Ülkemizin her bölgesinden Odasına ve geleceğine sahip çıkmak bilinciyle gelen Elektrik, Elektronik, Bilgisayar ve Biyomedikal Mühendisleri, mesleklerinin sorunlarını ülke sorunlarıyla birlikte kavrayan bir anlayışla bugünlerini ve geleceklerini konuştular
EMO 40. OLAĞAN GENEL KURULU SONUÇ BİLDİRGESİ . TMMOB bütünselliği içerisinde geçen 52 yıllık tarihsel birikimin yarattığı değerler ile "bağımsız, demokratik ve barış içinde yaşayan bir Türkiye" mücadelesini, emekten yana tüm toplumsal kesimlerle birlikte sürdüren Elektrik Mühendisleri Odası, yeni çalışma döneminde de bilim ve teknolojiyi halk yararına savunma anlayışında olduğunun bir kez daha altını çizdi. Şimdi aynı kararlılıkla bir kez daha sesleniyoruz… - Ülkemizin enerji, telekomünikasyon ve bilişim altyapılarının çok uluslu şirketlerin kontrolüne bırakılmasına izin vermeyeceğiz… - "Enerji Krizi" yalanı ile nükleer lobilere pazar açmak isteyen AKP Hükümeti'ni bu çılgınlıktan vazgeçmeye, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarımıza yatırım yapmaya çağırıyoruz. - Dünyada işsiz kalan nükleer lobilerin kar hırslarına bugünümüzü ve çocuklarımızın geleceğini kurban vermeyecek, ülkemizin nükleer çöplük haline getirilmesine seyirci kalmayacağız… - Türkiye'nin öz kaynakları kamusal bir hizmet anlayışı ile planlama kavramı içinde çevreye uyumlu teknolojilere yatırım yapılarak devreye alındığında hiçbir zaman enerjisiz kalmayız. -Bugün başta hidrolik, jeotermal, biyogaz, biyokütle, rüzgar ve güneş olmak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarının ihmal edildiği, elektrik dağıtım şebekelerindeki kayıp ve kaçakların yüzde 20'ler seviyesinde olduğu, enerji verimliliği ve tasarrufu için sanayiden tarıma yeni teknolojilere destek verecek bir planlamanın bulunmadığı ülkemizde, "Nükleer Santral dayatmalarına karşı ‘Hayır' seçeneklerimiz ve direnme gücümüz var!..." demeye, toplumun tüm duyarlı kesimleri ile dayanışma içinde devam edeceğiz. Özelleştirmeler durdurulmalı, Türk Telekom‘un satışı iptal edilmelidir! - Haberleşme altyapısı, enerji de olduğu gibi doğal tekel konumundadır. Telekomünikasyon alanında rekabet olanağı yoktur. Önce serbestleşmenin sağlanması ardından da özelleştirmelerle tekelleşmenin önleneceği varsayımı bir başka liberal söylemdir. - Tüm ülkenin GSM, internet, UMTH gibi haberleşme hizmetlerinin alt yapısı Türk Telekom tarafından karşılanmaktadır. Bu alanda rekabet sağlanamayacağından Türk Telekom‘un özelleştirilmesi ile telekomünikasyon alanında özel tekel oluşturulmuştur. - Ülke kaynakları ile oluşturulmuş telekomünikasyon altyapısının halkın ihtiyaçları için değil, sermayenin çıkarları için kullanılmasına izin vermeyeceğiz. - Türk Telekom‘un satışı kamu çıkarlarına aykırıdır. Türk Telekom‘un özel tekel haline gelmesiyle, hizmet kalitesi ülkenin her kesimine eşit olarak yayılamayacaktır. Yüksek fiyatlar ve kalitesiz hizmet ile karşı karşıya kalınacaktır. - Kamu mülkiyetinin ve kamu hizmetlerinin özelleştirme ve ticarileştirme yöntemleriyle sermayeye devrinin anlamı, tüm hizmetlerin daha pahalı, kalitesiz hale gelmesi, yıllardır halkın birikimleri ile oluşmuş kamusal malların sermayeye peşkeş çekilmesi, işsizliğin ve iş güvencesinin giderek azalmasıdır. - Türk Telekom‘un özelleştirilmesiyle birlikte binlerce Telekom çalışanı işsiz kalacaktır. - EMO 40. Çalışma Dönemi'nde özelleştirmelere karşı kamusal mülkiyetin korunmasını ve çalışanların söz, yetki ve karar sahibi olduğu yeni bir kamusal anlayışın hayata geçirilmesini savunmaya devam edilecektir. - Özelleştirme, neo-liberal politikalarla tüm dünyada emeğe yönelik olarak yürütülen saldırıların parçasıdır, özelleştirmeye karşı mücadele ancak tüm emek güçlerinin birlikteliği ile yürütülebilir. - Yeni çalışma dönemimizde tüm emek güçlerini özelleştirmelerin durdurulması ve Türk Telekom‘un satışının iptali için birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz. Büyük medya çevrelerinin duyarsızlığına ve toplumun yanıltılmasına karşı, tarihsel bir görev olarak, ülkemizin sömürgeleştirilme girişimlerinin en önemli safhalarından biri olan Türk Telekom‘un satış sürecinin hemen durdurulmasını talep ediyoruz. Elektrik Mühendisleri Odası 40. Dönem çalışmalarında barış, demokrasi ve emekten yana taraftır… - Bu toplumu kim çatışma ortamına sürüklüyorsa, kim düşmanlıkları körüklüyorsa, kim silahta, kurşunda bombada çözüm arıyorsa onlara karşı tarafız. - Kim çok kimlikli, çok kültürlü Türkiye'ye sahip çıkıyorsa, kim karşısındakinin kimliğine, kültürüne, inancına saygı gösteriyorsa, kim Kürt sorunu dahil ülkenin sorunlarına özgürlük ve demokrasi zemininde çözüm arıyorsa onlardan yana tarafız. 40. Olağan Genel Kurulumuzdan aldığımız güçle yolumuz şimdi daha aydınlık… EMO yeni çalışma döneminde, "Başka Bir Türkiye ve Başka Bir Dünya" yaratma mücadelesinde, Odamızın tüm birimlerini, karar alma süreçlerine demokratik bir yönetim anlayışı ile kattığı oranda, teorinin griliğine karşı yaşam ağacını yeşerteceğine duyduğu inançla kararlı duruşunu sürdürecektir…
|