|
Yıllardır termik santralın bıraktığı arıtılmamış gaz nedeniyle, çevre kirliliği ve sağlık sorunları yaşanan Yatağan'da aynı senaryo yeniden başladı. 3 yıl önce baca gazını arıtmak için kurulan arıtma sistemi, yapımcı firma Bischoff ile ETKB arasındaki hukuksal sorunlar nedeniyle 10 aydır çalıştırılmıyor. Yaz aylarında santraldan çıkan kükürtdioksit gazı daha yoğun olarak hissediliyor. Geceleri santralda fazla yükleme olduğundan zehirli gazlar saat 03:00 ile 05:00 arası yoğun olarak salınıyor, böylece bölge halkı özellikle sabah saatlerinde zehirli gazları solumak zorunda kalıyor.
Ülkede başka yer yokmuş gibi nerede tarım ve yerleşim alanı, ya da doğa harikası olan bölge varsa termik santralları sanki özellikle oralara kuran zihniyeti devam ettirenler, 10 aydır durup seyrediyor. Bugüne kadar yaşanan çevre felaketlerine, ortaya çıkan sorunlara karşın, arka arkaya kurulan hükümetlerin enerji ve çevre konusuna yaklaşımları hiç değişmedi. Havanın zehirlenmesi nedeniyle 1952'de Londra'da, 1930'da Belçika'da yaşanan toplu ölümlerin ülkemizde de yaşanması istenmiyorsa, mevcut tüm termik santrallarda desülfürizasyon tesisleri bir an önce yapılmalı, bu tür yatırımlar için mutlaka ÇED raporu istenmeli, meslek odaları ve çevre kuruluşlarının uyarılarına kulak verilmelidir. Santralların bakım ve onarım hizmetlerinin özel firmalara verilmesi uygulamasından da bir an önce vazgeçilmelidir. Bu denli hayati, insan ve çevre sağlığını ilgilendiren, ülke ekonomisine büyük zararlar veren bir mesele, temel dürtüleri kâr olan firmalara bırakılamaz; bu konuda kamu denetimi zorunludur. Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu 13 Temmuz 2004
|
|
|