 |
TMMOB ANTALYA İL KOORDİNASYON KURULU BASIN AÇIKLAMASI ORMAN YANGINLARIYLA MÜCADELEDE BİLİMSEL, KOORDİNELİ VE KAPSAMLI ÖNLEMLER ŞARTTIR Son yıllarda ülkemizin birçok bölgesinde olduğu gibi Antalya`da da orman yangınları sıklaşmış, etkisi büyümüş ve ekolojik, ekonomik, toplumsal kayıplar artmıştır. 2021 yılında Manavgat`ta başlayan ve Türkiye tarihinin en büyük yangınlarından biri olarak kayıtlara geçen orman yangınında yaklaşık 60.000 hektarlık ormanlık alan yanmış; 6 kişi hayatını kaybetmiş, binlerce canlı yaşamını yitirmiş, yerleşim yerleri, tarım alanları ve altyapılar zarar görmüştür. Bu acı tabloyu tekrar yaşamamak için bilimsel verilerle desteklenmiş, meslek odalarının uzmanlığıyla şekillendirilmiş, merkezi ve yerel yönetimlerin birlikte hayata geçireceği bütüncül politikalara ihtiyaç duyulmaktadır. ORMAN YANGINLARINDA ARTIŞ VE DEĞİŞEN RİSK DİNAMİKLERİ İklim değişikliğinin etkisiyle Akdeniz havzası daha sıcak ve kurak hale gelmekte, orman yangınlarının sıklığı ve şiddeti artmaktadır. 2024 yılı itibarıyla Türkiye genelinde 3.797 yangında 27.484 hektar ormanlık alan zarar görmüş; sadece Antalya Orman Bölge Müdürlüğü sınırları içinde 248 yangında 333 hektarlık alan yanmıştır. Artık, yangın sezonunun uzamış, sıcak hava dalgaları daha erken başlamış ve yangın riski artık yıl boyuna yayılmıştır. BAŞLICA SORUNLAR VE DENETİM İHTİYACI Orman yangınlarının büyük bölümü insan kaynaklıdır. Başlıca nedenler arasında anız yakımı, enerji nakil hatları, izinsiz girişler, dikkatsiz davranışlar ve özellikle ormanlık alanlara dökülen evsel-tarımsal atıklar yer almaktadır. Bu noktada; - Uzaktan algılama teknolojileri kullanılarak ormanlık alanların yüksek çözünürlüklü görüntülerle düzenli olarak izlenmesi,
- Yangın risk haritalarının güncellenmesi ve karar süreçlerine entegre edilmesi,
- Orman yanıcı yükünün periyodik olarak biyoçeşitliliğe zarar vermeden azaltılması için çalışmalar yapılması,
- Orman içlerine tıbbi, hayvansal, tarımsal ya da evsel atık dökümünün tespiti ve önlenmesi için orman sınırlarında ve hassas alanlarda sabit ve hareketli kamera sistemleriyle canlı izleme yapılması önerilmektedir.
MESLEK ODALARINDAN ORTAK ÖNERİLER Orman yangınları sonrası oluşan duman ve kirleticiler ciddi bir hava ve su kirliliğine neden olmaktadır. PM2.5 ve diğer zararlı parçacıklar halk sağlığını tehdit ederken, yangın sonrası erozyonla birlikte su kaynakları da risk altındadır. Bu nedenle: - Yangın öncesi çevresel risk haritaları oluşturulmalı,
- Yangın sonrasında toprak ve su kalitesi izlenmeli,
- Orman içinde bulunan atıklar temizlenmeli,
- Yangınlara müdahale yolları ve su havuzları erişilebilir ve çalışır durumda tutulmalıdır.
Orman yangınları tarım alanlarını doğrudan tehdit etmektedir. Tarımsal üretim kaybının yanında anız yakımı gibi uygulamalar yangına zemin hazırlamaktadır. Bu nedenle: - Anız yakımı kesin olarak yasaklanmalı,
- Tarım alanlarının kenarlarına yangın tampon zonları oluşturulmalı,
- Tarımsal atıkların bertarafı ve kompost gibi sürdürülebilir yöntemlerle yönetilmesi teşvik edilmelidir.
Enerji iletim hatlarının orman yangınlarındaki rolü büyüktür. Direkler, trafolar ve bağlantı elemanlarından kaynaklanan kıvılcımlar yangın başlatabilmektedir. Bu nedenle: - Ormanlık alandan geçen nakil hatları düzenli denetlenmeli,
- Hat altı temizliği, izolasyon ve kesici sistemler kontrol edilmelidir,
- Yeni hat projelerinde yangın riski değerlendirmesi yapılmalıdır.
Yerleşimlerin ormanlara yaklaşması yangın riskini artırmaktadır. Plansız yapılaşma yangının yerleşimlere ulaşmasını kolaylaştırmaktadır. Bu nedenle: - Orman-yerleşim arayüzü alanlarda yeni yapılaşma yasaklanmalı,
- Mevcut yapılar çevresinde tampon yeşil alanlar oluşturulmalı,
- Riskli bölgelerde imar planları gözden geçirilmeli ve ormanlık alanlar mutlak koruma altına alınmalıdır,
- Orman köylerinde yaşayan yurttaşlarla iş birliği içinde yerel yangın ekipleri kurulmalı,
- Orman içi ve kenarında bulunan eski maden, yol ve depo yapıları gibi terk edilmiş alanlar izlenmelidir.
Yangın sonrası bitki örtüsünün yok olması, yüzey akışını artırarak heyelan, erozyon ve sel riskini büyütmektedir. Özellikle ani sağanaklar, yangından etkilenen yamaçlarda afet riskini daha da artırır. Bu nedenle; - Bu alanlarda jeolojik/jeoteknik değerlendirmeler yapılmalı
· Şev stabilitesine yönelik mühendislik önlemleri alınma Yangın sonrası doğanın iyileşmesi için doğru peyzaj müdahaleleri gereklidir. Bu bağlamda: - Yanmış alanlarda doğal bitki örtüsü esaslı restorasyon uygulanmalı,
- Yamaçlar ve akarsu kenarları erozyon kontrolü ile korunmalı,
- Yeşil altyapı (yağmur bahçesi, su tutucu teraslar vb.) projeleri geliştirilmelidir.
ÇAĞRIMIZDIR Antalya‘nın doğası, ormanları, tarım alanları ve kırsal yaşamı ancak birlikte korunabilir. TMMOB Antalya İl Koordinasyon Kurulu olarak; başta Orman Genel Müdürlüğü, AFAD, valilik ve belediyeler olmak üzere tüm kamu kurumlarını ve halkımızı, bilim temelli, katılımcı, koordineli ve sürekli önlemler almaya davet ediyoruz. Yangınla mücadele sadece bir yaz meselesi değil, planlama, mühendislik ve çevresel bütünlük içinde yıl boyu süren bir görevdir. Saygılarımızla, 25.06.2025 TMMOB Antalya İl Koordinasyon Kurulu
|
 |
|