Haklıydık kazandık !
Şimdi sıra ülkemizin başına bela edilmeye çalışılan Nükleer Enerji’ye karşı mücadelede. Haklıyız mutlaka kazanacağız !!!
Bildiğiniz gibi 2,5 yıllık uzun ve zorlu “mobil santral” mücadelesini hep birlikte yaşadık. Mobil santralların Samsun’a gelişi ne kadar ilginç oldu ise bu kanser santralarından kurtuluşumuz da o kadar ilginç olmuştur. 2002 yılı başlarında odamızın öncülüğünde oluşturduğumuz “Samsun Çevre Birlikteliği” bu mücadelenin sahibiydi. Yürütmesini üstlendiğimiz “Samsun Çevre Birlikteliği” 81 sivil ve resmi örgüt ya da kurumdan oluşmaktaydı. Mobil santrallar ile ilgili pis kokuların yükseldiği bilgi ve dokümanlar Samsun Çevre Birlikteliği katılımcılarına anlatıldıkça çıkar çevrelerinin dışındaki herkes adeta birbirine kenetlenmişti. 19 Mayıs Üniversitesi’nin hazırladığı rapor, Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nün görüşü yanında TMMOB’ye bağlı başta Elektrik Mühendisleri Odası, Ziraat Mühendisleri Odası ve Kimya Mühendisleri Odası Samsun Şubelerinin raporları konunun ciddiyetini bilimsel olarak ortaya koymaktaydı. Samsun Çevre Birlikteliği içinde yer alan SAMSEV, KESK ve TMMOB Mimarlar Odası’nın verdikleri destekle; Birlikteliğimizin Yürütme Kurulu Samsun’un o tarihlerdeki Mülki ve İdari Amirleri ile defalarca görüşmeler yapmıştır. Bu görüşmelerden Mobil Santralların inşaatının başlatılmaması yönünde sonuç alınamamıştır.Bunun üzerine 15 Mart 2002 ve 13 Mart 2003 tarihlerinde büyük katılımlı mitingler düzenlenmiştir. Oluşan kamuoyu nedeni ile konuya sessiz kalamayan siyasiler Mobil Santralları TBMM ‘nin gündemine taşımışlardır. TBMM’ de “Mobil Santral Meclis Araştırma Komisyonu” kurulmuştur. Meclis Araştırma Komisyonu Samsun’da yaptığı inceleme ve çalışmaların ardından konu ile ilgili tarafları dinlemek üzere birçok Akademik ve resmi yetkili yanında TMMOB ile EMO temsilcilerini de Meclise davet etmiştir. Komisyona verdiğim ifade de Türkiye’nin Enerji Potansiyeli ve buna bağlı olarak yürütülen Enerji Politikaları hakkında bilgi verdikten sonra Mobil Santrallar’ın Samsun ‘da konuşlandırılmasının yanlışlığını haklı gerekçelerle ortaya koymuştum. Sonuç olarak Meclis araştırma komisyonunun hazırladığı rapor TBMM raflarında tozlanmaya terk edilmiştir. Bu mücadelelerimizin paralelinde çeşitli yargı kararlarına ve Tekkeköy Belediyesinin kaçak olduğu gerekçesiyle inşaatı mühürlemesine rağmen mobil santralların kuruluşu tamamlanmıştır. Samsun Çevre Birlikteliği içinde yer alan Samsun Barosu üstlendiği görev gereği 11 Mart 2002 tarihinde Samsun İdare Mahkemesinde dava açmıştır. Dava 26 Nisan 2002 tarihinde yetki yönünden reddedilerek Ankara 10. İdare Mahkemesine gönderilmiştir. Ankara 10. İdare Mahkemesi 12 Haziran 2002 tarihinde yetkili yargı yerinin belirlenmesi için dava dosyasını Danıştay’a gönderme kararı almıştır. Ancak, Ankara 10. İdare Mahkemesi dosyayı Danıştay 10. Daire Başkanlığına 12 Eylül 2002 tarihinde göndermiştir. Bunun üzerine Danıştay, yetkili mahkeme olarak Ankara 10. Daire Mahkemesi’ni belirlemiştir. Ankara 10. İdare Mahkemesi 5 Kasım 2003 tarihinde mobil Santralların hukuken Samsun’da kurulmasında kamu yararı olmadığı yönünde karar vermiştir. Bu karar TEİAŞ ve AKSA Enerji Üretim A.Ş. tarafından temyiz edilmiştir. Son olarak Danıştay 10. Daire Başkanlığı’nın kararında “Temyizen incelenen karar, usul ve hukuka uygun olup dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden temyiz isteminin reddi ile Ankara 10. İdare Mahkemesinin 5 kasım 2003 tarihli kararının onanmasına 25 Ocak 2006 tarihinde OYBİRLİĞİ ile karar verildi” denmiştir. Evet, bu karar Samsun Barosunun o zamanki başkanı Sn. Arif ÜNEY ve arkadaşlarının başarısıdır. Kendilerinin ifadesi ile “Bu karar hukukun üstünlüğünün ve Samsun halkının zaferidir” aslında. Ben de, bu mücadeleye katkı veren herkesi odam adına kutluyorum. Haklıydık kazandık ! Şimdi sıra ülkemizin başına bela edilmeye çalışılan Nükleer Enerji’ye karşı mücadelede. Haklıyız mutlaka kazanacağız !!!
|