BASINA ve KAMUOYUNA İktidarın İnterneti Denetim Altında Tutma ve Erişimi Engelleme İsteği, Elektronik Ortamda Verilen Hizmetlerin Güvenliğini Tehdit Ediyor… İNTERNET`E SANSÜR ÇIĞIRINDAN ÇIKTI ! 5651 sayılı "İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun" 23 Mayıs 2007′de, dünyaya örnek olmak hedefiyle çıkmıştı. Şu andaki haliyle, büyük ölçüde yargının devre dışı kalarak idari bir kadronun yasaklama yetkisini kullanması sonucunda bugün İnternette kaç tane web`in yasaklandığı/sakıncalı bulunduğu bilgisi bir devlet sırrı gibi saklanmaktadır. Sivil toplumun tespit edebildiği sayı 40000 (kırkbin)`in çok üzerindedir. Bu yasaya dayanarak geçmişte youtube ve google.com`un yasaklandığını da hatırlatmak isteriz. Mevcut haliyle bile konuyla ilgili uzmanların, demokratik kitle örgütlerinin yoğun eleştirilerini almış ve aleyhinde AİHM kararı olan 5651 nolu yasa; TBMM`de görüşülen Torba Yasa kapsamında Internet sansürünü daha da derinleştirecek ve İnternetin denetimini kurumsallaştıracak şekilde değiştiriliyor. Kamuoyunda "İnternet`e sansür" olarak bilinen Torba Yasa içine konulan düzenleme ile İnternet üzerinden yapılan iletişime ciddi darbe vurulacak. "Alternatif erişim yolları" gibi tam olarak tariflenmemiş tanımlar ileride geri dönülmez zararlara sebep olabilir. Örnek olarak; 5651 sayılı`da öngörülen değişiklik ile Erişim Sağlayıcının tarif edildiği 6. Madde`de yer alan "teknik olarak engelleme imkânı bulunduğu ölçüde" ibaresi çıkarılmaktadır. Bugüne kadar "hukuka aykırı içeriğin" engellenmesi noktasında erişim sağlayıcının görevi teknik imkanlar denilen IP adresi ve DNS kaydı üzerinden engelleme yöntemleri ile sınırlı idi. Kanun eğer kabul edilirse 6. Madde`ye eklenen "ç) Erişimi engelleme kararı verilen yayınlarla ilgili olarak alternatif erişim yollarını engelleyici tedbirleri almak" biçiminde yazılan ucu açık düzenleme ile yurtdışı DNS sunucuları üzerinden kişilerin erişimini de engelleyebilecek, sadece bununla kalmayacak VPN (Sanal Özel Ağ-Virtual Private Network) veya SSL (Güvenli Giriş Katmanı- Secure Socket Layer), Proxy (Vekil Sunucu) gibi alternatif yollarla erişimin sağlanmasının da engellenmesi öngörülmektedir. Bu izleme-engelleme çalışmaları ile; - İnternet`in doğası gereği yapılan DNS sorguları da engelleneceğinden, yurt genelindeki sistemlerde anormalliklere ve erişim sıkıntılarına yol açılacaktır.
VPN veya SSL doğası gereği hizmet alan ile hizmet veren arasında güvenli bir tünel oluşturan ve verilerin bu tünel içerisinden şifrelenmiş olarak akmasını sağlayan yöntemlerdir. SSL trafiği bankacılıktan, e-posta erişimine kadar birçok noktada kullanılan bir yöntemdir. Şifrelenmiş paketlerin açılması, içeriğin incelenmesi gibi bir yöntem uygulanırsa bankacılık işleminden, e-posta haberleşmesine tüm bu işlemler tartışmalı, kimin tarafından yapıldığı bilinmeyen işlemlere dönüşecektir. Özel hayatın gizliliği, kişisel bilgilerin güvenliği ve elektronik ortamda ticari işlemlerin güvenliği konusunda ciddi zafiyet yaratılmış olacaktır. Tüm bu izleme, engelleme ve tutulan kayıtların uzun süre saklanması zorunluluğunun dolaylı sonucu olarak da; İnternet Servis Sağlayıcılarına çok büyük alt yapı maliyetleri yükleyecek bu da internet kullanım ücretlerinde artışa sebep olacak, internete erişim ve içerik geliştirme yönündeki yenilikçi yatırımların kısılmasına sebep olacaktır.
Internet`te erişim engelleme veya içerik çıkarma konusunda evrensel çerçeve nefret suçları ve çocuk istismarıdır. Bu suçların haricinde Internet`e müdahale etmek, kontrol altına almaya çalışmak çözüm değil, daha büyük problemler getirmektedir. Değişikliğin öngördüğü şuç türleri çok geniştir ve bununla mücadele için seçilen filtreleme yöntemleri toptan gözetim getirmektedir.
Yasa değişikliğinin zamanlaması manidar! İnternet üzerinden kaset savaşlarının yaşandığı bir dönemde hazırlanan bu kanunun, seçime gidene kadar istenmeyen her siteyi 4 saatte kapatabilmenin dışında bir amacı yoktur. Günü kurtarmak, anlık olarak ihtiyacı karşılamak adına hazırlanmış, hatta uygulanma imkanı bile olmayan maddeler içeren bu düzenlemeye "evet" demek; İnternet erişiminde geri dönülemeyecek zararlara ortak olmak demektir. İnternet ekosistemi ciddi zarar görecek! TBMM`de görüşülen düzenleme kabul edilirse; İnternet kullanıcılarında oluşacak bankacılık, alışveriş vb. güvenli işlemlere erişimlerinin izleniyor olduğu kaygısı, kullanım alışkanlıklarını olumsuz etkileyecek, sisteme olan güveni sarsacaktır. Tüm ekonominin çarklarının hızlı bir şekilde bilgi ve güvene dayalı dönmesini sağlayan, ivme kazandıran İnternet Ekosistemi için bu güveni yeniden oluşturmak çok zor olacaktır. Kamu yararına bilimi ve tekniği kullanmayı temel alan Meslek Odası olarak, milletvekillerimizi, zaten sınırlı olan iletişim özgürlüğünün daha da kısıtlanarak halka fatura edilmesine izin vermemeye çağırıyoruz. Çözüm; İnternet kullanımı için başta aileler olmak üzere tüm yurttaşların bilincinin arttırılmasıdır. Hak ve özgürlüklerin korunduğu, ilgili tüm tarafların katkısıyla pozitif bir düzenleme ile yasakçı reflekslerden kurtulmuş, insana güvenen, fikir ve ifade özgürlüğünü temel alan, farklı ve aykırı düşünceleri yeşerten, bir toplum yaratmaya çalışmaktır. Saygılarımızla. EMO SAMSUN ŞUBESİ YÖNETİM KURULU 5 Şubat 2014
|