|
Türkel minibaş
ERDEMİR Devi Küreselleşme Yolunda
İhale açıldı. Beklentiler yüksek. Fiyat teklifleri beklentileri ne denli karşılar bilinmez ama.. ERDEMİR sermayesinin yarıya yakını, yani yüzde 46.12'si yakında satılacak! Hem de blok satışla tek alıcıya! Devlet tekeline karşı çıkarken bir de bakacağız ki ERDEMİR'i US Steel, Severstal, Corus, Arcelor, Novolipetsk gibi çelik devlerinden birinin tekeline bırakıvermişiz! Hem de onlar almaya nazlı, biz satmaya dünden hevesli bir şekilde!..
Oysa ERDEMİR, ''Satalım da devletin sırtındaki kamburdan kurtulalım'' denilen türden bir devlet işletmesi değil. Ne teknolojisi eski ne de kâr oranları düşük. ERDEMİR, 2004'teki 589 milyon dolar kârı ile dünya sıralamasının önde gelen işletmelerinden biri. Ulus-ötesindekilerin biraz nazlanması da zaten bu nedenle!
Zira tencereden otomobile, buzdolabından füzelere kadar her alanda kullanılan yassı çeliğin:
* Komşuları bir yana bırakırsak sadece Türkiye iç pazarındaki talebi 8 milyon ton civarında; komşuların talebi de buna eklendiğinde Türkiye, yassı çelik üretiminde vazgeçilmesi olanaksız bir üretim alanı.
* Sadece 2004'te 5 milyon ton yassı çelik ithal etmiş, buna karşılık 1 milyon ton da ihraç etmiş. Dolayısıyla 4 milyon ton yassı çelik açığıyla da cazip bir pazar.
* Ülkenin tek yassı çelik üreticisi olan ERDEMİR, halihazırda 3.5 milyon ton kapasiteyle çalışıyorsa da 2007'de tamamlanacak yenileme yatırımlarıyla bu kapasite 7 milyon tonu bulacak. Dolayısıyla sermayenin yüzde 46.12'sine sahip olan sadece Türkiye iç pazarının değil Ortadoğu pazarının da denetimine sahip olabilecek.
* İhaleyi kazanan yatırımcı, ERDEMİR'in Türkiye Kalkınma Bankası'ndaki yüzde 3.17'lik hissesini de ihale şartnamesindeki koşullar doğrultusunda satın alacağından el değiştirecek hisse oranı yüzde 49.29'u bulacak ve...
* ERDEMİR'e ait yüzde 3.07 hisseyi de eklediğimiz de ERDEMİR'in yüzde 52.36'sı devredilmiş olacak.
Hatırlarsanız, bundan bir ay kadar önce AKP'nin önde gelenlerinden biri, ERDEMİR'in satılmasında niye ısrarcı oldukları sorulduğunda, ''Biz değil, dünya ısrarcı'' demişti. Kusura bakmayın ama US Steel, Arcelor ya da yabancı bir şirket namına hareket eden yerli bir şirketin kullanım alanı yaygın hatta neredeyse sonsuz... Uluslararası piyasalardaki talebi sürekli olan bir ürünü üreten işletme blok satışla piyasaya açılıyorsa!.. Üstelik bu işletme çağdaş yönetim biçimiyle yönetilip yüksek verimlilik ve yüksek kârlılık düzeyinde çalışıyorsa niye ısrarcı olmasınlar! Niye ERDEMİR'i bünyelerine katmak istemesinler ki!
Ne var ki, ERDEMİR özel sektör statüsünde kurulmuş, hisselerin halka açılmasıyla başarılı bir örnek oluşturmuştur. Dolayısıyla küresel sermaye bir kamu kuruluşuna değil, özel sektör kıstaslarıyla çalışan bir kuruluşa taliptir.
Yani, ERDEMİR'e talip olmak yatırımcıya ekstra maliyet yüklememekte, aksine uluslararası ekonomik ve siyasi konjonktürde stratejik önemi yüksek bir üretim üssü kazandırmaktadır. Hem de Geliştirilmiş Ortadoğu Projesi'nin orta yerinde!
Kısacası, küresel sermaye egemenlik alanını genişletirken biz de kapıyı ardına kadar açmış, ''Ne olur gel, ne olursa olsun gel'' deyip çırpınıyoruz
TES-İŞ
Özelleştirme işçilerin yarısını işinden etti
Türk-İş'e bağlı Türkiye Enerji, Su, Gaz İşçileri Sendikası (TES-İŞ) Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Esat Durmuş , özelleşen kurumlarda, işçilerin yüzde 50'sinin işinden olduğunu söyledi.
Durmuş, Kahramanmaraş'ta yaptığı açıklamada, Türkiye'de özelleştirme konusunda ''sat-kurtul'' mantığı olduğunu belirterek sağlam bir temele oturtulmadan, sağlam bir prosedür hazırlamadan özelleştirilmeye gidilmesinden sonuç alınamayacağını belirtti.
''Türkiye'de özelleştirmenin işçi çıkarma ve sendikal faaliyetlerin zayıflatılması'' anlamına geldiğini iddia eden Durmuş, şöyle konuştu: ''Yabancı şirketler, Türkiye'ye geldiklerinde, ilk önce o işkolunda yetkili sendikayı arar, bulurlar. 'Gelin burada örgütlenin' derler. Ama bizimkiler her nedense sendikalardan korkuyor. Sendikacı da bu vatanın evladı, bu çatı çökerse, işveren de sendikacı da altında kalır.''
Esat Durmuş, sendika olarak özelleştirmeye karşı olmadıklarını, ancak işsizlik doğuracak özelleştirmeden yana olmadıklarını vurguladı.
Seydişehir işçisi direniyor
Konya'nın Seydişehir ilçesindeki Alüminyum AŞ'nin özelleştirme kararını protesto eden tesislerde çalışan işçiler, Seydişehir-Antalya Karayolu'nu yaklaşık yarım saat trafiğe kapattı.
Çelik-İş Sendikası'na üye işçiler, yakınları ve vatandaşlardan oluşan grup, otomobil, otobüs, kamyon ve kamyonetlerle Seydişehir-Antalya Karayolu'nun 15. kilometresindeki Mortaş Varyantı'na gelerek araçlarını, geçişi engelleyecek şekilde karayoluna park ettiler.
Çevrede güvenlik önlemi alan yaklaşık 300 kişilik jandarma ekibi, vatandaşları, eyleme son vererek yolu trafiğe açmaları konusunda uyardı. Uyarıların dikkate alınmaması üzerine jandarma ekipleri, eylemciler arasındaki Çelik-İş Sendikası Seydişehir Şube Başkanı Muharrem Oğuz 'u gözaltına almak istedi. Elleri kelepçelenmek istenen Oğuz, işçilerin müdahalesi üzerine gözaltına alınmadı. Kelepçe, ikinci bileğe takılamadan Oğuz'un tek bileğinde takılı kaldı. Oğuz, eli kelepçeli olarak eyleme katılan vatandaşlara megafonla seslendi. Eylem, yola park edilen araçların çekilmesiyle sona erdi.
|
|
|