Güneşin enerji kaynağı olan nükleer füzyon tepkimesini laboratuvar ortamında sağlamaya yönelik uluslararası bir proje için ilk adım atıldı.
Bilimadamları füzyonun gelecekte yeni ve sınırsız bir enerji kaynağı olarak kullanılmasını umuyor. Projeye katılan taraflar bugün Brüksel'de düzenlenen törenle Fransa'nın güneyinde, Marsilya yakınlarında bir araştırma merkezi kurulmasını öngören anlaşmayı paraf ettiler. Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri, Japonya, Çin, Rusya, Güney Kore ve Hindistan'ın anlaşmayı onaylaması ardından inşaatın gelecek yıl başlaması düşünülüyor. Uluslararası Termonükleer Deney Reaktörü (ITER) projesinin 12 milyar dolara mal olması bekleniyor. Proje için öngörülen faaliyet süresi ise 30 yılı aşkın. Halihazırda dünyadaki tüm nükleer reaktörler enerji üretimi için fisyon denen yönteme başvuruyorlar. Yani ağır uranyum atomları parçalanıyor, süreçte açığa çıkan enerji elektrik üretiminde kullanılıyor. Füzyon ise tamamen farklı bir yöntem. Bu tepkime için uranyum değil, deniz suyundan elde edilebilen bir hidrojen izotopları kullanılıyor. Hedef, aynı güneşte olduğu gibi, hidrojen atomlarını birleştirmek. Sürecin güçlüğü atomların mıknatıslar gibi birbirini itmesinden kaynaklanıyor. Atomları bir araya getirmek için atomları yaklaşık 100 milyon santigrad dereceye yani güneşteki ısının altı katı kadar bir sıcaklığa getirmek, ardından atomları çok yüksek basınca tabi tutmak gerekiyor. Yani süreci başlatmak için çok büyük elektrik enerjisi ve manyetik enerji gerekiyor. Bilimadamları son 50 yıldır bu alanda deneyler yapıyorlar. Buradaki asıl sorun, tepkimeyi başlattıktan sonra uzun soluklu olarak devam ettirebilmek. Uzmanlar ITER'in dev ölçeği itibariyle bu sorunu aşmasını umuyorlar. Ancak projeye şüpheyle yaklaşanların ve bunun başarılamayacak bir proje olduğunu düşünenlerin sayısı da az değil. Pek çokları da maliyetin aşırı fazla olduğunu, füzyon sağlansa bile, bunun dünyanın enerji ihtiyacını karşılayabilecek boyutlarda olmayacağını savunuyorlar.
|