MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

CUMHURİYET GAZETESİ, 21.03.2005


YAZILI BASINDA ODAMIZ

 
dünya ekonomisine bakış / ergin yıldızoğlu londra
Piyasalar Huzursuz

Geçen hafta uluslararası basında, dünya ekonomisine ilişkin öne çıkan tartışmaları izleyenler, yorumcuların, enerjiden kredi piyasalarına kadar, hemen her alanda belirmekte olan çeşitli tehlike sinyallerine dikkat çekmeye çalıştıklarını, korkutucu yorumlar yaptıklarını gördüler. Bunlara bakarak ''Yine ekonomik zamanda bir hızlanma mı başladı? Yine bir kırılma noktasına mı yaklaşıyoruz'' diye sormamak elde değil.
 

Petrolde rekor fiyat
Geçen hafta petrol fiyatları yalnızca, yeniden varil başına 55 dolara yükselmekle kalmadı, hafta sonuna doğru, New York Borsası'nda ilk kez 57 doları geçerek 60 doları ufkunun içine aldı. İlginç olan şu ki, bu kez kısa dönemli bir jeopolitik ya da siyasi istikrarsızlık değildi petrolün varil fiyatını rekor düzeye çeken. Uzun dönemli sorun, arz ve talep arasında oluşan açık artık iyice bilinçlere çıkmıştı. Bu açığın büyümeye devam edeceği, petrol analisti Jan Lundberg 'in Electric Vehicle (EV) Magazine dergisinde vurguladığı gibi, kapitalist ''uygarlığın hidro karbon döneminin'' sonuna gelinmiş olduğu artık kabul gören bir teze dönüşmeye başlamıştı.

Piyasalar bir kere bunu kabul ettikten sonra, daha önce de aktardığımız ''hubbert peak'' (petrol üretiminin zirve yaptıktan sonra gerilemeye başlayacağına ve artık bu döneme girdiğimize ilişkin sav) ile ilgili tartışmalar bir başka gerçeklik kazanmaya başladı. Üretim gerileme dönemine girerken Çin ve Hindistan'dan gittikçe artan bir hızla gelen yeni petrol talebi, arz ve talep arasındaki farkın büyümeye devam edeceğini gösteriyordu.

Bu saptamaların, fiyatları daha da sıkıştırma eğiliminde olan başka yan etkileri de var. Birincisi mali piyasalardaki spekülatörler, özellikle heç edilmiş fonlar, ''artık petrol fiyatlarında belirgin bir gerileme olmaz'' varsayımından hareketle bu alanı, ''sağlam yatırım'' kabul ederek girmeye başladılar. İkincisi petrol piyasalarında, hem rafinerilerde hem de tankerlerde belirgin bir kapasite yetersizliği söz konusu. Ancak, kimse, giderek azalacak bir kaynağın işlenmesi ve taşınması için yeni kapasite yaratmaya yanaşmıyordu; yatırımcılar, bir süre sonra bu kapasitelerle kârlı bir biçimde rafine edecek ve yeni tankerlerle taşıyabilecek miktarda petrol bulup bulamayabileceklerini bilmiyor, atıl kapasiteyle ortada kalmak istemiyorlar. Bunun iki çözümü var: Ya devletler bu alana girecek ya da petrol fiyatları bu yatırımları cazip kılacak bir düzeye yükselecek. Bu noktada ufuk varil başına 100 doların çok ötesine, 180 dolara kadar genişleyebiliyor.

Geçen hafta piyasalar, Cezayir Petrol Bakanı ''OPEC elinden geleni yaptı'' , Katar Petrol Bakanı ''Bu OPEC'in denetiminden çıktı'' dediklerine ( MSNBC , 16/03) ilk kez OPEC'de de artık fiyatları düzenleyebilecek fazla kapasite kalmadığı gerçeğiyle karşılaştılar.

Bir tehlike sinyali de temel mallar piyasalarından geliyor. Buna da Morgan Stanley baş ekonomisti Stephen Roach dikkat çekti. Bir süredir uluslararası meta piyasalarında belirleyici etken Çin'den gelen talep. Çin ekonomisi ''gerçek'' ekonomiye sabit sermaye yatırımlarına dayalı bir büyüme yaşadığından geçen dönemde, dünya piyasalarında bakır, alüminyum, çimento, çelik vb. mallarda toplam alımların yüzde 45'ini gerçekleştiriyordu. Bu talep de bu malların fiyatlarını yükseltiyordu. Şimdi Çin ekonomisi kontrollü bir biçimde yavaşlıyor. Devlet bu konuda kesin kararlı. Ancak meta piyasaları adeta bu gerçeğin farkında değiller, hâlâ fiyatlara asılmaya devam ediyorlar. Roach , ''Peki ama neden'' sorusuna da yine dönüp heç edilmiş fonların spekülatif hareketlerine, bu piyasalara girmeye başlamasına işaret ederek cevap veriyor. Bu birbirinin tersi iki hareketin daha fazla devam etmesi olanaksız diyor Roach. Sonra ekliyor: ''Çin yavaşlamaya devam ederse, yatırımcılar kendilerini ters köşeye yatmış bulacaklar.''

Eğer Roach'ın yorumu doğruysa ki, ben de doğru olduğunu düşünüyorum, o an gelince fiyatların hızla gerilemesi, geçen yıllarda oluşturulan kapasitenin yeniden açıkta kalması büyük olasılık. Böyle bir eğilim petrol fiyatlarındaki ilerlemeyle çakıştığında, temel mallar ihraç eden ve petrol ithal eden gelişmekte olan ülkeler açısından ağır ekonomik sorunların gelip kapıya dayanacağı kesin.

Mali piyasalar da çok kırılgan
Gecen pazartesi Financial Times 'ta Dan Roberts ve David Wighton imzasıyla çıkan bir yorum/analiz yazısı kredi piyasalarını izleyenler açısından adeta bir alarm zili niteliğindeydi. Yazıda ayrıntılı bir biçimde uluslararası piyasalarda yine bir kredi köpüğünün oluştuğu, buna karşılık, bankaların hâlâ menkul kıymetler şirketlerine spekülasyon amaçlı kredi vermeye devam ettiği saptanıyordu. Geçen sene ABD'de ve Avrupa'da bu alanda verilen yeni kredilerin hacmi 100 milyar doları geçmişti. Bankacılar Birliği'nin verilerine göre bu tür borçlar 1997'den bu yana, her yıl ikiye katlanarak artmış, piyasadaki kredi türevlerinin hacmi de 5 trilyon doları bulmuştu.

Borçlanan şirketler de piyasada kalabilmek için nereyi bulurlarsa oraya ve de risklere fazla dikkat etmeden yatırım yapmaya devam ediyorlardı. Ancak önceki hafta yaşanan bir gelişme burada da oyunun sonuna gelindiğini düşündürüyordu. İki büyük menkul kıymetler yatırım şirketi, başladıkları şirket satın alma operasyonlarını desteklemek için gereken krediyi piyasada bulamadılar; çıkardıkları bonolara talep yoktu. Bu olay, köpüğün artık patlama noktasına ulaşmış olduğunun bir göstergesiydi.

Geçen hafta açıklanan ABD dış ticaret verileri, cari açıkta yine yeni bir rekora işaret ediyordu. Geçen yılın dördüncü dört aylık döneminde ABD cari açığı öngörülenden daha büyük bir düzeyde gerçekleşmişti. Buna bağlı olarak dolar, Euro ve yen karşısında yeniden gerilemeye başladı. Bu gelişmelere, yüksek petrol fiyatları, ABD'nin en büyük şirketlerinden General Motors'un zarar açıklaması, faizlerde yeni bir artış beklentisi eklenince de Dow Jones'da yine bir günde yüzde 1'den fazla gerileme yaşandı.

Tüm bunları bir araya koyunca (daha jeopolitik riskleri göz önüne almadan) çok karışık ve kırılgan bir dünya ekonomisi çıkıyor karşımıza. Ocak ayında bir yazımda ''Kemerlerinizi bağlayın inişe geçiyoruz'' demiştim, hâlâ aynı düşüncedeyim. Hele Suriye ve İran'daki olası gelişmeleri de fiyatların içine sokmaya başlayın, siz de bana hak vereceksiniz.



TELE 1- SABAH PUSULASI

28.03.2024
 


Çok Okunanlar


EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR

1 MAYIS’TA ALANLARDAYIZ

ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI - OLAĞAN GENEL KURULU! (ENERJİEKONOMİSİ.COM)

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR (ENERJİGUNLUGU.NET)

MUTLU BAYRAMLAR

EMEK VE BİLİM İLE KURULACAK YENİ BİR TOPLUMSAL DÜZEN İÇİN: YAŞASIN 1 MAYIS!

ENERJİ ALANI YÖNETİLEMİYOR (BİRGÜN)

Okunma Sayısı: 336


Tüm Yazılı Basında Odamız

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr


Diğer birimlerin iletişim bilgileri için tıklayınız

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.