MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

   · ŞUBE Giriş Sayfası

 ANKARA ŞUBE

   · 

ŞUBE TARİHÇESİ

   · 

ŞUBE YÖNETİM KURULU

   · 

ŞUBE DENETÇİLERİ

   · 

ŞUBE ÇALIŞANLARI

   · 

KOMİSYONLAR

   · 

ÇALIŞMA PROGRAMI

   · 

ÇALIŞMA RAPORU

   · 

TEMSİLCİLİKLER

   · 

HABERLER

   · 

DUYURULAR

   · 

GÖRÜŞLER-RAPORLAR

   · 

BASIN AÇIKLAMALARI

   · 

YAZILI BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

GÖRSEL BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ

   · 

YİTİRDİKLERİMİZ

   · 

EVLİLİK DUYURULARI

   · 

YENİ DOĞAN DUYURULARI

   · 

İŞ YAŞAMI DUYURULARI

   · 

MİSEM EĞİTİMLERİ

   · 

EĞİTİMLER

   · 

İSTATİSTİKLER

 
Şube Kapsamındaki İller:

 AFYONKARAHİSAR   ANKARA   ÇANKIRI   ERZİNCAN   ERZURUM   KASTAMONU   KAYSERİ   KIRŞEHİR   KONYA   NEVŞEHİR   SİVAS   TOKAT   YOZGAT   AKSARAY   KIRIKKALE 
 

 
HUKUKİ DESTEK
 

EMO Ankara Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 2023.4

Tüm Sayılar

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

HÜKÜMET, TÜRK TELEKOM'U (TT) ULUSLARARASI TEKELLERE SATMAK İÇİN HER YOLU DENİYOR


BASIN AÇIKLAMASI

 
Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım 20.04.2004 tarihinde yaptığı basın toplantısında, Türk Telekom özelleştirilmesi kapsamında yabancı sermaye açısından olumsuz olan tüm sınırlamaların ortadan kaldırılarak satışın kolaylaştırılacağını” belirtmişti. Bu çerçevede Hükümetçe hazırlanan yasa tasarısı Bakanlar Kurulu tarafından imzalanarak Meclis'e sevk edilmiştir.
 

Son ana kadar büyük gizlilik içerisinde hazırlanan bu yasa tasarısı incelendiğinde kurum ve ülke kaynaklarının uluslar arası tekellere devredilmek istendiği, Anayasa hükümlerinin zorlandığı, çalışanların da iş güvenliğinin yok edildiği görülmektedir.
1993 yılında 509 sayılı KHK ile başlayan ve hukuka aykırılıkları nedeniyle defalarca Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen yasa değişikliklerine bir yenisi daha ekleniyor. Yine değişen bir şey yok: Daha önce Anayasa'ya aykırı görülen düzenlemelere dönülüyor.
TT'nin özelleştirilmesindeki hukuki sürecin uzun ve mücadele içeren bir tarzda tamamlanmış olmasının altında, özelleştirme programını yürüten kişi ve kurumların Anayasa hükümlerini, ülkenin stratejik hedeflerini ve kamu yararını gözardı ederek, sermaye kesimi ve uluslararası kimi kuruluşların isteklerini tek ölçüt olarak almaları yatmaktadır. Adeta mevcut yasal düzenlemeler, mahkeme kararları ve tüm resmi belge ve raporlar yok sayılmaktadır. AKP iktidarı da aynı yolda devam etmeye kararlı görünmektedir.
Kanun tasarısında aşağıdaki hususlar ve aykırılıklar görülmektedir:
1. Hükümet eliyle uluslararası tekel oluşturuluyor
· Tasarıda yapılan değişiklikle, imtiyazlı (altın) hisse tarifinin içi boşaltılarak devlete ait olan bir kısım söz ve onay haklarından vazgeçilmektedir. Böylece TT'yi alacak uluslararası şirketlere tekel olma hakkı tanınmaktadır.
23 Mayıs 2001 tarihinde yapılan düzenlemeyle getirilen “Altın Hisse” formülü düzenlenen biçimiyle dahi TT'nin yönetim ve denetiminin kamunun elinden çıkmasına engellemeye yetmemekteydi. TT doğal tekel konumunda ve stratejik öneme sahip bir kuruluştur. Bu kurumun görmüş olduğu işlevin bizzat kendisi stratejik ve hizmetten yararlananlar için temel hak ve hürriyetlerin kullanımına yönelik bir içeriğe sahiptir. Dolayısıyla TT'nin Genel Kurulu'nda alınacak bazı kararların stratejik olduğu değerlendirmesiyle yetinilerek kamu erkinin yalnızca bunlara müdahalesinin öngörülmesi kamusal denetim için yeterli görülemez. Diğer yandan Altın Hisse'nin daha önce Teletaş örneğinde de görüldüğü gibi zaman içerisinde hiçbir işlevi olmayan bir “Teneke Hisse” konumuna dönüşmesi mümkündür.
Eski haliyle bile yetersiz olan kamusal denetim yetkisi, tasarıyla daraltılarak TT'nin tekel olmasından kaynaklı sakıncalara ilişkin olarak kaldırılmaktadır. Aslında kamu tekeli yerine özel sektör tekeli yaratmak hedeflenmektedir. Bu düzenleme Anayasa'nın devlete yüklediği tekelleşme ve kartelleşmeye karşı önlem alma göreviyle çelişmektedir.
2. TT'nin yabancıların eline geçmesi Anayasa'ya aykırıdır
· Yabancı veya tüzel kişilere satılabilecek hisse oranı %50'nin üzerine çıkarılmaktadır. TT'nin yönetim ve denetiminde söz sahibi olma yabancı gerçek ve tüzel kişilere yasaklanmışken değişikliklerle bu yasak kaldırılmaktadır. Böylece TT'nin uluslararası tekellerin eline tam anlamıyla geçmesinin önü açılmaktadır
. Yukarda özetlenen daha önceki yasal düzenlemelere karşı, Anayasa Mahkemesi, defalarca TT'nin dolaylı yollardan bile olsa yabancıların eline geçmesinin Anayasa'ya açıkça aykırı olduğu kararına varmıştır. Anayasa Mahkemesi'nin kararlarında dayandığı Anayasa Maddeleri halen olduğu gibi yürürlüktedir.
Bu Anayasa'ya aykırılık durumu, TT'yi özelleştirmek için girişimde bulunan bütün iktidarlar gibi AKP iktidarının da bilmesi gereken bir durumdur. Ancak TT'yi özelleştirmek isteyen her iktidar ısrarla kurumu yabancılara satılacak şekilde özel yasalar çıkartmaktadır.
3. TT, yok pahasına satılmak isteniyor
· Türk Telekom'un satış bedelini Kuruma talip olan yabancı ve tüzel kişiler pazarlık usulüyle belirleyecektir. Böylece Telekom, Bakanlar Kurulu'nun yetkisi dahilinde fiyat değer tespiti yapılmadan, yapılsa bile değerinin alıcılar tarafından belirleneceği bir fiyata satılabilecektir.
Bilindiği gibi, TT'nin 1997 yılında yapılmış olan tespite göre değeri 10 milyar dolardır. 2001 yılında yeni bir değer tespiti yapılmaksızın ihaleye çıkıldığında bu değerin kimine göre 2-3 milyar dolara düştüğü, kimine göre ise 20-30 hatta 40 milyar doların üzerine çıktığı şeklinde tartışmalar yapılmıştır. Aynı tartışmalar bugün de sürmektedir.
TT, 1996 - 2000 yılları arasında 22 milyar dolar gelir elde etmiş, bunun 11 milyar doları Hazine'ye gelir olarak gitmiştir. 2003 kurumlar vergisi sıralamasında da birinci olmuş ve tam 900 trilyon 126 milyar TL kurumlar vergisi ödemiştir.
Bu rakamlar da gözönüne alındığında, Cumhuriyet'in ilk yıllarından beri tüm ülke vatandaşlarının alınteri ve özkaynaklarıyla kurulup bugünkü hale getirilen TT'nin değerinin düşük gösterilmek istendiği anlaşılmaktadır. İktidar, yeni düzenlemeyle TT'yi satmak bir yana yok pahasına elden çıkarmak izlenimi vermektedir.
4. Çalışanların iş güvencesi yok ediliyor
· TT Yönetim Kurulu'nun yetkileri arttırılarak Kurum ve personel üzerinde sınırsız yetkiler verilmekte, Kurum satılamaz ise kadrolaşmanın önü açılmaktadır.
Tasarıya göre, TT'de özelleştirme gerçekleşmese dahi personelin tasfiyesi öngörülmekte, asli ve sürekli kadrolar dağıtılmaktadır. TT özelleştirilene kadar ya da özelleştirilmediği takdirde kimler tarafından yönetileceği ve bu yöneticilerin yasal güvencelerinin neler olacağı muğlaklık taşımaktadır. Bu durum Anayasa'ya ve idari sisteme açıkça aykırılık teşkil etmektedir.
Soruyoruz:
Devletin Kurumu temsil, sevk ve idare etme sorumluluğu verdiği asli ve sürekli personeli de başka kamu kurum ve kuruluşlara gönderince, TT hisseleri %50 üzerinde satılsa dahi, geriye kalan kamu payını kim temsil edecektir?
Her iktidar döneminde devletin kamu kurum ve kuruluşları özelleştirme kapsamına alınmaktadır. Bu dönemde de devletin küçültülmesi, kamuyu yeniden yapılandırma adına bir çok kurum ve kuruluşun kapatılmasını hedefleyen Kamu Yönetimi Temel Kanunu gündemdedir. Özelleştirme kapsamında olmayan kamu kurum ve kuruluşlarına gönderilmesi düşünülen personel nereye yerleştirilecektir? Bankamatik memuru mu yapılacaktır?
TT’ de çalışmak isteyen personelden kurumda çalışacakları belirleme yetkisine sahip Türk Telekom Yönetim Kurulunun personel seçimindeki kriterleri neler olacaktır? Ve kaç kişiyi istihdam etmeyi düşünmektedirler?
TT'de kamu payı % 50’ nin altına düşmese dahi Türk Telekom Yönetim Kurulu'nca belirlenen istihdam fazlası personel başka kurumlara gönderildikten sonra neden boşalan kadro ve pozisyonlara iş mevzuatına tabii atama yapma yetkisi verillmektedir?
Şu an çalışanlar işinden edilerek yeni kadrolaşma için ortam yaratılmak mı isteniyor?
5. Telsim ve diğer imtiyazlı şirketlerin yabancıların eline geçmesinin önü açılıyor
· Tasarıda Bankacılık Kanunu'nda da düzenleme yapılarak Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna (TMSF) devredilen imtiyazlı şirketlerin tamamının yabancılara satışının önü açılmaktadır. Bugün için Telsim'in TMSF tarafından yönetildiği düşünülürse “acaba Telsim yabancılara mı satılmak istenmektedir?” sorusu akla gelmektedir. Üstelik yapılan bu tasarruflardan dolayı Fon yöneticilerinin hiçbir şahsi sorumluluk sahibi olmayacakları esası getirilmektedir.
Fona devredilsin ya da devredilmesin, kimi kamu hizmetlerinin imtiyazlı şirketlerce görülmesi durumunda bu şirketlerin çoğunluk hisselerinin yabancıların eline geçmesi Anayasa'ya aykırılık taşımaktadır. Aynı şekilde Telsim'in de yabancıların eline geçmesi mevcut hukuksal düzenlemelere göre olanaklı değildir. Yasa değişikliğine sıkıştırılan bir hükümle Fona devredilen imtiyazlı şirketlerin aynen TT'de olduğu gibi yabancılara devrinin önü açılmakta, giderek tüm imtiyazlı şirketlerin yabancıların eline geçmesinin ilk adımları atılmaktadır.
Anayasa Mahkemesi Başkanı, Anayasa'dan yana taraf olmalıdır
Gündemdeki yasa tasarısının bu şekilde yasalaşması halinde Anayasa Mahkemesi'nin önüne gitmesi ihtimali son derece yüksektir. Tam bu konuların tartışıldığı bir ortamda halen görevde olan Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin'in 3 Mayıs 2004 tarihinde yapmış olduğu açıklamaları büyük bir talihsizlik olarak değerlendiriyoruz. Bumin, açıklamasında daha önceki TT'yle ilgili Anayasa Mahkemesi kararlarının yanlış olduğunu, bu nedenle TT'nin daha düşük bir değerden özelleştirileceğini söylemektedir.
Bu değerlendirme, Sayın Bumin'in şahsi görüşleri olup, bizce gerçekleri yansıtmamaktadır. Asıl önemlisi, kendi önüne gelme ihtimali bulunan bir konuda adeta bir yürütme organı mensubu gibi kamuoyu oluşturmaya yönelik olarak görülebilecek açıklamalar yapması, bir yargı mensubunun yansızlık ilkesiyle de uyuşmamaktadır. Bu durum son günlerde Anayasa Mahkemesi'nin siyasallaştırılmak istendiği endişelerini arttırıcı bir rol oynamıştır.
Türk Telekom masalları ve gerçekleri
· TT'nin satışının verimlilik ve fiyatların ucuzlamasıyla bir ilgisi yoktur. Kurum, neoliberal küreselleşme politikaları gereği, IMF ve DB talimatları uyarınca ne pahasına olursa olsun özelleştirilmek istenmektedir.
· TT'nin özelleştirilmesiyle verimliliğin artacağı, rekabet sonucu fiyatların ucuzlayacağı, kalitenin artacağı, teknolojinin ilerleyeceği palavradır. Verimliliğin mülkiyetle ilişkisi yoktur, işletmedeki beceri ve iyi yönetimle kamu işletmeleri büyük kar sağlayabilmektedirler. Dünyada doğal tekel konumuna sahip hiçbir kamu hizmeti kuruluşu, özelleştirildikten sonra fiyatlar ucuzlamamıştır. Özel sektörün esas amacı sadece kardır. Kurum içerisinde teknoloji, kamu tarafından geliştirilmiş, AR-GE çalışmalarına devlet kaynak ayırmıştır. Hiçbir yabancı tekel, yerli teknolojimizi geliştirmez. Rekabet falan olmayacaktır, yapılmak istenen kamu eliyle özel tekel yaratmaktır.
· TT'nin değerinin düştüğü, özelleştirmenin engellenmesi yüzünden ucuza gideceği değerlendirmeleri özellikle yapılmaktadır. Yukarıdaki bölümlerde verdiğimiz rakamlar, “altın yumurtlayan tavuk” olarak nitelendirilen” kurumun değerini ve karlılığını göstermektedir.
Türk Telekom satılmamalıdır!
Türk Telekom, kamu hizmeti veren diğer kurumlar gibi hepimizin emeği, alınteri ve özkaynaklarımızla uzun yıllar süren bir çalışmayla bugünlere getirilmiştir. Kurum, kimsenin ve hiçbir iktidarın babasının malı değildir. Yıllarca, TT'nin kötü yönetildiği, zarar ettiği, mutlaka özelleştirilmesi gerektiği aldatmacalarıyla kamuoyuna tek yönlü propoganda yapılmış, kurumun özelleştirilmesine karşı çıkanlar “dinozor” olarak nitelendirilmiştir. Yurttaşlara ucuz ve kesintisiz iletişim hizmeti sağlayan, stratejik öneme sahip, yerli teknolojinin gelişmesine büyük katkılar yapmış, çok sayıda mühendis ve teknik eleman yetiştirmiş bir kurumun geleceği karartılmak istenmektedir.
Kamu alanının yok edilmesi yoksulların daha yoksul olmasına yol açmakta, insanlık ve vatandaşlık hakkı olan bu hizmetlerden yararlanamamalarına neden olmaktadır. Ucuz ve kaliteli iletişim herkesin hakkıdır ve TT’nin özelleştirilmesi hem tek tek vatandaşlar arası hem de bölgeler arası eşitsizliği arttıracaktır. Sürekli “bilgi çağı”, internet, bilgiye ulaşmaktan bahsedilmektedir. Zaten çok sınırlı olan internete erişim oranı, özelleştirme sonucu daha da düşecektir ve sayısal eşitsizlik büyüyecektir. Tüm gelişmiş ülkeler e-ticarete ve internet üzerinden hizmet vermeye hazırlanırken, ülkemizin telekomünikasyon altyapısı yerli ve yabancı tekellere gümüş tepside sunulmaktadır.
Kurumun daha da iyi işlemesi, siyasi iktidarların baskısından-arpalık zihniyetinden kurtulması, örgüt içinden yetişmiş, kamu hizmetini benimsemiş yöneticiler eliyle yönetilmesi ve sektörde örgütlü uzman meslek kuruluşları, üniversiteler ve sendikalarla işbirliği içinde olmasıyla mümkündür.
Durum böyleyken ve AKP Hükümeti IMF ve DB talimatlarını yerine getirirken anamuhalefet görevini yürüten CHP, konuyla ilgili olarak yaptığımız randevu talebine henüz cevap dahi vermemiştir.
Elektrik Mühendisleri Odası ve Haber-Sen, TT’nin özelleştirilmesi, “yabancı sermayenin önündeki tüm engellerin kaldırılması hedefi” ve çalışanlar üzerindeki işsizlik tehdidine karşı mücadele etmeye devam edecektir. Sektörde örgütlü tüm sendika ve DKÖ'leri mücadelemize destek vermeye çağırıyoruz.
ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU
KESK / HABER-SEN GENEL MERKEZİ 12 Mayıs 2004



“SANAL ÇALIŞANLAR GELİYOR” RPA: ROBOTİK SÜREÇ OTOMASYONU BAŞLIKLI WEBINAR DÜZENLENDİ

21.07.2023
 


Çok Okunanlar


ÜYELERİMİZ İÇİN ÜCRETSİZ UDEMY EĞİTİMİ: MÜHENDİSLER İÇİN YAPAY ZEKA ARAÇLARI

8. SAMSUN İNŞAAT FUARI DÜZENLENİYOR

İYİ BAYRAMLAR...

Okunma Sayısı: 1247


Tüm Basın Açıklamaları

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.