KâRLARIN DÜŞMEYE BAŞLADIĞI ANDA, SERMAYENİN "MİLLİ-YERLİ" PULLARI DÖKÜLÜR VE GERÇEK DERİSİ ORTAYA ÇIKAR. SERMAYENİN "MİLLİLİĞİ", KâR VE SERMAYE BİRİKİMİNE HİZMET ETTİĞİ YERE KADARDIR, BU HEDEFLE ÇATIŞTIĞINDA NE MİLLİLİK KALIR, NE YERLİLİK. SON GÜNLERDE GÜNDEME OTURAN ÖZELLEŞTİRMELERE YABANCI TALEBİ, "YERLİDE KALSIN" SEÇENEĞİNİ YARATMIŞ, ERDEMİR'DEN KAMU BANKALARINA KADAR ÖNEMLİ KURULUŞLARIN "MİLLİ FİRMALARCA" SATIN ALINMASI GEREKTİĞİ KONUŞULUR OLMUŞTUR. KONUŞULMAKTAN ÖTE, ÖRNEĞİN ERDEMİR'İN "YERLİ-MİLLİ" SERMAYEDE KALMASI İÇİN ORTAK GİRİŞİM OLUŞTURULMUŞ VE SEFERBER EDİLMİŞTİR.
Kârların düşmeye başladığı anda, sermayenin "milli-yerli" pulları dökülür ve gerçek derisi ortaya çıkar. Sermayenin "milliliği", kâr ve sermaye birikimine hizmet ettiği yere kadardır, bu hedefle çatıştığında ne millilik kalır, ne yerlilik. Son günlerde gündeme oturan özelleştirmelere yabancı talebi, "yerlide kalsın" seçeneğini yaratmış, Erdemir'den kamu bankalarına kadar önemli kuruluşların "milli firmalarca" satın alınması gerektiği konuşulur olmuştur. Konuşulmaktan öte, örneğin Erdemir'in "yerli-milli" sermayede kalması için ortak girişim oluşturulmuş ve seferber edilmiştir.
|