi Tuğba İlban ise eski ve yeni termik santrallerin emisyonlarına ilişkin mevzuat farklılıkları üzerinde durdu. EMO Zonguldak İl Temsilcisi Bülent Özgümüş‘ün 2.Oturum‘u yönettiği panelin ilk konuşmasını ÇATES İşletme Müdürü Harun Sarı gerçekleştirdi. Sarı, ÇATES‘in ana kirletici olduğu yönündeki bulguların nasıl elde edildiğini bilmediğini; ancak kendi verilerinin ÇATES‘in limit değerler altında üretim yaptığını gösterdiğini söyledi. Belgesel Yönetmeni Metin Kaya‘nın bölgede çektiği ve yöre insanının termik santrallerden gördükleri zararları anlattığı belgesel gösteriminin ardından üçüncü panelist Elektrik Mühendisleri Odası Genel Merkezi 44. Dönem Yönetim Kurulu Yazmanı Erdal Apaçık, nükleer santraller üzerine bilgi verdi. Nükleer santrallerin, ne ekonomik akla ne çevre sağlığına ne de başka bir hesaba sığmadığını dile getirdi. Marmara Üniversitesi Enerji ABD Başkanı Prof.Dr.Tanay Sıdkı Uyar ise, nükleerin de termik santrallerin de hem çevre düşmanı hem de modası geçmiş biçimler olduğunu söylediği konuşmasında; eşitlik, özgürlük, barış ve yerel istihdam için yenilenebilir enerjinin yaşamsal önemde olduğunu gösteren bir sunum gerçekleştirdi. Son olarak Bartın Üniversitesi Orman Mühendisliği ABD Başkanı Prof.Dr.Erdoğan Atmış, HEMA Holding‘in Amasra‘ya kurmayı planladığı santral sürecini ve verilen mücadeleyi anlattı. Son bölümde EMO Kocaeli Şube Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Fidan başkanlığında katılan herkesin fikrini söylediği forum bölümünün ardından kapanış konuşması gerçekleştirildi.
|
Tanıtım
KOCAELİ ŞUBE
KADIN ÜYELERİMİZ İŞYERLERİNDE ZİYARET EDİLDİ
