EMEĞE, İNSANIMIZA, ÜYEMİZE, MESLEĞİMİZE, ÜLKEMİZE ve ŞEHRİMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ.
Bizler, mühendisleriz, mimarlarız, şehir plancılarıyız. Yaşamın her alanıyla, her aşamada, her düzeyde ilgiliyiz. Üreteniz, üretimi yönlendireniz. Geleceği planlayan, bugünü gerçekleştirenleriz. Gören, gördüğünü açıkça söyleyenleriz. Halkla iç içe, halka, topluma hizmet edenler, kamu yararını önde tutanlarız. "Üreterek Büyüyen, Paylaşarak Gelişen Bir Türkiye" peşinde özveriyle koşanlarız.
IMF ve Dünya Bankası'nın dayattığı yatırımsızlık ve özelleştirmeler, DTÖ ile AB tarafından dayatılan teknik ve mesleki mevzuat uyarınca mühendislik, mimarlık meslek alanlarının düzenlenmesine dönük "uyumlaştırma" çabaları, ülkemiz sanayisi ve mühendislik disiplinlerine büyük darbeler vurmaktadır. Böylece ülkemizin geleceği elinden alınmakta, Türkiye on yılları kapsayacak bir dönem içinde üretim ve geleceğini planlama yeteneğini kaybetmektedir.
Sanayinin yanı sıra Ülkemizde tarım da bugün bitme noktasına sürüklenmiştir. Tarım, Türkiye için sosyal-ekonomik ve politik bakımdan son derecede önemli bir sektördür. Ulusal gelire %11, istihdama %30 katkı koyan, kırsal alanın hemen tek ekonomik getiri kaynağı olan, doyuran-barındıran bir sektördür tarım sektörü. Bölgemizi yakından ilgilendiren Fındıkta oynanan oyunu tüm ülke seyretmiş fiyatların düşüklüğüne İspanya çiftçisi bile itiraz etmiştir. Fındık bugün maliyetinin altına satılmaktadır ve 400 bin fındık üreticisi yerine bir avuç fındık vurguncusu korunup kollanmıştır.
Yaşamın her alanında hizmet üreten Kamu çalışanlarının hükümetle yaptıkları 2007 yılı maaş zammı pazarlığı tek taraflı olarak hükümet tarafından belirlenmiş ve pazarlık olmaktan çıkmıştır. Hükümet kendi oluşturduğu uzlaştırma kurulunun verdiği rakama bile razı olamamış, uzlaştırma kurulunun önerdiği rakamı Kamu Çalışanına çok görmüştür.
Genel sorunların yanısıra;
Bizler Bu Şehrin mühendisleri, mimarları, şehir plancıları olarak;
Samsun merkezinde Cumhuriyet meydanında 150 yıllık geçmişi olan Reji İdaresinden kalma TEKEL binalarının kente yakışır, tarihi dokuyu öne çıkaran projelerinden vazgeçilerek bir ticari gruba-kuruluşa özel hastane yapılması için devredilmesine seyirci kalmayacağız. Samsun kamuoyunca tasvip görmeyen bu uygulamanın takipçisi olacağız.
1- Bu ülkede toplumsal ve sendikal örgütlenmelerin önündeki engellerin kaldırılması, Bütün çalışanlara grevli, toplu sözleşmeli sendikalaşma hakkının tanınması için,
2- Özelleştirilen halka ait varlıkların kamulaştırılması ve kamu kuruluşlarının yeniden güçlendirilmesi için,
3- Enerji sektöründe, nükleer enerji santralleri ve benzer maceralardan vazgeçilmesi ve ulusal kaynaklara dayalı, planlı bir politika izlenmesi için,
4- Eğitimde öğrencileri müşteri olarak gören ve eğitim hizmetlerinin bütünüyle bir pazar haline getiren anlayışın biran önce terk edilmesi için,
5- Ülkemizin doğasının korunarak sanayileşmede tahribat yapmadan, madenlerimizin, kıyı ve ormanlarımızın yağmalanmasına karşı çıkmak için,
6- AB müzakere sürecinin ülke çıkarları, çalışanlar, demokratik hak ve özgürlükler yönünden bir mücadele süreci olarak değerlendirilmesi için,
7- Kadına yönelik şiddeti ve toplumsal hayatın her noktasında cinsiyet ayrımcılığını önlemek için,
9- Ücretli çalışan üyelerimiz ile emekli üyelerimizin sorunlarını ülke gündemine taşımak; işsiz üyelerimize sahip çıkmak için,
11- "Geleceğe uzak olan üzüntüye yakındır" lafzından yola çıkarak "gençlik geleceğimizdir" şiarını her zaman her alanda daha güçlü haykırmak ve yaşama geçirmek için,
12- Üreterek büyüyen ve paylaşarak gelişen bir ülkede insanca ve barış içinde yaşamak için, acılar paylaşıldıkça azalır, mutluluklar paylaşıldıkça çoğalır, düşüncesiyle.
İnsanımıza, üyemize, yaşama, mesleğimize ve ülkemize sahip çıkmak için,
14 Ekim 2006 günü Ankara'da buluşuyoruz!
TMMOB (Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği)
Samsun İKK (İl Koordinasyon Kurulu)