YAZILI BASINDA ODAMIZ

 
Nükleer saldırıda yüz binlerce kişi ölecek
Nükleer silah tartışmalarında ABD'nin İran ve Kuzey Kore'yi dünya için tehdit ilan etme çabalarına BM Genel Sekreteri Kofi Annan boşa çıkardı. Annan, ülkelerin veya terörist örgütlerin değil nükleer silah edinmenin esas tehdit olduğunu ifade etti.
 

BM Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması (NPT) Yedinci Gözden Geçirme Konferansı'nın açılış konuşmasını yapan Genel Sekreter Kofi Annan, soğuk savaşın sna ermesine rağmen, nükleer savaşın insanlığı tehdit etmeye devam ettiğini söyledi. ABD'nin konferansı, İran ve Kuzey Kore'ye baskı oluşturmak için kullanma çabalarına karşılık BM Genel Sekreteri, esastehditin ülkeler değil, nükleer silahların kendisi olduğunu ifade etti. Kofin anna konuşmasında, "Düşünün ki ber kente nükleer bomba düşüyor. İnsanlar merak edecektir. "Acaba terörist saldırı mı oldu? Düşman ülkenin saldırısı mı? Yoksa bir kaza mıydı? Ama sonuçta yüzbinlerce kişi ölecek" dedi. bu tür bir saldırı ya da kazanın küresel etkilerinin de büyük olacağını ifade etti. Böyle bir felaketin neticesinde titizlikle geliştirilen güvenlik mekanizmalarının itibar yitireceğini, zorlukla kazanılmış özgürlüklerin ve insan haklarının tehlikeye gireceğini belirten Annan, barışçıl amaçlı kullanım için nükleer teknolojilerin paylaşımının sona ereceğini, bundan kalkınma amaçlı kaynakların zarar göreceğini ve dünya mali piyasaları, ticareti ve ulaşımının da büyük darbe yiyeceğini kaydetti. Annan, böyle bir durumun da fakir ülkelerdeki milyonlarca yoksul insanı daha fazla mahrumiyete ve acıya iteceğini ifade etti. Annan, nükleer güvenlik konusunda sorumluluğun nükleer güç sahibi olan ülkeler kadar olmayan ülkelere de düştüğünü bildirdi. Annan, "Bütün devletler silahsızlanma ve nükleer silahların yayılmasını önlemenin herkesin adım atmasını gerektirdiğini anlayıncaya kadar, tam silahsızlanma uzak bir hayal olarak kalacaktır" dedi.

BM'nin kurulduğu 1945 yılında Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan atom bombalarıyla dünyanın aynı zamanda bir nükleer çağa da girdiğini kaydeden Annan, hemen akabinde başlayan Soğuk Savaş ve sonrasında da bu tehlikenin insanlığı tehdit etmeye devam ettiğini söyledi. Soğuk Savaş'ın sona ermesine rağmen nükleer tehditlerin sürdüğüne dikkat çeken Annan, insanlığın daha yaygınlaşan bir kalkınma, güvenlik ve insan haklarının hakim olduğu bir dünya kurabileceğine ve bu kurulacak dünyanın nükleer felaketlerden korunabileceğine olan inancını dile getirdi.

Geçen ay BM Genel Kurulu'nda kabul edilen Uluslararası Nükleer Terörizm Sözleşmesi'nin nükleer terörizm riskini azaltmaya yönelik önemli bir adım olduğunu kaydeden Annan, nükleer tehditler konusunda ülkelerin birbirinden farklı görüşleri olsa da bu görüşlerin tamamının gerçeği yansıttığını söyledi. Nükleer silahsızlanma, nükleer silahların yayılmasının önlenmesi ve nükleer enerjinin barışçıl kullanımına dair bu görüşlerin herkes tarafından kabul edilmesi gerektiğinin altını çizdi.

NPT'nin güçlendirilmesinin önemine de dikkat çeken Annan, Kuzey Kore'yi ima ederek, özellikle antlaşmadan çekilen bir ülkeye karşı önlem alınmasını talep etti. Nükleer silahların yayılması tehdidinin sadece devletlere yönelik değil devlet dışı aktörlere yönelik olarak da azaltılması gerektiğini ifade eden Annan, ülkelerin barışçıl amaçlarla geliştirdiklerini iddia ettiği nükleer teknolojileri silah yapımında kullanmaları halinde bunun diğer ülkelerin de takip etmesine yol açacağını ve nükleer kaza, kaçakçılık ve bu silahların teröristler tarafından kullanılma riskini artıracağını ifade etti. Annan, konuşmasında, "Şayet biz nükleer silahlardan arındırılmış bir dünyayı gerçekten istiyorsak kuru lafların ve siyasi gösterilerin ötesine geçerek, bu dünyaya nasıl ulaşabileceğimizi ciddi şekilde düşünmeliyiz" dedi. Bu konuda atılacak ilk adımların açık olduğunu belirten Annan, bütün ülkelerin Nükleer Denemelerin Kapsamlı Yasaklanması Antlaşması'na riayet etmesini istedi. Birçok ülkenin hala bir nükleer şemsiye altında yaşadığını söyleyen Annan, "Bu ülkelerin nükleer caydırıcılığa bağımlılıklarını azaltarak, bunun üstesinden gelmelerinin yolunu bulmalıyız" diye konuştu.

ABD, nükleer silahların yayılmasının önlenmesine dair yükümlülüklerini ihlal ettikleri gerekçesiyle İran ve Kuzey Kore'nin barışçıl nükleer enerji imkanlarına erişmelerinin engellenmesi gerektiğini savundu. New York'ta düzenlenen Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması (NPT) Yedinci Gözden Geçirme Konferansı çerçevesinde BM Genel Kurulu'nda ABD adına konuşma yapan ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Stephen Rademaker, "NPT'nin şartlarının son derece açık olduğunu" belirtti. Rademaker, "Barışçıl nükleer kalkınmanın nimetlerinden faydalanma hakları bulunduğunu iddia eden devletler, NPT'nin 1. ve 2. maddelerinde belirtilen nükleer silahların yayılmasının önlenmesine dair yükümlülüklere uymak zorundadır" dedi. Rademaker, konuşmasını, "NPT'nin 1. ve 2. maddelerini ihlal eden hiçbir devlet 4. maddenin sağladığı olanaklardan faydalanamaz. Bu tür bir devlete ikili ya da Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) aracılığıyla yapılan bütün nükleer yardımlar durdurulmalıdır. Bu önerimizin, bu Gözden Geçirme Konferansı'nda kabul edileceğini umuyoruz" diye sürdürdü.

Amerikan yönetimi, İran ve Kuzey Kore'nin, nükleer silahların yayılmasının önlenmesine yönelik en büyük tehditler olduğunu ileri sürerken, ABD ve diğer nükleer devletlere yöneltilen NPT kapsamındaki nükleer silahsızlanma yükümlülüklerini yerine getirmediklerine dair eleştirileri ise görmezden gelmeyi tercih ediyor. Nükleer Silahlarn Yayılmasını önleme anlaşması çerçevesinde, bu silaha sahip olmayan ülkeler, nükleer silah edinmeyeceklerini taahhüt ediyorlar. Bunun karşılığında da ABD; Rusya, İngiltere, Fransa ve Çin'den oluşan 5 nükleer silahlarını arınmalarını bekliyorlar. İsrail, Hindistan ve Pakistan ise bu anlaşmalarda yer almıyor.Taraflar arasındaki görüş ayrılıkları yüzünden konferansta ortak bir gündem oluşturmakta zorlanılıyor. Silahsızlanma kampında yer alan Yeni Zelanda yörnetiminden Marian Hobbs, konuşmasında nükleer güçlerin silahsızlanma konusunda gösterdikleri yetersiz çabadan dolayı hayal kırıklığı yaşadıklarını belirtti. 116 ülkeden oluşan Bağlantısızlar Hareketi'ni temsilen konuyan Malezya Dışişleri Bakanı Syed Hamid Albarz ise, " Nükleer silah sahibi ülkeler, anlaşmaların aksine hala bu silahların gücüne inanıyorlar" dedi.

Rademaker, BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, "Bazı ülkeler barışçıl nükleer program izledikleri bahanesini kullanarak nükleer silah geliştirme hedefine ulaşmaya çalışmaktadır" dedi. Antlaşmanın geçerliliğini koruyabilmesi için bu tehlikenin bertaraf edilmesi gerektiğine dikkati çeken Rademaker, NPT'deki boşlukların gerçekten barışçıl nükleer programlara zarar vermeksizin de kapatılabileceğini ifade etti.