MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

   · ŞUBE Giriş Sayfası

 ANKARA ŞUBE

   · 

ŞUBE TARİHÇESİ

   · 

ŞUBE YÖNETİM KURULU

   · 

ŞUBE DENETÇİLERİ

   · 

ŞUBE ÇALIŞANLARI

   · 

KOMİSYONLAR

   · 

ÇALIŞMA PROGRAMI

   · 

ÇALIŞMA RAPORU

   · 

TEMSİLCİLİKLER

   · 

HABERLER

   · 

DUYURULAR

   · 

GÖRÜŞLER-RAPORLAR

   · 

BASIN AÇIKLAMALARI

   · 

YAZILI BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

GÖRSEL BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ

   · 

YİTİRDİKLERİMİZ

   · 

EVLİLİK DUYURULARI

   · 

YENİ DOĞAN DUYURULARI

   · 

İŞ YAŞAMI DUYURULARI

   · 

MİSEM EĞİTİMLERİ

   · 

EĞİTİMLER

   · 

İSTATİSTİKLER

 
Şube Kapsamındaki İller:

 AFYONKARAHİSAR   ANKARA   ÇANKIRI   ERZİNCAN   ERZURUM   KASTAMONU   KAYSERİ   KIRŞEHİR   KONYA   NEVŞEHİR   SİVAS   TOKAT   YOZGAT   AKSARAY   KIRIKKALE 
 

 
HUKUKİ DESTEK
 

EMO Ankara Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 2023.4

Tüm Sayılar

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

‘HANGİ NÜKLEER TEKNOLOJİ’ TARTIŞMASI (NTVMSNBC, 27.02.2006)


BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ

 
Zararlı atıklar, maliyet, terör ve kaza gibi risklerleriyle nükleer enerji, Türkiye’nin gündeminde. Sağlıklı bir kamuoyu tartışması için, Soğuk Savaş döneminin mi, yoksa henüz denenmemiş yeni teknolojilerin mi kullanılacağının bilinmesi gerekiyor.
 

İSTANBUL - Batı ülkelerinde gerek yapım ve işletme maliyetlerinin yüksekliği, gerekse kamuoyu baskısıyla rafa kaldırılan nükleer enerji, genellikle politik bir seçim olarak ortaya çıkıyor. Dünyadaki mevcut santrallerin tümü eski teknoloji ürünü. ABD’de son 30 yılda yeni bir nükleer enerji santrali için sipariş verilmezken, nükleer şirketleri, olumsuz imajı yıkmak ve yeni ihaleler almak için yeni kuşak santral modelleri geliştiriyor. Ancak, yeni kuşak teknolojiler ve yeni santral mimarileri henüz Batı ülkelerinde somut olarak kabul görmedi.


NÜKLEER’İN KISA GEÇMİŞİ
İlk nükleer reaksiyon 2 Aralık 1942’de University of Chicago’da gerçekleştirildi. ABD, nükleer silah projesi Manhattan Project’in meyvesi olan atom bombalarından ilki ‘Little Boy’u (Küçük Çocuk) 6 Ağustos 1945’te Hiroşima’ya, ikincisi Fat Man’i de (Tombul Adam) 15 Ağustos’ta Nagasaki’ye attı.

İlk nükleer reaktörler, Soğuk Savaş’ın başlarında ABD ile SSCB arasındaki rekabetin sonucu olarak dünyaya geldiler. ABD’nin Idaho eyaletindeki reaktör Experimental Breeder Reactor I adlı deney santrali, 20 Aralık 1951’de ilk nükleere dayalı elektrik enerjisini üretti. İlk sivil amaçlı nükleer elektrik üretimini SSCB, 27 Haziran 1954’te Obninsk, Kaluga Oblast reaktöründe gerçekleştirdi.

BATI’DA 30 YILDIR YENİ NÜKLEER SİPARİŞİ YOK
Dünyanın en büyük nükleer kapasiteli ülkesi olan ABD’de 104 adet sivil amaçlı ticari nükleer reaktör bulunuyor. Nükleer reaktörler toplamda 98.000 megavat enerji üretiyor.

ABD’de son nükleer reaktör Mayıs 1996’da faaliyete geçti. Ülkede son 33 yılda, yeni bir nükleer reaktör yapımı projesi başvurusu onaylanmadı. Son onay 1973’te yapılmıştı. Ülkede yeni nükleer yatırımlar sadece mevcut reaktörlerde güncelleme ve kapasite artırımı şeklinde yapılıyor. Örneğin, santrallere yeni nükleer atık depoları ekleniyor.

Dünyada 443 adet nükleer reaktör bulunuyor. Bunların bazıları da, Türkiye’nin komşuları Bulgaristan, Ermenistan ve son zamanlarda tartışmalara konu olan İran İslam Cumhuriyeti de bulunuyor. Nükleer geçmişi İslam Devrimi’nin öncesine dayanan İran, şimdilerde ise Rusya ile uranyum zenginleştirme anlaşması imzalayarak teknoloji transferine gitti.

Nükleer reaktörlerin 21’inci yüzyıldaki en büyük handikapı verimsizlik tartışmaları. ABD’de gerek bilim dünyası, gerekse politik taraflar nükleerin diğer enerji türleri ile ticari anlamda rekabet edip edemeyeceğini tartışıyor. ABD’nin yanı sıra Batı Avrupa’da da nükleer enerjiye talep son 20 yılda, özellikle Çernobil sonrasında düşüşe geçti. Gelişmiş ülkeler, sürdürülebilir, yönetimi kolay ve verimli enerji türlerine yatırım yolunu seçti.

ABD’Lİ ŞAHİNLERİN YENİ SÖYLEMİ
Bush yönetimi, resmi söylemde ‘enerjinin çeşitlendirilmesi’ olarak adlandırılan, ABD’nin dış kaynaklı petrole bağımlılığını azaltmak çerçevesinde nükleer enerjiyi yeniden gündeme taşıdı. ABD ve Kanada’da nükleer santral yanlılarının dile getirdiği en önemli sav, özellikle Irak Savaşı’ndan sonra artan petrol fiyatlarıyla gündeme gelen enerji bağımlılığı. ABD’de özellikle şahinler ve Wall Street çevreleri nükleer enerjiyi petrole bağımlılıktan kurtulmak için bir çare olarak sunuyor.

KAMUOYU BASKISI İŞE YARIYOR
Batı toplumlarında son yıllarda ortaya çıkan nükleer karşıtı tavır da, yeni projelerin önünü tıkıyor. Daha önce ABD’nin New York eyaletinde Shoreham nükleer reaktörü 1985’te kamuoyunun karşı çıkması nedeniyle kapatılmıştı. Yine 1980’lerde birçok nükleer reaktör projesi yine kamuoyunun onaylamaması nedeniyle geri çekilmişti.

YENİ KUŞAK SANTRALLERİ PAZARLAMAK GÜÇ
Nuclear Energy Institute (Nükleer Enerji Estitüsü) üst düzey yetkilisi Marvin Fertel, dünyadaki mevcut nükleer santrallerin en az 23 yıllık olduğunu, artık yeni kuşak nükleer santrallerin yapılması gerektiğini söylüyor. Ancak, yeni kuşak olarak tanımlanabilecek herhangi bir nükleer santral projesi, henüz ABD’de dahi resmi onay bulmadı.

ABD’de nükleer enerjiye getirilen standartları aşması halinde de, herhangi bir santral projesinin onay alması garanti değil.

ABD’li çevreler yeni bir nükleer santral inşaatının yeniden gündeme gelmesi halinde dahi, bunun start almadan önce denetleyici kurullarda çetin müzekerelerle tartışılacağını ve somuta dönüşmesinin en az 10 yıl alacağını tahmin ediyor. ABD ve Batı Avrupa’da son yıllarda yeni nükleer siparişi olmadığı göz önüne alındığında, yeni koşullar altında nükleer enerji şirketlerinin yeni müşteriler bulup bulamayacakları bir soru işareti.

NÜKLEER ŞİRKETLERİ YENİ PAZAR ARAYIŞINDA
Nükleer enerji şirketleri bu durumda pazarladıkları malın imajını düzeltme yoluna gidiyor. Öncellikle nükleer reaktörlerin maliyetini düşürerek, müşterilere daha uygun ödeme şartları sunuyor. Yeni teknolojiler sayesinde inşaat süresini kısaltmaya çalışan nükleer enerji şirketleri, müşteri olacak ülkelerle ‘ayrıcalıklı’ anlaşmalar imzalayarak, bazı başlangıç giderlerini üstlenerek ticari koşulları cazip kılmaya çalışıyor. Yeni teknolojiyle 1.400 megavatlık bir nükleer santralın yapımı 3 milyar dolara maloluyor ve 7 yıl sürüyor. Nükleer karşıtları reaktörlerin yüksek yapım ve bakım maliyetlerine dikkat çekiyor.

İSVEÇ RÜZGÂRA, FİNLANDİYA ‘NÜKLEER’E
Nükleer enerji konusunda ülkeler farklı stratejiler takip ediyor. Elektrik enerjisinin yüzde 50’sini nükleerden elden İsveç, ülkenin elektrik enerjisinin yüzde 3’ünü üreten en eski nükleer santrali kapatıp, rüzgar enerjilerine odaklanma yoluna gidiyor. Komşusu Finlandiya ise, nükleer santrali gündemine alarak Batı’da son yıllardaki nükleere karşı soğuk duruşu delen tek ülke oldu.

NÜKLEER ATIKLAR CABASI
Nükleer reaktörlerin çıkardığı nükleer atıklar ise ayrı bir problem. Nükleer santraller sera etkisi üreten herhangi bir gaz çıkarmasa da, ürettikleri nükleer atıklar bir o kadar zararlı. Bu atıkların nasıl saklanacağı ABD’de hala tartışılan bir sorun. Örneğin, nükleer atıkların geçici olarak Utah’da bir vadide saklanması fikrine, en başta bunların nakliye güzergâhındaki komşu eyaletler, kendi sınırları içinde atıklara tahammül edemeyecekleri savıyla itiraz etti. Nükleer atıklar binyıllarca doğada kalıyor.

ÇERNOBİL FACİASI ‘BİLİNEN’İ GÖSTERDİ

Nisan 1986’da Dünya, bir kez daha Einstein’ın ne kadar haklı olduğunu anladı. Atom araştırmaları yapmış ve bunlardan geri adım atmış olan Albert Einstein, psikoanalizin kurucusu Sigmund Freud’a yazdığı bir mektupta nükleer teknolojilerin dünyanın sonu olacağını, sağ çıkabilen insanların uygarlık yarışına ancak Taş Devri’nden başlayacağı öngörüsüne bulunmuştu.

Gerçekten de Çernobil kazası Einstein’ın öngörüsüne bir örnek teşkil etti. Çernobil kazası o zamanki reaktörün güvenlik sistemlerindeki aksaklıklar ve vurdumduymazlıkların sonucunda gerçekleşti. Basit ve önlenebilir gibi gözüken bu kaza kısa zamanda bir faciaya dönüşmüştü. Kazanın hemen akabinde 47 kişi yaşamını yitirdi. Bunların 28’i kazayı mutakiben maruz kaldıkları radyasyon sonucunda hastanede öldü; santralin 300 çalışanı daha radyasyondan hasta oldu. Kazanın faturası, reaktörün yetersiz güvenlik teknolojilerine kesildi.

KARADENİZ BÖLGESİ ETKİLENMİŞTİ
Esas facia ise bölge halkını vurdu. Bölge halkı hızla evlerini terkederek kentleri kasabaları boşalttı. En az 130 bin kişi direkt olarak radyasyona maruz kaldı.

Belarus, Ukrayna’nın yanı sıra, Rusya, Türkiye’nin kuzeyi de dahil olmak üzere Karadeniz çanağındaki ülkeler de radyasyon bulutlarından olumsuz etkilendi. Ukrayna’da birçok çocukta kan kanseri vakaları görüldü. Türkiye’de de Karadeniz bölgesinde kanser vakalarında artış kaydedildi. Dünya Sağlık Örgütü WHO bölgeyi hala gözlem altında tutuyor.

Ukrayna ve Karadeniz’i kansere boğan radyasyon bulutları, Çernobil’deki radyoaktif maddenin sadece yüzde 5’iydi. Uzmanlara göre Çernobil faciası “Yeni bir gerçeği ortaya çıkarmadı, zaten bilinen tehlikeleri ortaya koydu.”



“SANAL ÇALIŞANLAR GELİYOR” RPA: ROBOTİK SÜREÇ OTOMASYONU BAŞLIKLI WEBINAR DÜZENLENDİ

21.07.2023
 


Çok Okunanlar


EMO ANKARA ŞUBESİ 26. DÖNEM YÖNETİM KURULU BAŞKANI PROF DR. ŞEREF SAĞIROĞLU`NA BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜM BAŞKANLIĞINA ATANMASINDAN DOLAYI TEBRİK ZİYARETİ

TÜRK TELEKOM A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ NATO VE TAFİCS GRUP MÜDÜRLÜĞÜ`NE ZİYARETTE BULUNULDU

TÜRK TELEKOM A.Ş. ANKARA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ`NE ZİYARET

KAMUSAL SİBER SAVUNMA DERNEĞİ’NDEN ŞUBEMİZE ZİYARET

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLU OLSUN

8. SAMSUN İNŞAAT FUARI DÜZENLENİYOR

Okunma Sayısı: 1213


Tüm Basından Seçtiklerimiz

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.