YAZILI BASINDA ODAMIZ

 
Mavi Akım gazı fiyatında "Bakan talimatı" izi çıktı
Mavi Akım'dan alınan doğal gazın fiyat formülünün değiştirilmesi sonucu Hazine zararı oluştuğu gerekçesiyle CHP'nin, hakkında gensoru önergesi verdiği Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler'in, formül değişikliğinde birinci derecede rol oynadığını gösteren Botaş Yönetim Kurulu kararları bulunduğu ortaya çıktı.
 

Hürriyet'te 7 Nisan günü çıkan haberin de gerekçelerinde yer aldığı gensoru önergesinin gelecek hafta yapılacak olan görüşmelerinin Mavi Akım'la ilgili tartışmalara önem ışık tutması bekleniyor. Tartışmanın, Güler'in, geçen hafta perşembe günü TBMM'de yenilenebilir enerji ile ilgili bir yasa tasarısı görüşmelerinde CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç'un, "Mavi Akım'da fiyat formülünü değiştirdiniz mi?" sorusuna, "Bu görüşmeler Botaş ile Gazprom arasında olan ilişkiler" yanıtı vermesine karşın, Botaş Yönetim Kurulu'nun, Güler'in formül değişikliğine müdahale ettiğini ortaya çıkaran kararları nedeniyle, daha da ilginç geçmesi bekleniyor.

şifahi talimat:
Altında bir süre önce istifasını açıklayan Genel Müdür Mehmet Takiyyüddin Bilgiç ile dört üyenin imzası bulunan Botaş Yönetim Kurulu'nun ilk kararı 5 Haziran 2003 tarih ve 2003/31-248 nolu. Bu kararda eski kararlara ve hukuk bürosundan alının görüşe atfen, doğalgaz faturalarının 15 Aralık 1997 tarihli Gaz Alım Satım Anlaşmasında yazılı olan formül üzerinden ödenmesine karar verildiği anımsatılarak, "T.C Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın şifahi talimatı üzerine Genel Müdürlük tarafından ikinci bir hukuki mütalaa daha alınmasına karar verilerek Kuntalp-Arkan Orta Hukuk Bürosu'ndan görüş alındığı..." denildi.

ikili bir görüşme:
Botaş Yönetim Kurulu'nun 4 Ağustos 2003 tarih, 2003/41 sayılı kararında ise formül anlaşmazlığı nedeniyle 12 Mart 2003 günlü kararla gaz alımının durdurulduğu belirtildi. Ardından, T.C Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın enerji ve doğal gaz fiyatlarını düşürme çalışmalara yaptığı kayda geçirildi. Kararda, daha sonra, 10 Temmuz 2003 günü Gazprom Başkanı A. Miller'in, uyuşmazlık konusunu çözmek amacıyla Hilmi Güler ile ikili bir görüşme yaptığına dikkat çekildi. Bakan'ın görüşmeden sonra tahkim sürecinin devam ettiğini; ancak tarafların çözüm çabasını sürdürdüğünü açıkladığı da karara kondu. Karardaki şu ifadeler de dikkat çekici bulundu:

bizzat sayın bakan:
"Konunu kamuoyuna mal olmuş olması ve ticari açıdan ülkemiz adına taşıdığı öneme binaen bizzat Sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımızca takip edildiği, (...) Gazprom'un iddiası ile Anlaşma'da yazan formül arasındaki fark 33.297 dolar olup, mevcut formül fiyatı bu miktar kadar ucuz olduğu; ancak petrol fiyatları düştüğünde bu fark küçülmekte,(...) Güler ile Kamarov'un basın açıklamalarıyla tahkim süreci askıya alınmış olmakla birlikte kısa süre zarfında tarafların anlaşmaması durumunda tahkim sürecinin devam edeceği..."

İtalyanlar Telekom'a fiyat biçti: Bir kaç yüz milyon euro ----Deniz BAYRAMOĞLU
Telecom Italia, baştan beri en hevesli talip olarak görüldükleri Türk Telekom ihalesinde taktik değiştirdi. Daha önce Türk Telekom'u almazlarsa AVEA'dan da çekileceklerini açıklayan Telecom Italia Başkanı Provera, şimdi de 10 milyar dolara kadar fiyat biçilen Türk Telekom için bir kaç yüz milyon euro ayırabileceklerini söylüyor.

Geçen haftadan bu yana Türk Telekom'un özelleştirilmesi ile ilgili gelişmeleri ilgiyle takip ediyorum. Son gelişme hepinizin malumudur, ihaleye katılacak kuruluşların "parayı denkleştirmemiz gecikebilir" gerekçesiyle istedikleri erteleme gerçekleşti. 31 Mayıs'ta sona ermesi gereken son teklif verme süresi 24 Haziran'a kadar uzatıldı.

İhale sürecine 10 şirket katılmıştı. Bunlardan İspanyol Telefonica ve Belçikalı Belgacom ihaleden çekildi, geriye 8 şirket kaldı:

Telecom Italia,

Etisalat- Çalık Enerji- Dubai Islamic Bank Ortak Girişim Grubu,

Saudi Oger,

Koç Holding,

Oyak,

Turkish Privatisation Investors,

Turktell Bilişim Servisleri ve

Sabancı Holding.

Bu şirketler arasında en dikkat çekici olanı ise daha önce yapılan 3. kuşak GSM ihalesini kazanan ve önce Aria ismi ile sektörde faaliyet gösterip ardından Türk Telekom'un GSM şirketi Aycell ile nasıl olduğunu bir türlü anlayamadığımız bir birleşme gerçekleştirip AVEA markasını oluşturan Telecom Italia.

Telecom Italia Türk Telekom özelleştirilmesinde en çok sesi çıkan grup. Şirket kısaca Türk Telekom'un kendilerine verilmesini istiyor.. Hatta bugüne kadar ARİA ve AVEA çerçevesinde Türkiye'ye 3 milyar dolar yatırım yaptıklarını belirterek Türk Telekom'un kendi hakları olduğunu ima ediyor. Aksi taktirde ise AVEA'dan da çekileceklerini söyleyerek gayet açık bir biçimde Türkiye'yi tehdit ediyor.

Bu açıklamayı okuyanlar Telecom Italia'nın zamanında birleşmeyi kabul ederek Türkiye'ye büyük bir iyilik yaptığını düşünebilir. En azından Provera'nın böyle düşünndüğünü anlayabiliyoruz. Benim ARİA-Aycell birleşmesine ilişkin hatırladığım şey daha farklı. Telecom Italia, o dönem birleşmeyi hayati olarak nitelemiş ve birleşme gerçekleşmezse yine Türkiye pazarına ilişkin fikirlerinin degişebileceğini söylemişti. Yani birleşmeyi asıl isteyenler de bunun için aba altından sopa gösterenler de İtalyanlardı. Şimdi olduğu gibi...

"Avea'dan çekiliriz" açıklamasının sahibi Telecom Italia'nın Başkanı Marco Tronchetti Provera dün de bir açıklama yaptı. Uluslararası yatırım bankalarının uzmanlarına verdiği bir telekonferansta 2007 yılı borçlanma hedeflerine Türk Telekom'u da dahil ettikleri belirtti. Yani ilgilerinin sürdüğünü bir kere daha vurguladı ama öyle bir laf etti ki ağzımız açık kaldı. Provera Türk telekom için "bir kaç yüz milyon euro ayırabileceklerini" söyledi.

Oysa ondan bir gün önce Oger Telecom Genel Müdürü Paul Doany, ihalede Türk Telekom'un fiyatının 7 ila 10 milyar dolar arasında olacağını söylemişti.

Telecom Italia Başkanı Provera'nın Türk Telekom için ne teklifte bulunacağını 24 Haziran'da görebileceğiz ancak. Ama bu rakamın "bir kaç yüz milyon euro" olmayacağı ortada. O zaman bu açıklamaların maksadı ne?

Özelleştirme İdaresi Başkanı Metin Kilci, özelleştirme sürecinin gayet iyi gittiğini Provera'nın açıklamalarının ise yatırımcı açıklamaları olduğunu bu nedenle gayet doğal karşıladıklarını ve bir problem görmediklerini söylüyor.

Benim aklıma ise başka şeyler geliyor. Unutmayın Telecom Italia son üç yıldır Türkiye'de. Türkiye'de ihale süreçlerinin nasıl işlediğini gördüler. Buradaki sisteme alıştılar. Alışınca da bizim gibi davranmaya başladılar:

Şunun fiyatı ne kadar

Şu kadar. Ama sana bu kadara da olur.

Ya da,

Şunun fiyatı ne kadar?

Bu kadar efendim.

Aaa! Bize de mi?

Türkiye'nin en büyük özelleştirmesinde işte bunlar yaşanıyor.