Merkezi ABD’nin başkenti Washington’da bulunan, ekonomi, çevre ve sosyal konular üzerine geniş kapsamlı araştırmalar yapan Worldwatch Enstitüsü, her yıl düzenli olarak dünyadaki genel gidişata ilişkin bir rapor yayımlıyor. Geçen yılki raporda küresel güvenlik konusu ön plana çıkmıştı. Berlin’de kamuoyuna açıklanan Entstitü’nün 2006 yılına ilişkin raporunda ise Çin ve Hindistan’ın dünya ekonomisi içindeki önlenemez yükselişi ele alınıyor. Bu iki ülkenin sergilediği ekonomik gelişmeyle ters orantılı olarak çevre koruma ve insan haklarının gözetilmesi konularını ise giderek daha fazla gözardı ettikleri saptaması yapılıyor. Rapora göre, Çin ve Hindistan ekonomilerinin hızla büyümesi, dünya için hem büyük tehdit, hem de önemli bir fırsat.

Özellikle artan çevre kirliliğine vurgu yapan Enstitü, bunun farkında olan Pekin yönetiminin, beş yıllık kalkınma planlarına, yenilenebilir enerji kaynaklarından daha fazla yararlanma hedefini de dahil ettiğine dikkat çekiyor. Bu örnekten yola çıkan Worldwatch, tüm dünyada enerji ve kaynak kullanımı politikalarında köklü bir değişimin gerekli olduğunun altını çiziyor.

“Şartlar zorlanmalı“

Raporun açıklanması dolayısıyla Almanya’nın başkenti Berlin’de düzenlenen toplantıda konuşan Federal Alman Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Yardımı Bakanı Heidemarie Wieczorek-Zeul, raporu şöyle yorumladı:

“Raporun özünde ifade edilen noktalar, hükümetimizin, kalkınma halindeki ülkelerle giriştiği işbirliğindeki genel bakış açısını da teyyid etmektedir. Olumsuz yöndeki birtakım değişikliklerin aslında yeni bazı girişimlerin başlatılması için bir fırsattır ve tehditlerin bertaraf edilmesi için bu fırsattan yararlanmak zorundayız. Biz kendimizi küresel kalkınmanın bir ortağı olarak görüyoruz ve işbirliği halinde olduğumuz diğer ülkelerle birlikte yeni küresel sorunlar karşısında çözümler üretmeye çalışıyoruz.“

Alman bakan, dünya genelindeki açlık ve yoksullukla mücdale edilip milenyum kalkınma hedeflerine ulaşılması için de mevcut şartların daha fazla zorlanması gerektiğini kaydetti. Yenilenebilir enerji kaynaklarının daha yaygın kullanılmasının önemine de işaret eden Wieczorek-Zeul, Çin Halk Cumhuriyeti’nin, 2020 yılına kadar enerji ihtiyacının yüzde 15’ini bu kaynaklardan karşılayacağına dair güvence vermesinin de sevindirici olduğunu kaydetti.