MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

RADİKAL GAZETESİ, 03.05.2005


YAZILI BASINDA ODAMIZ

 
Rüya gibi bir proje --- Murat Yetkin
Bir yıldır üzerinde çalışılan Ceyhan-Hayfa projesinde amaç, Rusya ve Hazar doğalgazı ile Türk su ve elektriğini Kıbrıs, Filistin, İsrail ve Ürdün'e ulaştırmak.
 

Biz kısaca Ceyhan-Hayfa boru hattı diyebiliriz. Fikir babaları projeye '2-3-5' adını vermişler; yani 2 ürün, 3 sorun, 5 ülke.

2 ürün; doğalgaz ve su. 3 sorun; Türkiye'nin kalkınması, İsrail-Filistin uzlaşması ve Kıbrıs'a barış ve istikrara katkı. 5 ülke; Türkiye, kuzeyi ve güneyi ile Kıbrıs, İsrail, Filistin ve Ürdün.

Üzerinde uluslararası düzeyde bir yıldır çalışılmasına karşın kamuoyundan gizlenebilen projenin temelinde Ortadoğu ve Doğu Akdeniz barışına ekonomik işbirliği ve kalkınma yoluyla katkı sağlama bulunuyor.

Türkiye'nin Ceyhan terminaline boru hatlarıyla taşınacak Rus ve ileriki aşamada Hazar doğalgazının Akdeniz altından boru hatlarıyla İsrail, Filistin ve Ürdün'e taşınması fikriyle başlayan proje çalışmasına kısa sürede su eklenmiş. Tek başına su taşıyacak boru hatlarının pahalı bulunması fikri doğalgaz ve su hatlarının birlikte inşası projesine dönüşmüş. Sonra bu hatta siber optik kablolarla elektronik bilgi alışverişi eklenmiş. Pazar günü Kudüs'te Türk ve İsrail taraflarıyla yapılan görüşmeler ise bu yolla elektrik şebekelerinin de birleştirilebileceği fikrini sağlamlaştırmış.

Diplomatik ve siyasi kaynaklara göre, Başbakan Tayyip Erdoğan ile İsrail Başbakan Yardımcısı Şimon Peres arasında yapılan görüşmede konu

Peres tarafından açılmış. Zaten buna hazırlıklı olduğu anlaşılan Erdoğan da, projenin gerçekleşmesinin bölgede kalkınma ve barışa destek olacağını söylemiş.

Peres'in aslında projeyi ilk ortaya atılışından bu yana desteklediği bilgisi var. Kaynaklar, Erdoğan'dan bir gün önce Kudüs'te bulunan ve İsrail'i resmen ziyaret eden ilk Rusya Devlet Başkanı olan Vladimir Putin ve heyeti ile de proje üzerinde görüşmeler yapıldığına dikkat çekiyorlar. Sonuçta, Mavi Akım ve Batı Koridoru ile Türkiye'ye taşınacak Rus gazının satışı söz konusu.

Zaten projenin Erdoğan'ın ziyareti ile hız kazanmasında Putin'in İsrail'deki temaslarının belirleyici olduğu iş çevrelerince ifade ediliyor.

Peres, birkaç ay önce Almanya Dışişleri Bakanı Joscka Fischer ile görüşmesinde de projeyi anlatarak destek istemiş. Alman desteği AB kalkınma fonlarına ulaşmada önemli sayılıyor.

Aynı şekilde proje Dünya Bankası yetkililerince de ilgiyle karşılanmış. Dünya Bankası'nın görevinu geçenlerde ABD'nin eski Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz'e devreden eski başkanı James Wolfensohn'un projenin danışma kurullarında görev alacağı bildiriliyor.

Wolfensohn halen AB'nin, İsrail-Filistin uzlaşmazlığına çözüm arayışlarındaki danışmanı.

Dün Kudüs'te, Erdoğan'ın AB Senatosu çoğunluk lideri Bill Frist'le yaptığı görüşmeye girerek, Başbakan'la bir süre konuştuğu da kayda geçirilmeli.

Projenin gerçekleşme ihtimalini artıran unsurlardan birinin de güvenlik olduğu değerlendirmesi yapılıyor. Türk ve İsrail silahlı kuvvetlerinin Doğu Akdeniz'deki etkisi ve Türk-İsrail-ABD askeri işbirliğinin bu açıdan önemine dikkat çekiliyor.

Fizibilite çalışması henüz tamamlanmasa da 2.5 milyar dolar tahmini bütçe biçilen projenin özellikle su ve elektrik nakli kısmında çerçeveye Kıbrıs da giriyor. Türkiye; İsrail, Filistin ve Ürdün'e su sağlayacak kaynak olarak Göksu nehrini görüyor. Konu, dün Ramallah'ta görüşmeler yapılan Filistinli yetkililere de açılıyor.

Göksu'nun sularını tankerlerle de nakletmek mümkün. Ancak, bu yöntemin uzun vadede maliyeti ve güvenlik riski artıyor. Projenin Türk tarafları bu nedenle Kıbrıs'ta örneğin Karpaz Yarımadası'nda kurulacak bir pompa istasyonu yoluyla bir su boru hattının Kıbrıs'a, oradan da doğalgaz terminali olarak da düşünülen Hayfa'ya inşasını öneriyor.

Proje bu şekilde gerçekleşirse, Kıbrıs'taki su ve elektrik sıkıntısına da çözüm olabileceği düşünülüyor. Bir değerlendirme de, Kuzey Kıbrıs

Türk Cumhuriyeti ile güneydeki Rum Cumhuriyeti arasındaki ticaret ve işbirliği imkânlarını artırmak.

Ceyhan-Hayfa boru hattı ya da '2-3-5 projesi' hâlâ savaş ve çatışma gölgesindeki Ortadoğu için şu anda güzel bir hayal gibi geliyor ama bundan 10 yıl önce Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı projesi de çoğu kişiye bir hayal gibi geliyordu.

Büyük projelerin gerçekleşmesi için biraz hayalgücü, biraz da siyasi cesaret gerekiyor.

Karadeniz'de doğalgaz işbirliği
Hema Enerji, İstanbul Boğazı'ndan Bulgaristan sınırına kadar uzanan Karadeniz bölgesinde, denizde doğalgaz aramak üzere, Madison Oil Turkey Inc. ile yüzde 50-50 hisse ile ortaklık anlaşması imzaladı. Toreador Resources Corporation'un sahibi olduğu Madison ile Hema Enerji, kuyu kazma işlemine gelecek yıl başlayacak. İki şirket, anlaşmaya göre, Batı Karadeniz'de Türkiye karasuları içindeki 7 adet petrol ve doğalgaz arama ruhsatına yarı yarıya sahip oldu.

Türkiye'nin birçok yerinde petrol ve doğalgaz rezervi olduğunu söyleyen Hema Endüstri Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Hattat, "Bu ortaklıkla çok büyük kuyular açmak hevesindeyiz. Ümit ederiz ki büyük bir rezerv buluruz. Burada doğalgaz bulma şansımız yüzde 35" dedi. Toreador Resources Başkan Yardımcısı Michael J. Fitzgerald da, bu yıl Türkiye'de arama ve üretim için 30 milyon dolarlık yatırım planladıklarını açıkladı.

Erdemir'e 'altın hisse'
Özelleştirme hazırlığı süren Erdemir'de şirket ve iştiraklerinin kapatılması ya da birleştirilmesi gibi konularda altın hisse onayı geliyor

Türkiye'nin en önemli özelleştirmelerinden Erdemir'de imtiyazlı hisse (altın hisse) geliyor. Erdemir, İsdemir ve Erdemir Maden'in kapatılması, satılması, bölünmesi, birleşmesi ya da tasfiyesi gibi konuların altın hissenin onayına tabi olması öngörülüyor.

Edinilen bilgiye göre, altın hisse ihdası için öncelikle bir Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) kararı çıkarılması, ardından Sermaye Piyasası Kurulu'ndan onay alınması ve buna ilişkin ana sözleşme değişikliği planlanıyor.

Bu arada, Erdemir'de şartname hazırlıkları son aşamaya gelirken, istihdam garantisi getirilmesi hedefleniyor. Alıcı firmanın belirli süreyle istihdam garantisi verme zorunluluğu olacağı vurgulanıyor. Bunun yanında alıcıdan yatırım taahhüdü alınması da bekleniyor.

Erdemir özelleştirmesinde, Tüpraş'ta olduğu gibi ön yeterlilik koşulu aranacağı kaydediliyor. Bunun finansal ve sektörel yeterlilik olacağı, yerli yatırımcıların da önünün açılması için sadece demir çelik değil belirli sanayi kollarında deneyim şartının konacağı belirtiliyor.

Alınan bilgiye göre Erdemir ihalesinde konsorsiyum oluşumuna fırsat tanınacağı da vurgulanırken, Tüpraş'ta olduğu gibi Erdemir'de de elektronik ortamda bilgi odası (data room) sürecinin gerçekleştirileceği kaydediliyor.

'AB normlarına aykırı'
Eski özelleştirme bürokratlarına göre 'altın hisse' AB normlarına aykırı. AB Rekabet Komiseri'nin son yıllardaki özelleştirmelerde bu konudaki düzenlemeleri didik didik ettiğini belirten bu çevreler şu görüşü savunuyor: "Çünkü altın hissenin rekabeti bozacağına inanıyorlar ve çok ender hallerde izin veriyorlar. Düşünün altın hisse nedeniyle yönetim kurulunda devletin bir üye bulundurması o şirketin rakiplerini nasıl etkiler? O şirketin bazı işleri bu üye sayesinde çözümlenebilirse, rakiplerinin ne gibi tepkisi olur. Uzaydan bir buğday başağının günde ne kadar büyüdüğünün ölçüldüğü bir dönemde stratejik işletme lafı da boş. Bu hisseyle özelleştirme sonrası malın yeni sahibine sürekli zorluk çıkartıp, hendek atlatmak istiyorsanız o başka."

'Altın hisse şart'
Atılım Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Sinan Sönmez özelleştirmelerde 'altın hissenin şart olduğu' görüşünü savunmakla birlikte uygulamada hükümetlerin özelleştirme politikalarının etkili olduğunu belirtiyor. "Altın hisse bir miktar kontrol sağlayabilir" diyen Sönmez şunları söylüyor: "Özelleştirme sonrası denetim şart. Eğer ulusal çıkar kavramınız varsa altın hisseye itirazınız olmaz. Ama altın hisse de her şeyi çözmüyor. İngiltere'de özelleştirmelerde altın hisse vardı. Daha sonra hükümetin şirketlerin yeni sahipleriyle uyum içinde olduğunu ve kimi kez bunun baypas edildiğini gördük. Bizde de Alcatel Teletaş özelleştirmesinde ilk başta vardı. Ancak daha sonra kalktı. Serbest piyasa bir jungle (orman) değil, kontrollü bir piyasadır."



TELE 1- SABAH PUSULASI

28.03.2024
 


Çok Okunanlar


EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR

1 MAYIS’TA ALANLARDAYIZ

YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ SEMPOZYUMU

ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI - OLAĞAN GENEL KURULU! (ENERJİEKONOMİSİ.COM)

OKTAY FIRAT’I KAYBETTİK…

EMO 49. ÇALIŞMA DÖNEMİ BAŞLADI

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR (ENERJİGUNLUGU.NET)

EMEK VE BİLİM İLE KURULACAK YENİ BİR TOPLUMSAL DÜZEN İÇİN: YAŞASIN 1 MAYIS!

Okunma Sayısı: 339


Tüm Yazılı Basında Odamız

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr


Diğer birimlerin iletişim bilgileri için tıklayınız

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.