MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

CUMHURİYET GAZETESİ, 27.05.2005


YAZILI BASINDA ODAMIZ

 
Genel Müdür Ulusoy, önemli satışlarda Oyak'ın olmasının Türk halkı için güvence olduğunu söyledi

Özelleştirmede güvenceyiz

Türk Telekom, Tüpraş ve Erdemir'le ilgileniyoruz. Ancak özelleştirme takvimi çok sıkışık. Hepsine birden para ayıramayabiliriz.
 

Turkcell hisselerinin yabancılara satılmasıyla ilgili herhangi bir mesaj gelmedi. Eğer bu konuda bir ışık gelirse bakarız.

Oyak'ın da 43. yılı olan 2004 bizim için rekorlar yılıydı. 2 milyar doları aşkın ihracat yapıldı. 790 trilyon liralık yatırım yapıldı. Bu yılki yatırım 1.2 katrilyon lira.''

Ekonomi Servisi - Tüpraş, Türk Telekom ve Erdemir özelleştirmeleriyle ilgilendiklerini açıklayan Ordu Yardımlaşma Kurumu (OYAK) Genel Müdürü Coşkun Ulusoy, büyük özelleştirmelerde yabancıların durumuna ilişkin basında çıkan yorumları hatırlatarak ''Bizim olmamız, Türk halkı için bir güvencedir'' dedi.

Ulusoy, basın toplantısında, Oyak'ın ve Oyak Grubu'nun 2004 yılı faaliyet sonuçlarını açıkladı. Türkiye'nin gündemindeki belli başlı özelleştirmeleri teşkil eden Tüpraş, Erdemir ve Türk Telekom özelleştirmeleriyle ilgilendiklerini kaydeden Ulusoy, şöyle devam etti: ''Türkiye için çok önemli olduğunu değerlendirdiğimiz alanlarda bulunmak da Türkiye'ye karşı borcumuz. Hepimiz özelleştirmenin yararlı olacağını değerlendirme noktalarına geldik, geldik ama 'özelleştirme var, özelleştirme var' diyorsunuz gazetelerde takip ettiğim kadarıyla. Biz de diyoruz ki, eğer öyleyse bizim olmamız Türk halkı için bir güvencedir.'' Bütün bu özelleştirmelere bir bütün olarak baktıklarını ve gelişmelere göre karar vereceklerini aktaran Ulusoy, ancak her üç özelleştirmenin de özelleştirme tarihlerine dikkat çekerek özelleştirme takviminin çok sıkışık olduğunu vurguladı. Ulusoy, bu nedenle her üçüne de kaynak ayırmalarının doğru olmadığını ifade ederek bir seçim yapmak zorunda kalabileceklerini söyledi.

Ulusoy, Oyak Grubu'nun 2004 yılında 790 trilyon lira tutarında yatırım gerçekleştirdiğini, bu yıl planladığı yatırım tutarının ise özelleştirmelerden doğabilecek gelişmeler hariç 1.2 katrilyon lira olduğunu dile getirdi. Ulusoy, Oyak Bank'ta yabancı evlilikle ilgili bir soru üzerine, Sümerbank ile birleşirken satmayacaklarını ifade ettiklerini, bu sözlerinin devam ettiğini, gelecek yıllardan itibaren hisseleri satmayı düşünebileceklerini belirtti. Oyak'ın bir patronu olmayan, nevi şahsına münhasır değişik bir kuruluş olduğunu, temelde bir emeklilik fonu olduğunu kaydeden Coşkun Ulusoy, ''Büyük holdinglerin faaliyet gösterdiği bir ortamda, Oyak Grubu'nun konsolide sonuçlarına bakıldığında kârda, kârlılıkta birinci olması Türkiye açısından bu modelin doğruluğunu da ortaya koymaktadır. Benzer gruplar arasında varlıklar açısından en büyük değiliz ama ticaretin son noktası olan kâr ve kârlılık oranları açısından Türkiye'nin birinci grubuyuz'' dedi.

ZEKERİYA TEMİZEL

Seydişehir Alüminyum Nasıl Kuruldu?

AKP Hükümeti, uyarılara aldırmayarak, karşı çıkanları tepeleyerek özelleştirme uygulamalarını sürdürüyor. Kuruluşlarına sahip çıkan çalışanların üzerlerine panzerleri sürerek, çoluk çocuğa biber gazı sıkarak, özelleştirilmeye çalışılan Seydişehir Alüminyum Tesisleri nasıl kuruldu, hatırlayan var mı?

Büyük olasılıkla yok. Oysa bugün burun kıvrılarak bir an önce tasfiye edilmeye çalışılan ve ekonomik krizlerin nedeni gibi gösterilen kamu kuruluşları, Türkiye'nin sanayileşmesinin temel taşlarıydı. Ulusal kaynakları ülkede değerlendirerek, kuruldukları yörelerde yeni iş olanakları yaratarak kalkınmaya büyük katkı sağlamışlardı. Sanayileşmeden varlığını sürdüremeyeceğini bilen Genç Cumhuriyet, sanayileşme için gereken teknoloji transferi ve dış finansman sorununu aşmak, borç bulmak için de büyük çaba harcamıştı.

****

Cumhuriyet döneminin ilk konsolide dış borçlanması 1930 yılında yapıldı. Kibrit tekelinin 25 yıllığına bir Amerikan firmasına bırakılması karşılığında 10 milyon dolar borç alındı. Borcun faizi yüzde 6.5, vadesi 25 yıldı. Ancak yürürlüğe konulan sanayileşme programı için gereken dış finansmanı bulmak o kadar kolay olmadı. Dönemin Maliye Bakanı Saracoğlu 'nun, bu sorunları aşmak için, Amerika, Fransa, İtalya'da yatırımcı sermaye ve kredi arayışları sonuç vermedi.

Türkiye'nin yeni sanayileşme programına ilk kredi ve teknik yardım, Sovyetler Birliği'nden geldi. 1932 yılında Başbakan İnönü 'nün Sovyetler Birliği ile imzaladığı anlaşma ile 14 milyon TL (yaklaşık 10 milyon dolar) tutarında kredi sağlandı. 20 yıl içerisinde, Sovyetler Birliği'ne ihraç edilecek mallarla ödenecek olan bu kredi faizsizdi ve Sümerbank 'ın yaratılmasında kullanıldı. Bugün özelleştirmeye çalışılan Seydişehir Alüminyum Tesisleri de aynı şekilde Sovyetler Birliği'nin teknik ve finansman desteği ile kuruldu.

1967-1971 yıllarını kapsayan İkinci Beş Yıllık Kalkınma Planı'nda sanayinin finansmanına önemli bir destek sağlayan Sovyetler Birliği ile 25 Mart 1967 tarihinde; ''Bazı Sınai Tesisler Kurulması İçin Sovyetler Birliği Tarafından Türkiye'ye Teslim Edilecek Teçhizat ve Malzeme ile Sağlanacak Teknik Hizmetlere ve Bunlarla İlgili Ödeme Şartlarına Dair Anlaşma'' imzalandı.

Bu anlaşma kapsamında Sovyetler Birliği'nin teknik ve finansman desteği ile İskenderun Demir Çelik, Seydişehir Alüminyum tesislerinin de aralarında bulunduğu yedi işletme kuruldu.

****

Peki bu tesislerin bedeli nasıl ödendi? Bunun için 27 Haziran 1970 gün ve 13531 sayılı Resmi Gazete'ye bir göz atmak gerekiyor. Bu Resmi Gazete'de yayımlanan 7/742 sayılı kararnamede Seydişehir Alüminyum Tesisleri için Türkiye'ye teslim edilecek teçhizat ve malzeme ile sağlanacak teknik hizmetlere karşılık Türkiye'den Sovyetler Birliği'ne ihraç edilecek malların yıllık listesi ve miktarı yer alıyor.

Türkiye, bugün özelleştirme uygulamalarının can simidi olarak görünen bu kuruluşların bedelini mal karşılığında, tütün, fındık, kuru üzüm, narenciye, zeytin, pamuk, tiftik ve canlı hayvan ile ödemiş.

Türkiye'nin ekonomik krizlerinde baş rolü oynayan ''döviz gereksinimi'' bu yatırımlar nedeni ile gündeme gelmemiş. Ancak bu sanayi kuruluşlarının maliyeti, tarım ürünlerinin fiyatlandırması yöntemleri ile kısacası köylü ve çalışanlardan gelir transferi suretiyle karşılanmış. Bedeli büyük ölçüde köylüden ve işçiden yapılan gelir transferleri ile karşılanan bu kuruluşlar, görünürde ''teknolojisi yenilenemediği için'' , gerçekte ise borç ödemek için haraç mezat satılıyor.

Peki, köylünün, çalışanın gelir transferi yöntemleriyle bedellerini ödediği bu kuruluşlarımızı haraç mezat satarak hangi borçlarımızı ödüyoruz?

Elbette ki faiz borçlarını ödüyoruz. Şimdi elinizi vicdanınıza koyarak son bir kere daha düşünün: Kimin malını, hangi amaçla, kime satıyorsunuz? Sorun teknoloji yenilenmesi için finansman sağlanması ise Seydişehir Alüminyum'un hisselerini halka arz edin. Halk bu maliyeti de severek karşılayacaktır.

HÜKÜMETİN ATADIĞI GENEL MÜDÜR BİLE ÖZELLEŞTİRMEYE KARŞI:

Yatırımla Seydişehir Alüminyum 1 milyar dolarlık şirket olur

Hükümetin özelleştirmek için büyük çaba sarfettiği Seydişehir Eti Alüminyum Genel Müdürü Mehmet Arkan, fabrikanın tam anlamıyla modernizasyonu için 110 milyon dolarlık yatırımın yeterli olacağını söyledi.

Arkan, yatırım yapılması halinde, ''fabrikanın tonu 1710 dolar olan külçe alüminyum yerine, tonu 12 bin dolar olan uçak alüminyumları üretebileceğini ve 1 milyar dolarlık ciroya ulaşabileceğini'' belirtti.

Uçak alüminyumları konusunda TAI, Boeing ve Airbus'tan talep geldiğini bildiren Arkan, Eti Alimünyum'un, Türkiye'de uçak sanayiinin tüm alüminyum ihtiyaçlarını karşılayacak tek tesis olduğunu söyledi.

Arkan, Oymapınar Barajı'nın Eti Alüminyum'a bağlanmasından sonra geçen yıl tesisin 39 trilyon lira kâr ettiğini, üretim maliyetleri içinde elektriğin payının yüzde 34'ten yüzde 16'ya düştüğünü de belirtti. Bu yıl mart sonu itibarıyla 6.5 milyon dolar faaliyet kârı, 5.8 milyon dolar net kâr elde ettiklerini bildiren Arkan, kapasiteyi arttırıp fazla alüminyum kullanmaktan ziyade, katma değeri yüksek alüminyum ürünleri üretmek gerektiğini vurguladı.



TELE 1- SABAH PUSULASI

28.03.2024
 


Çok Okunanlar


EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR

1 MAYIS’TA ALANLARDAYIZ

YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ SEMPOZYUMU

ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI - OLAĞAN GENEL KURULU! (ENERJİEKONOMİSİ.COM)

EMO 49. ÇALIŞMA DÖNEMİ BAŞLADI

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR (ENERJİGUNLUGU.NET)

EMEK VE BİLİM İLE KURULACAK YENİ BİR TOPLUMSAL DÜZEN İÇİN: YAŞASIN 1 MAYIS!

“TÜRKİYE YÜZYILI MAARİF MODELİ” LAİKLİK DÜŞMANI, BİLİMİ VE FENNİ DIŞLAYAN GERİCİ BİR EĞİTİM-ÖĞRETİM MODELİDİR! KABUL ETMİYORUZ !

Okunma Sayısı: 391


Tüm Yazılı Basında Odamız

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr


Diğer birimlerin iletişim bilgileri için tıklayınız

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.