Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı Hüseyin Önder, “Odalarımız; bedeli yalnızca bugünü değil çocuklarımızın geleceğini de kapsayacak olan teknik “yanlışları” söylemeye devam edecektir” dedi
Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı Hüseyin Önder, son yıllarda odaların baskı yolu ile sindirilme çalışmalarını eleştirerek, "Siyasi iktidar, bir hafta sonra tersine dönen uygulamaların bile alkışlanmasına alışmış olabilir ancak Odalarımız; bedeli yalnızca bugünü değil çocuklarımızın geleceğini de kapsayacak olan teknik "yanlışları" söylemeye devam edecektir" dedi. Çalışmaları ile her zaman toplumsal çıkarları ön planda tutan ve mesleki gelişimde sorgulama ve merak ilkesiyle akılın ve bilimin ışığında hareket ettiklerini aktaran Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı Hüseyin Önder, "Bilimin de mühendisliğin de gelişiminde "sorgulama ve merak" anahtar rol oynamaktadır. Bu temelin daha ilkokul düzeyinden itibaren itinayla yok edilmek istendiğini bir dönemde yaşıyoruz. Ortaöğretim düzeyinde okuduğunu anlama ve temel matematik bilgisinde başlayan gerileme üniversite eğitimine de yansımaktadır. Sorgulayan, düşünen insanlar yetiştirebilmek için laik ve bilimsel eğitime sahip çıkmak biz mühendisler için ideolojik bir tercihin ötesinde mesleki olarak yaşamsal önemdedir. Bilimin yok sayıldığı, ifade özgürlüğünün kısıtlandığı toplumlarda, bilimle paralel gelişme gösteren mühendisliğin de gerilemesi kaçınılmadır. Elbette Türkiye‘nin çok iyi yetişmiş insan gücü de vardır. Bizim de umudumuz; işte bu bilim insanlarımız ve geleceğe taşıyacakları bilimsel ve akılcı düşünce sistemindedir. Bugün bir arada bulunan bu kıymetli topluluğun geleceğin yapı taşlarını öreceğinden hiç şüphemiz yoktur" diye konuştu. "Ülke gelişimine katkımız var" Ülkemizin gelişimi; doğru mühendislik uygulamalarının hayata geçmesi, yerel ve merkezi iktidarların kentleşme, çevre, enerji, telekomünikasyon ve sanayileşme politikalarına ilişkin yanlışlarının önüne geçilmesine bağlı olduğunu kaydeden Önder, "Bugün eksikleri de olsa erişilen "kalkınma" düzeyine TMMOB‘un özerk yapısının katkısı büyüktür. Bizler, bilim ve tekniğin ışığı altında mesleğimiz aracılığıyla ürettiğimiz bilgi ve birikimlerimizi topluma aktarmakla yükümlüyüz. Bu bilgi birikimimizi günü birlik çıkarlar, şirketlerin çıkarı ya da iktidarın çıkarı için değil, kamunun yararı için gündeme getirmeye devam edeceğiz. Siyasi iktidar, bir hafta sonra tersine dönen uygulamaların bile alkışlanmasına alışmış olabilir ancak Odalarımız; bedeli yalnızca bugünü değil çocuklarımızın geleceğini de kapsayacak olan teknik "yanlışları" söylemeye devam edecektir. Meslek örgütlerimizin kendi mesleki alanlarında değerlendirme yapmak ve kamuoyunu bilgilendirme noktasından geriye düşmesine izin verilemez" dedi. "Ağır baskı altındayız" OHAL kararları ile çok sayıda meslek ve demokratik kitle örgütlerinin ağır baskılara uğratıldığına parantez açan Önder, "Ülkemiz 1 yılı aşkın süredir OHAL koşullarında yönetilmekte olup; geçtiğimiz gün de beşinci kez OHAL uzatılmıştır. OHAL sürecinde çok sayıda sendika, meslek odası ve demokratik kitle örgütü iktidarın ağır baskısına uğramaktadır. O kurumlardan biri de kurulduğu günden bu yana halktan, emekten yana doğal ve tarihi çevrenin korunması için etkin mücadele veren TMMOB ve bağlı odalarıdır. TMMOB‘nin kuruluş yasası defalarca değiştirilmek istenmiş, mesleki yetkileri ve denetim faaliyetleri engellenmeye çalışılmıştır. Son olarak Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı‘nın Kimya Mühendisleri Odası‘na (KMO) karşı açtığı ve EMO‘nun da müdahil olduğu davada, Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi KMO Yönetim Kurulu‘nun görevden alınmasına karar vermiştir. Anayasa ve TMMOB Yasası‘nın ilgili hükümleri ortadayken hukuka aykırı olarak verilen bu karara elbette itiraz edilecektir. OHAL‘ın ağır baskısı altında verilen bu kararları elbette tarih yargılayacaktır" diye konuştu.
(yenibakis.com.tr; 23.10.2017)
|