 |
· |
 ANKARA ŞUBE
|
· | |
· | |
· | |
· | |
· | |
· | |
· | |
· | |
 |
· | |
· | |
· | |
· | |
· | |
· | |
· | |
|
· | |
· | |
· | |
· | |
|
· | |
· | |
|
· | |
|
 |
Şube Kapsamındaki İller:
 |
AFYONKARAHİSAR
ANKARA
ÇANKIRI
ERZİNCAN
ERZURUM
KASTAMONU
KAYSERİ
KIRŞEHİR
KONYA
NEVŞEHİR
SİVAS
TOKAT
YOZGAT
AKSARAY
KIRIKKALE
|
|
 |
SİNOP NÜKLEERE 'HAYIR' DİYECEK (CNN TÜRK, 28.04.2006)
 BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ
|
 |
Nükleer enerji santrali için hükümetin adres gösterdiği Sinop yarın geniş katılımlı bir mitinge evsahipliği yapacak.
"Mücadele edenler her zaman kazanmayabilir, ama kazananlar yalnızca mücadele edenlerdir!" sloganıyla yola çıkan Sinop Nükleer Karşıtları Platformu'nun yanı sıra Türkiye'nin çeşitli illerinden gelen nükleer karşıtları da Sinoplulara destek verecek.
Nükleer karşıtları, ne 'Karadeniz'in incisi' olarak bilinen Sinop'ta, ne de başka bir ilde '20'nci yüzyılın çöp teknolojisi' olarak nitelenen nükleer santralleri görmek istemiyor.
"Bunu ne hak ediyor, ne de kabul ediyoruz" diyerek tepki gösteren Sinoplular, nükleer santral projesinden vazgeçilene dek eylemlerini sürdürmekte kararlı. Nükleer karşıtları bu amaçla yarın Uğur Mumcu Meydanı'nda seslerini tüm Türkiye'ye duyurmak için çabalayacak. Sloganları ise şu: "Sensiz bir kişi eksiğiz. Sizinle binlerceyiz."
| | Nükleer santralin bu bölgeye kurulması planlanıyor |
Sinop Nükleer Karşıtları Platformu son olarak 'Nükleer Santrale Hayır' kampanyası kapsamında toplanan 25 bin 233 imzayı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler'e göndermişti.
Toplanan imzaların fotokopileri Avrupa Komisyonu'na ve ilgili tüm kamu kurum kuruluşlara gönderilecek.
"İnsanlar Sinop'a akıyor"
Cnnturk.com'a mitingle ilgili bilgi veren Sinop Nükleer Karşıtları Platformu sözcüsü Hale Oğuz, "Türkiye'nin dört tarafından insanlar Sinop'a akıyor. Temsiliyet bazında onlarca kuruluş, meslek odası, sendikalar Sinop'a geliyor" dedi.
Yarın saat 12.00'de başlayacak eylem sırasında balıkçılar denizde protesto gösterisi yapacak, sirenler çalacak, yerel tiyatro grubu kısa bir oyun sergileyecek, nükleer enerji karşıtı bilim adamları kısa konuşmalar yapacak.
Gösterilerin sonunda ise etnik rock grubu Moğollar bir konser verecek.
"Sinop'a santral cinayet olur"
Hale Oğuz, "Sinop'ta niçin nükleer santral kurulmasını istemiyorsunuz?" sorusuna "bu bölge Çernobil gibi bir felaketi yaşadı. Hala sonuçlarıyla karşı karşıyayız. Tabipler Odası'nın bilimsel araştırmasına göre sağımız - solumuz kanser... Bugün bir gazetede çıktı. Sinop'a nükleer santral kurmak taammüden adam öldürmek gibi..." yanıtını veriyor.
Çernobil faciasının 20 yıl önce meydana gelmiş olması, günümüzde nükleer santrallerin daha gelişmiş teknolojilerle yapıldığı yönündeki 'güvenceler' de Sinop halkını tatmin etmiyor.
"Kaza olmayacağını kim söyleyebilir ki?"
Geçtiğimiz günlerde en ileri teknolojiyi kullanan Japonya'daki bir nükleer santralde meydana gelen kaza ve sonrasında yaşanan sızıntı da halkı tedirgin ediyor.
Hale Oğuz, "o zaman radyasyonlu çay içirmişlerdi, şimdi ne değişti... Yalanlar aynı. Japonya'da bile oluyor. Kim olmayacak diyebilir ki, kim Allah?"
30 bin nüfuslu Sinop'ta 25 bin 233 'nükleer santrale hayır' imzası topladıklarını kaydeden Oğuz, "biz kimseyi zorlamadık" diyor ve katılım oranının yüksekliğine işaret ediyor.
Oğuz, "sizce tüm bunlara rağmen santral kurulursa nasıl bir Sinop olur?" sorusuna ise, "böyle bir tablo çizmem. Çünkü Sinop halkı buna izin vermeyecek. Ama yaşanabilecekler malum... Tarım ürünü, hayvansal ürünü, balığı yenmez. Orada üretilen tişört bile giyilmez" yanıtını veriyor.
Greenpeace 'terör'e de dikkat çekiyor
Uluslararası arenada yürüttükleri nükleer enerji karşıtı eylemleriyle bilinen çevre örgütü Greenpeace'in Enerji ve İklim Kampanyası Sorumlusu Hilal Atıcı da nükleer enerjinin '20'nci yüzyılda denenmiş ve başarısızlığa uğramış bir enerji türü' olduğuna dikkat çekiyor.
Nükleer enerjinin değeri ve işlevinin fazlasıyla abartıldığını söyleyen Atıcı, Türkiye gibi terör tehlikesiyle içiçe yaşayan bir ülkede nükleer enerji santrali kurmanın da büyük risk olduğunu belirtiyor.
Nükleer santrallerde ciddi enerji kayıpları olduğunu belirten Atıcı, santalde üretilen enerjinin 3'te 2'sinin ısı olarak kaybedildiğini söylüyor.
"Hükümet temiz enerjiyi değil, nükleeri teşvik ediyor"
Hükümetin 'yanıltıcı' ve 'çok eksik' bilgilendirme yaptığı söyleyen Atıcı, "Yenilebilir Enerji Yasası, bu tür enerjinin yeteri kadar teşvik edilmesi için yeterli değil. Yasa dışında, arz güvenliğini de yaratmak gerekiyor" diyor.
Hükümetin bilinçli olarak 'yenilenebilir enerji kaynakları konusunda adım atmışlar da olmuyormuş gibi' bir tavır içinde olduğunu söyleyen Atıcı, "Bakan 'rüzgara ilgi yok' diyor ama yatırımcıyla konuşuyoruz, 'yasa o kadar sorunlu ki biz kredi bulmakta zorlanıyoruz" diyor" şeklinde konuşuyor.
"İnceburun çok iyi rüzgar kapasitesine sahip"
Hilal Atıcı, Sinop'un Çanakkale'den sonra en iyi rüzgar alan bölge olduğunu, özellikle nükleer santral için düşünülen İnceburun bölgesinin Türkiye'nin en iyi rüzgar kapasitesine sahip bölgesi olduğunu kaydediyor.
Atıcı, "doğası da çok güzel. Öyle bir yeri nükleer santralle harcayacaklarına rüzgar türbinleri yapmaları gerekiyor" diyor.
Hükümetin nükleer enerji konusunda 'biraz gerici' bir yaklaşım içinde olduğunu kaydeden Greenpeace'e göre Türkiye, şebekelerdeki altyapı sorunları nedeniyle ürettiği enerijnin dörtte birini havaya atıyor. Ayrıca 1 birim enerji üretibilmek için OECD ülkelerinden 3-4 kat fazla enerji harcıyor.
Örgütün talepleri şöyle:
İşletmedeki santrallerin verimliliğinin yükseltilmesi,
iletim ve dağıtım kayıplarının azaltılması,
Konut ve endüstri sektörlerinde son kullanım verimliliğinin yükseltilmesi,
Yenilenebilir enerji teknolojilerinin devreye sokulması!
Nükleer enerji nedir? Uranyum gibi ağır radyoaktif atomların, bir nötronun çarpması ile daha küçük atomlara bölünmesi veya hafif radyoaktif atomların birleşerek daha ağır atomları oluşturması sonucu çok büyük miktarda eneji açığa çıkıyor. Bu enerji 'nükleer enerji' olarak adlandırılıyor. Nükleer santrallerin geçmişi: Dünyanın ilk nükleer enerji santrali İngiltere'deki Calder Hall'de 1956 yılında kuruldu. Bugüne kadar dünya çapında birkaç önemli nükleer kaza meydana geldi. Bunlardan en önemlisi 1986'daki Çernobil nükleer faciası oldu. Kazanın sonuçları, 20 yıl sonra bile hala milyonlarca insanı etkiliyor. Avantajları: İyi yapılmış nükleer santraller, kömürle çalışan santrallere oranla daha temiz olabiliyor. Radyoaktif maddeler, aynı miktardaki fosil yakıta göre daha çok enerji üretiyor. Nükleer santraller, fosil yakıtla çalışan santrallere göre daha az sera gazı etkisi yaratıyor.
Dezavantajları:
Uranyumun çıkarılması 'temiz olmayan' bir işlem. Ayrıca nükleer santrallerin atıkları, yüzyıllarca zehirli etkisini sürdürüyor. Bu atıkları kalıcı biçimde depolamanın ya da yok etmenin bir yolu yok. Bir hata durumunda çok fazla sayıda insanı ve çevreyi etkileyebilecek felaketler yaşanabiliyor. (Örnek: Çernobil)
|
|
|
Tanıtım
EMO ANKARA ŞUBESİ 26. DÖNEM YÖNETİM KURULU BAŞKANI PROF DR. ŞEREF SAĞIROĞLU`NA BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜM BAŞKANLIĞINA ATANMASINDAN DOLAYI TEBRİK ZİYARETİ
