|
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Ankara Şubesi, 12 yıl önce bir trafik sonucu yaşamını yitiren eski yönetim kurulu üyelerinden Cihan Kayıket'i anma etkinliği çerçevesinde bir panel düzenledi. "Enerji Politikaları ve Nükleer Santraller" konulu panelde EMO Ankara Şubesi tartışmanın taraflarını bir araya getirdi. Panelin açılış konuşmasını yapan TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı, hızlandırılmış tren kazasını hatırlatarak, "Yıllardır nükleer macerasından vazgeçilmelidir diyoruz. Bize 'biz demiştik' dedirtmeyin" diye konuştu.
29 Temmuz 2004 tarihinde Ankara Sanat Tiyatrosu’nda düzenlenen panelin yöneticiliğini EMO Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Necati İpek üstlendi. Panele konuşmacı olarak, EMO Yönetim Kurulu Başkanı Kemal B. Ulusaler, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) Nükleer Bilgi Birimi Başkanı Gül Göktepe, TAEK Teknoloji Dairesi eski Başkanı ve Nükleer Güvenlik Uzmanı Ali Tanrıkut ve Elektrik Mühendisi Arif Künar katıldı.
Panelin açılış konuşmasını yapan Türk Mimar ve Mühendisler Odası (TMMOB) Başkanı Mehmet Soğancı, hızlandırılmış tren konusundaki eleştirilerinin dikkate alınmamasının faturasının ağır olduğunu kaydederek, yeniden gündeme getirilen nükleer santrallerin de bedelinin ağır olacağına değindi. Yıllardır "Nükleer macerasından vazgeçilmelidir" dediklerini hatırlatan Soğancı, "Bize 'biz demiştik' dedirtmeyin" dedi. Soğancı, yeniden gündeme getirilen nükleer santrallerde de benzer olaylarının yaşanmaması için bir an önce nükleer santral girişimlerine son verilmesini istedi.
Ulusaler, “Öz kaynaklara yüklenmeliyiz” Kemal Ulusaler paneldeki konuşmasında nükleer enerji konusunda hükümetin seçim öncesi ve sonrası görüşlerinde tutarsızlık olduğunu belirtti. “Bu ülkenin enerji açığı yok” diyen Ulusaler, “Enerji ihtiyacımızın yenilenebilir kaynaklardan karşılayabiliriz. Öz kaynaklara yüklenmeliyiz" diye konuştu. Nükleer enerjide de doğalgaz gibi dışa bağımlılık olacağının altını çizen Ulusaler, "Amaçları dışa bağımlılığı çeşitlendirmek" dedi. Avrupa ülkelerinin çoğunun nükleer enerjiyi terkettiğini belirten Ulusaler, petrol tekellerinin bile güneş enerjisine yöneldiğine dikkat çekti. Ulusaler, nükleer enerji kullanımında kimsenin sorun çıkmayacağını garanti edemeyeceğini belirterek, atık konusunun dikkate alınması gereken en önemli faktör olduğunu kaydetti.
Göktepe, “Atom çağını yakalamalıyız” Konuşmasında nükleer enerjinin gerekliliğine vurgu yapan Gül Göktepe, nükleer enerjinin çevre ve ekonomi ile birlikte ele alınması gerektiğine dikkat çekti. Göktepe bir çok ülkenin nükleerden vazgeçtiği iddiasının da doğru olmadığını, ülkelerin büyük bir bölümünün kapasite artırımına giderek, nükleer enerji kullanmaya devam ettiklerini savundu. Nükleer enerji üretiminin yüzde 2.8'lik artış gösterdiğini ve dünya çapında 441 nükleer santralde dünya enerji üretiminin yüzde 16'sının gerçekleştirildiğini belirten Göktepe, "Nükleeri bizi atom çağına taşıyacak bir seçenek olarak görüyorum" dedi
Ali Tanrıkut da "nükleer enerjide güvenlik" konusunda önemli mesafe alındığını ve Türkiye'de nükleer santraller açıldığı takdirde "güvenlik" konusunda sorumlu kuruluş olan TAEK'in görevini yapacağını savundu.
Künar, “Altından ne çıkacak?” Nükleer santraller konusunda uzun yıllar çalışmalar yapmış bir elektrik mühendisi olan Arif Künar ise TAEK'in kurum olarak "nükleer santrallerin güvenli olduğunu savunduğuna" işaret ederek, "Böyle bir kurum nükleer santrallerin güvenli olup olmadığını denetleyecek. Bu konu bende güvenilirlik oluşturmuyor. Yeniden bir maceraya gidiyoruz" dedi. TAEK’in hem lisans veren, hem işletmeci, hem de kontrol kurumu olduğunun altını çizen Künar, TAEK’ın mevcut yapısıyla nükleer santrallerin güvenilirliği konusunda söz söyleyemeyeceğini kaydetti. Uluslararası Enerji Ajansı ve TAEK’in verilerine göre dünyada nükleer enerji kullanımın düştüğünü kaydeden Künar, mevcut santrallerde yapılan kapasite artırımının çok önemli oranlara ulaşmadığını vurguladı.
Türkiye’nin mali yapısı dolayısıyla nükleer santral kurulmasının mümkün olmadığını belirten Künar, “Nükleer santraller her gündeme geldiğinde altından başka şeyler çıkıyor. Termik santraller, mobil santraller, doğalgaz santraller hep nükleer tartışmalarının sonrasında kuruldu. Bakalım bu kez ne çıkacak” diye konuştu.
Konunun Fransa ile yapılan AB görüşmelerinde gündeme geldiğini ve Fransız şirketlerine nükleer santral ihalesi için yeşil ışık yakıldığını kaydeden Künar, “böylesi bir pazarlıktan utanç duyuyorum” diye konuştu.
Cihan Kayıket kimdir? 1958 yılında Ankara’da doğan Kayıket, İlk, orta ve lise tahsilini yine Ankara’da yaptı. 1978 yılında Ankara Devlet Mühendislik Mimarlık Akademisi gece öğretimine geçti. Okul döneminde Sağlık Bakanlığı bünyesinde teknisyen olarak çalışan Kayıket, aynı dönemde Sağlık-Der’de görev yaptı. 1982 yılında Elektrik Mühendisi olarak DSİ Genel Müdürlüğü’nde göreve başladı. 1992 yıllında Enerji-Sen’in kuruluşunda büyük hizmetleri oldu. Sendikanın kurucu üyesi olan Kayıket, Geçici Yönetim Kurulu Sayman üyesi olarak da görev yaptı. Kayıket, EMO Ankara Şubesi 11. Dönem Yönetim Kurulu Üyeliği görevinde bulundu. Kayıket, 29 Temmuz 1992 günü Kral Kızı Barajı’na görev için giderken, geçirdiği trafik kazasından hayatını kaybetti.
|
|
|