Mesleki Yeterlilik Kurumu,
Mühendislerin, mimarların ve şehir plancılarının yeterliliklerinin esaslarını belirleyemez, denetimini, ölçmesini ve değerlendirmesini, belgelendirmesini ve sertifikalandırmasını yapamaz.
Yapmamalıdır.
Bu ülkenin mühendisleri, mimarları, şehir plancıları siyasal iktidarın bir yeni oldu bittisi ile karşı karşıyalar. Biz mühendisler, mimarlar, şehir plancıları gene tümüyle bir oldu bitti ile, tümüyle “ben yaptım, oldu” diyen bir anlayışla karşı karşıyayız. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca daha önce hazırlanan “Ulusal Mesleki Yeterlikler Kurumu Kanun Tasarısı” Taslağı ile getirilen düzenlemeler, “Yüksek öğretim dışındaki eğitim programları ile edinilen meslekleri” kapsamakta idi. Bu nedenle yasanın hazırlık çalışmalarına TMMOB çağrılmamıştı. Yasa tasarısı meclise gönderildikten sonra, Meclis “Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu” toplantısından bir gün önce Birliğimiz konudan haberdar edilerek, komisyon toplantısına çağrılmış ve görüşlerimiz sorulmuştur. “Mesleki Yeterlilik Kurumu Kanunu Tasarısı” 30.05.2006 tarihinde Meclis Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunda itirazlarımız dikkate alınmaksızın kabul edilmiştir. Bu yasa tasarısında TMMOB’ye “Mesleki Yeterlilik Kurumu’nun Genel Kurul Üyesi” olarak yer verilmektedir. Bu yasa tasarısının amacından ve gerekçesinden TMMOB’ye neden yer verildiği anlaşılmamaktadır. Bu Kuruma TMMOB’nin dahil edilmesi ile ne amaçlanmaktadır? Mühendislerin, mimarların ve şehir plancılarının mesleki yeterliliklerinin bu kurum tarafından saptanacağı düşünülüyor ise, bunun kabul edilmesi mümkün değildir. Mühendis, mimar ve şehir plancılarının mesleği uygulama kuralları, meslek içi eğitim ve belgelendirme işlemleri bizatihi meslek odalarınca yapılır ve yapılmaktadır. Dünyada bunun başka bir örneği de bulunmamaktadır. Ülkemizde de Meslek Odalarının kuruluş felsefesi meslek kurallarının, yeterliliğin, meslek içi eğitimin Odalar tarafından yapılması esasına dayanır. Bu yetkinin devlet eliyle kurulmuş ve mühendislik, mimarlık ve şehir planlaması alanıyla ilgili olmayan kurumlara devredilmesi kabul edilemez. TMMOB Meslek İçi Eğitim ve Belgelendirme Yönetmeliği, 14 Aralık 2004 tarihli ve 25670 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Anılan Yönetmeliğin amacı; ülke ve toplum yararları doğrultusunda meslek alanları ile ilgili denetimin yapılabilmesi, yetkili üyelerin tanımlanması, üyelerin mesleki ve bilimsel çalışmalarına yaptıkları işlere ve tamamlayıcı eğitimlerine dayanan uzmanlıklarının Odalarca belirlenmesi, belgelendirilmesi ve gerektiğinde yetkili üyelerin kamuoyuna önerilmesinin sağlanmasıdır. Bu yönetmelik gereği Birliğe bağlı odalarımız kendi iç düzenlemelerini yapmışlar ve bu konuda önemli adımlar atmışlardır. Öte yandan Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından TMMOB'den istenen “Yetkin Teknik Eleman Kanunu Tasarısı Taslağı”, tarafımızca hazırlanarak, “Yetkili Mühendis, Mimar ve Şehir Plancılarının Belirlenmesi ve Belgelendirilmesine İlişkin Kanun Tasarısı” adıyla 28 Şubat 2005 tarihinde Bakanlığa gönderilmiş ve Bakanlıkça ilgili kurum ve kuruluşların görüşlerine sunulmuştur. Tarafımızca hazırlanan kanun tasarısının amacı da; “mühendis, mimar ve şehir plancılarının ülke ve toplum yararları doğrultusunda meslek alanları ile ilgili uygulama ve denetimin yapılabilmesi için; uzmanlık alanı ve yetkili üyeliğin tanımlanması, yetkili üyelerin mesleki ve bilimsel çalışmaları, yaptıkları işler ile tamamlayıcı eğitimlerine dayanan uzmanlıklarının Meslek Odalarınca belirlenmesi, belgelendirilmesi ve gerektiğinde yetkili üyelerin kamuoyuna önerilmesinin sağlanması” şeklindedir. Tüm bunlar varken, siyasal iktidar, bilimin ve tekniğin dışında bir oldu bitti ile “Meslekî Yeterlilik Kurumu Kanunu Tasarısı”na mühendisleri, mimarları ve şehir plancılarını da sokmak istemektedir. Anılan yasa tasarısı, mühendisler, mimarlar ve şehir plancıları yönünden uygulanamaz. Üniversitelerin vermiş olduğu diploma, o bireyin mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı kariyerine başlaması için yeteri kadar bilgilendirildiğini belgelemektedir. Diplomadan sonraki süreçte ise meslek örgütleri devreye girmekte ve mesleki uygulama kurallarını bizzat meslek örgütleri belirlemektedir. Tüm dünyada, meslek içi eğitim ve belgelendirme bizzat meslek örgütlerince yapılmaktadır. Kamu otoriteleri kamu güvenliği ve sağlıklı kentleşme yönünden meslek örgütlerinin bilgi birikiminden yararlanmaktadır. Bizde ise süreç tersine çevrilmek istenmekte ve meslek örgütleri devre dışı bırakılmaya çalışılmaktadır. Bu gün aklın ve bilimsel bilginin doğruluğuna ve yöntemine inanmayan ve TMMOB’nin yetkilerini budamaya çalışan bir kamu yönetimi ile karşı karşı karşıyayız. Bunun adı da AB’ye uyum olarak ileri sürülmektedir. Bu gerekçeyi ileri sürenlerin, siyasal iktidar temsilcilerinin, AB’ye üye ülkelerin meslek örgütlerinin yetkilerini tanımlayan yasa ve tüzükleri yayımlamaları gerekmektedir. Siyasal iktidardan AB üyesi ülkelerin meslek örgütlerinin yetkilerini açıklamalarını bekliyoruz. AB’ye uyum gerekçesi tümüyle bir aldatmacadır. Mesleki Yeterlilik Kurumu mühendislerin, mimarların ve şehir plancılarının yeterliliklerinin esaslarını belirleyemez, denetimini, ölçmesini ve değerlendirmesini, belgelendirmesini ve sertifikalandırmasını yapamaz, yapmamalıdır. Ülkemizdeki mühendis, mimar ve şehir plancıları, Meslekî Yeterlilik Kurumu’nun kapsamı dışında tutulmalıdır. TMMOB İl Koordinasyon Kurulu ANTALYA
|