MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

YEMEZLER!-ECE TEMELKURAN


YAZILI BASINDA ODAMIZ

 
Halkımız 'yemiyor' alimallah! Adalet Ağaoğlu söyledi ya; insan haklarının Kürtlerle ilgili bir müessese olduğunu bile fark ediyor evelallah!

Sokaktan bir dilenci geçiyor; genç bir adam. Meslek erbabı belli ki, inanılmaz iç paralayıcı bir sesle bağırıyor avaz avaz:

"Açım! Açım! Yardım edin!"

Apartmanlara, aylık kirası en az sekiz yüz milyon olan evlere doğru bağırıyor:

"Hastaneden yeni çıktım. Açım! Açım! Yardım edin!"

Uğur Dündar'ın dilencilerle bozduğu bir ilişki var Türkiye'de, dilencilerle merhametli insanlar arasında; kimse camını açıp merak edip bakmıyor bile. Fakat adam, dedim ya, işini iyi yapıyor, insanın içini parçalıyor. Parçalanırken parçalanırken bir genç kadın çıkıyor cama, asabi:

"Yeter be! Kes sesini! Hadi çek arabanı! Yemezler!"
 

Uyandı halkım

Hiç sektirmeden işte o anda, adam cevap veriyor avaz avaz:

"Bi' bunu yemezsin de mi? Her şeyi yersin de bi' bunu, de mi?!"

Eyvallah! "Helal olsun!" diyorum içimden. Kız şirret zira ve bir adam "ayıpları" umursamayacak kadar bağırabiliyorsa yardıma ihtiyacı var muhtemelen. Kimin yok ki zaten?..

Ama halkım yemiyor işte, gebersen de nafile. Uyandı halkım, ama ne uyanmak. Fal taşı gibi açık halkımın gözleri. Halkım hiçbir surette kandırılamaz.

Evinizi yıksalar

Gecekondu yıkımları oluyor kenar mahallelerde. Barikatlar kuruluyor. Kadınlar türbanlarını maske gibi bağlıyor yüzlerine, ellerinde demir çubuklar. Şehrin merkezindeki duvarlara bir kaç yıldır "Benim adım Baran", "Benim adım Zilan" yazıp isimlerini "varlık ilanı sloganı" yapan çocuklar, şimdi evlerinin önünde yüzlerini kapatıp isimleri kendi isimlerine benzeyen insanların "bölgelerini" koruyorlar. Televizyon nasıl "vahşileştiklerinin" haberini yapıyor hep, nasıl çocuğunu sarkıttığını bir adamın pencereden aşağı, durmadan anlatıyorlar.

Kendimizi onların yerine koymayalım diye onların yüzlerini bizden iyice uzak tutuyorlar. Ve sonunda "esas haberi" patlatıyorlar:
"Yıkıma direnenler kiracı çıktı!"

Televizyonlar yemiyor, izleyenler yemiyor. Bu halka yedirebilene aşk olsun! Halkımın gözleri faltaşı gibi açık. Halkım sonuna kadar uyanık.

TAYAD'lı aileleri linç etmeye çalışırken halkım misal, ölüm oruçlarında çocukları eriyerek ölen annelerin acısını yemiyor. Yemediği için, bir yalanı ortaya çıkarmanın iştahıyla vuruyor yaşlı insanlara. Halkım uyanık diyorum ya, halkım faltaşı.

İHD 'yalanı'

Halkım bir kenara dursun, aydınlarım da uyanık. Bakınız sevgili Adalet Ağaoğlu, tam da Kürt düşmanlığının merdivenleri tırmandığı bir zamanda açıklıyor İnsan Hakları Derneği'nin "Kürtçü" olduğunu, hep Kürtlerin haklarını savunduğunu söylüyor. Oysa İHD'ye haklarını aramak için polisler bile gidiyor, tinerci çocuklar, çocukları kaybolan anneler...

Kaldı ki tam da böyle bir zamanda, böyle bir cümle kurmanın bedelinin çok ama çok ağır olabileceğini Ağaoğlu bilmiyor mu? Yoksa bir bunu mu "yemiyor"? Öncelikle bunu mu "yemiyor"? Dilencinin dediği gibi "Bi' bunu mu yemiyor?"

O da faltaşı!

Hürriyet gazetesi, Ağaoğlu'nun İHD'den istifasını büyük bir iştahla manşetinden duyururken çok mu uyanık?

Yoksa Hürriyet, gözaltında sabuna basıp, düşüp ölenleri yiyiyor da "Bi' bunu mu yemiyor?" Anlaşıldı; Hürriyet gazetesi faltaşı!

Fakat İHD çalışanlarının, devletin sınırsız şiddetine karşı haklarını savunanların linç edilmesi ihtimalini hiç mi düşünmüyor? Bunun vebali onların da boyunlarına olur, hiç mi hesap etmiyor?

Reddetmeyi seçmek

Gerçekleri kabul etmek çaresiz hissettireceği için insanlara, insanlar reddetmeyi, acılarda bir yalan olduğunu düşünmeyi, bu "yalanı yemeyecek kadar uyanık" olduğunu düşünmek istiyor.

Zor olurdu...

Yoksa Kürt çocukların gözaltında işkenceyle öldürüldüğü, çocukların ölüm oruçlarında eridiği, insanların evlerinin yıkıldığı bir ülkede yaşamak ve hiçbir şey yapmadığın için kendini suçlamak çok zor olurdu değil mi? O yüzden bunların yalan olması daha kolay oluyor. Memleketim, aydınlarım bu yüzden hiç yemiyor. Yediremezsin kardeşim, yemiyor işte!



TELE 1- SABAH PUSULASI

28.03.2024
 


Çok Okunanlar


EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR

1 MAYIS’TA ALANLARDAYIZ

YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ SEMPOZYUMU

ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI - OLAĞAN GENEL KURULU! (ENERJİEKONOMİSİ.COM)

EMO 49. ÇALIŞMA DÖNEMİ BAŞLADI

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR (ENERJİGUNLUGU.NET)

EMEK VE BİLİM İLE KURULACAK YENİ BİR TOPLUMSAL DÜZEN İÇİN: YAŞASIN 1 MAYIS!

“TÜRKİYE YÜZYILI MAARİF MODELİ” LAİKLİK DÜŞMANI, BİLİMİ VE FENNİ DIŞLAYAN GERİCİ BİR EĞİTİM-ÖĞRETİM MODELİDİR! KABUL ETMİYORUZ !

Okunma Sayısı: 440


Tüm Yazılı Basında Odamız

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr


Diğer birimlerin iletişim bilgileri için tıklayınız

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.