|
Oral Çalışlar
Şanlıurfa'da, 18 Ekim günü bir elektrik mühendisi öldürüldü. Adı Hasan Balıkçı 'ydı. Hasan Balıkçı'ya göz aşinalığım vardı. Adana'ya çeşitli toplantılar için gittiğimde kendisini görürdüm. Ölümünü üzüntüyle gazetelerden okumuş ve neden öldürüldüğünü merak etmiştim. Ancak uzun zamandır Hasan Balıkçı'nın meslektaşları telefonla arıyorlar, mektup yolluyorlar ve Hasan'ın ölümündeki oyuna dikkat çekmeye çalışıyorlar.
Ben de bu konuyu yazmayı ne zamandır düşünüyorum. Fırsat olmadı. Hasan Balıkçı'yı arkadaşları, çalışkan, dürüst, özverili demokrat ve ilerici bir mühendis olarak anlatıyorlar. Onun Adana TEDAŞ'ta görev yaparken kaçak elektrik kullanan enerji kuruluşlarıyla mücadele ettiğini. Özellikle bu nedenle başının derde girdiğini söylüyorlar. Onun tehlikeleri göze alan mücadelesi sonucu Adana'da kaçak elektrik kullanımı azalmıştı. Meslektaşları bunun kanıtının o dönemdeki TEDAŞ kayıtlarından kolaylıkla anlaşılabileceğini vurguluyorlar.
Hasan Balıkçı'nın bu çabası ve mücadelesi kaçak elektrik kullanan hortumcu ve korsanların da tepkisini beraberinde getiriyor. Özellikle lastik fabrikası sahiplerinin onun üzerine gittiğinden söz ediliyor. Bu baskıların sonucu Hasan Balıkçı, çıkarlarına dokunduğu kişilerin çabasıyla Şanlıurfa'ya sürgün ediliyor. Meslektaşları altı aylık bu sürgünün arkasında kaçak elektrik kullanan lastik fabrikası sahipleri olduğuna dikkat çekiyorlar.
Hasan Balıkçı dönüşüne bir ay kala kiralık katiller tarafından öldürülüyor. Meslektaşları, bu cinayetin önceden planlanmış bir öldürme olayı olduğu inancındalar. Yolladıkları bir mektupta şunları belirtiyorlar:
''Gündem çok yoğun. Yanı başımızda her an savaş başlayabilir ve savaşın sonunda mevcut açlık ve sefalet daha fazla büyüyecek. Tüm duyarlı insanlar gibi biz de biliyoruz ki gazetenizde yazdıklarınız biraz olsun yüreğimize su serpiyor. Birçok yazar Amerikan mandacılığını takip ederken sizin duyarlılığınız çok farklı. Uzun yıllardır sizi takip ediyoruz. Size Hasan Balıkçı cinayetini anlatmak istiyoruz.
Hasan Balıkçı, lise yıllarında başlayıp üniversite yılları ve çalışma hayatında devam ettirdiği onurlu, dürüst mücadelesi 18 Ekim 2002'de mafya-kirli siyasetçi-hortumcu üçgeninde boğuldu.
Adana TEDAŞ' ta görev yaptığı yıllarda kaçak elektrik kullanan enerji kuruluşlarının üstüne gitmiş, kısa sürede Adana'da kaçak elektrik kullanımını büyük ölçüde azaltmıştı.(Kayıtlar Adana TEDAŞ'ta mevcuttur). Bu durum karşısında lastik fabrikası sahipleri siyasi nüfuzlarını kullanarak Balıkçı'yı Şanlıurfa' ya 6 aylığına sürgüne gönderdiler. Dönüşüne 1 ay kala da kiralık katiller tutarak Şanlıurfa'da alçakça katlettiler.
Adana'da devlete 1 yılda trilyonlarca lira kazandıran Hasan Balıkçı'nın ne acıdır ki katledilişine seyirci kalınmıştır. Yakalanan tetikçiler bu işi kaç liraya yaptıklarını kimler tarafından görevlendirildiklerini ayrıntıları ile Şanlıurfa Emniyeti'ne anlatmalarına rağmen Adana Emniyeti deyim yerinde ise kılını kıpırdatmıyor, savcılığın istemlerini dikkate bile almıyor. Azmettirenler firarda eski Adana ANAP milletvekili ile ilişkide. (telefon kayıtlarından tespit edildi.) Onurlu, dürüst bir mühendisin sonu böyle olmamalıydı. Biz mühendis arkadaşları olarak ne yazık ki Adana dışında bir kamuoyu yaratamadık.
Adana EMO bir şeyler yapmaya çalışıyor, sonuç olarak olay ulusal basına taşınmadan birilerini harekete geçirmek mümkün görünmüyor.
Sayın Çalışlar, Adana'ya defalarca geldiniz, katıldığınız tüm seminer ve söyleşilerde Hasan Balıkçı hem katılımcı hem de etkinlikleri düzenleyen olmuştur. Aydın, devrimci, demokrat bir insandı. Böyle güzel bir insan için bir dayanışma yazısı veya Adana'ya gelerek bu konuyu araştırmanız belki de davanın akışını olumlu yönde değiştirecektir, aksi takdirde namussuzlar daha fazla cesaretlenecektir. Balıkçı ile ilgili bu davaya duyarlı olacağınıza bütün içtenliğimizle inanıyor, katkılarınızı bekliyoruz.''
Hasan Balıkçı cinayetiyle ilgili Şanlıurfa Emniyeti'ndeki bilgiler acaba Adana Emniyeti'nin ilgisini çekmiyor mu?
Merak ediyorum. Bu ülkenin, bu halkın çıkarlarını savunan insanlarını koruyamıyoruz, hiç olmazsa katillerinin peşine düşelim. Katilleri cesaretlendirmeyelim. Hasan Balıkçı cinayeti karanlıkta kalmasın.
|
|
|