Orta doğuda yaşananları yakından takip etmekte,yaşananlara seyirci kalmamakta ve yaşasın hakların kardeşliği demektedir.
Bizler Irak, İran ,Suriye, Filistin, İsrail özelinde yaşanan ,ama asında bir büyük projenin yaşama geçirilmeye çalışılan Ortadoğu Bölgesi 'ni yakından ve kaygıyla izlemekteyiz. Evet, Ortadoğu da bu kez, bir kez daha Filistin, İsrail , Lübnan bölgesinde yine mazlumların susuzluğa ve açlığa mahkum edilmesi var, yine yoksul insanların yok edilmesi var, yine çocukların ölümü var, yine mülteci olma durumu var. Büyük Ortadoğu Projesinin yaşama geçirilmesi için Emperyalistler yeni bir saldırı dalgasını başlattılar. Orta doğuda yeniden dengeler karıştırımakta, zaten yıllardır dinmeyen acılara yenileri eklenmektedir. ABD emperyalizmi daha önce Afganistan ve Irakta sözde demokrasi getireceğiz söylemleriyle gerçekleştirdiği katliamlara müttefiki İsrail ile yenilerini eklemektedir. Irak her gün onlarca insanın katledildiği bir kan gölüne dönmüştür. Emperyalistler etnik ve dini farklılıkları körükleyerek petrol gölü olan Ortadoğu’yu kan gölüne çevirmişlerdir. Ortadoğu’nun zengin enerji kaynaklarını ellerinde tutmak istemektedirler. Bu doğrultuda Afganistan ve Iraktan sonra şimdi Filistin, Lübnan, Suriye ve İran'ı kapsayan işgalleri ile Büyük Ortadoğu projesini yaşama geçirmeye çalışıyorlar. Evet Ortadoğu' da bir kez daha Filistin, Lübnan bölgesinde yine mazlumların öldürüldüğü ve gözyaşı döktüğü ,açlığa mahkum edildiği, çocukların ve sivillerin katledildiklerini görmekteyiz. Şuana kadar yaklaşık 300'den fazla sivil bu vahşi saldırılarda yaşamını yitirdi. ABD' nin desteklediği İsrail barış çağrılarına kulağını tıkayarak katliamlarına fütursuzca devam ediyor.ABD 'İsrail'in meşru savunma hakkını kullanması kaçınılmazdır' açıklamasıyla da orta doğuda barış ortamının yerine savaş ortamının kalıcılaşmasını sağlamaktadır. İsrail de baskı ve katliamlarla bölgede jandarma rolünü kalıcılaştırmaktadır. Böylesi bir süreçte ne yazık ki iyi niyetli arabuluculuk girişimlerinin de önü kesilmiştir. Ortadoğu'daki bombalamalardan ve saldırılardan en büyük zararı sivil halk görmektedir. İnsanlar, bulundukları bölge üzerinde-oynanan oyunların bedelini canlarıyla ödemekte, kimileri de bölgeyi terk etmekte, çareyi mültecilikte aramaktadır. Saldırıların arkasından binlerce insanın ülkeyi terk ettiği bilinmektedir. İsrail'in, saldırıları 'yalnızca bir uyarı' olarak nitelemesi bölgenin nasıl bir tehdit altında olduğunu ortaya koymaktadır. Böylesi bir ortamda bu saldırılara karşı çıkmak vicdanı olan her insanın görevidir.Ortadoğu’daki bu vahşete dur demeli, daha fazla çaba harcamalı,mücadele etmeliyiz. Bizler Antalya'nın savaş karşıtları olarak ,demokrasi güçleri olarak, bu saldırıların biran önce durmasını ve mazlum halkların üzerinde oynanan oyunların son bulmasını istiyoruz. Emperyalizmin 'Ortadoğu oyunu'na seyirci kalanları da şiddetle kınıyoruz ve diyoruz ki: 'Kahrolsun emperyalizm ,yaşasın hakların kardeşliği' Anti Emperyalist Platform
|