MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

   · ŞUBE Giriş Sayfası

 ANTALYA ŞUBE

   · 

ŞUBE TARİHÇESİ

   · 

ŞUBE YÖNETİM KURULU

   · 

ŞUBE DENETÇİLERİ

   · 

ŞUBE ÇALIŞANLARI

   · 

KOMİSYONLAR

   · 

ÇALIŞMA PROGRAMI

   · 

ÇALIŞMA RAPORU

   · 

TEMSİLCİLİKLER

   · 

HABERLER

   · 

DUYURULAR

   · 

GÖRÜŞLER-RAPORLAR

   · 

BASIN AÇIKLAMALARI

   · 

YAZILI BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

GÖRSEL BASINDA ŞUBEMİZ

   · 

BASINDAN SEÇTİKLERİMİZ

   · 

YİTİRDİKLERİMİZ

   · 

EVLİLİK DUYURULARI

   · 

YENİ DOĞAN DUYURULARI

   · 

İŞ YAŞAMI DUYURULARI

   · 

MİSEM EĞİTİMLERİ

   · 

EĞİTİMLER

   · 

İSTATİSTİKLER

 
Şube Kapsamındaki İller:

 ANTALYA   BURDUR   ISPARTA 
 

 
FORMLAR
 
ÖLÇÜM BASVURU DİLEKCESİ
 
ÜYELİK
 
SMM
 
TEMSİLCİLİKLER
 
İŞ VE ELEMAN ARAYANLAR
 

EMO Antalya Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 24

Tüm Sayılar

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

ÜRETEREK BÜYÜYEN VE PAYLAŞARAK GELİŞEN BİR ÜLKEDE İNSANCA VE BARIŞ İÇİNDE YAŞAMAK İÇİN-27 EYLÜL 2006


BASIN AÇIKLAMASI


 
Ülkemizdeki ve dünyadaki emek güçleriyle dayanışma içinde, bağımsızlıkçı, eşitlik ve özgürlükçü bir Türkiye ve Dünya için, "Bir Başka Dünya, Bir Başka Türkiye, Bir Başka Yaşam Mümkün"dür 14 Ekim 2006 günü Ankara'da buluşuyoruz!
 

Ortadoğu'yu kan gölüne çeviren ABD ve işbirlikçileri; şimdi de Lübnan'da yaşanan katliamlarla, işgali boyutlandırarak derinleştiriyor Ülkemiz de , iktidarların taşeronluğunda; uluslararası sermayenin bu coğrafyaya biçtiği rolü oynamaya zorlanıyor.

Ülkemizin Ortadoğu'da savaş ortamı içine çekilme manevraları, 24 Ocak'la başlayan, 12 Eylül darbesiyle devam eden, yeni-liberal kapitalist sistemle bütünleşme sürecinin , Bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor.

Yıllardır sıcak para uğruna bu programı yürüten geçmiş iktidarlar;sermaye dolaşımının ve hizmet ticaretinin serbestleştirilmesi, kamuyönetiminin etkinliğinin azaltılması, toplumsal duyarlılığın törpülenerek yok edilmesi, ulusal kaynaklarımızın özelleştirme ve serbest piyasa yöntemleri ile elden çıkarılması, devletin planlama, yönlendirme ve denetleme işlevlerinden ve sosyal devlet kimliğinden uzaklaştırılması sonuçu , ülkemiz krizden , krize sürüklenmektedir.

Bu süreçte uluslararası sermaye çevrelerinin çıkarları için, AB ile uyum adı altında sunulan, TBMM'de dahi yeterince özümsenmeyen, değerlendirilmeyen, eleştirilmeyen , tartışılmayan ve yangından mal kaçırırcasına hızla çıkarılan yasalarla; kentlerimiz, köylerimiz, yaşam çevrelerimiz, yaşamımız; mühendislik-mimarlık uygulamaları , mühendis, mimar ve şehir plancılarının sosyal konum ve koşulları da olumsuz biçimde etkilenmiştir.

-Dün hazine arazileri ile başladılar...

Önce merkezi ve yerel yönetimler paylaşamadılar. Bir süre sonra bu paylaşım belediye ve il özel idarelerinin hazine arazilerini "imarlı" hale getirmek yoluyla özel çıkarlara dönük “değerlendirilerek"  üçüncü kişilere satılmasının  örgütlendiği bir paylaşım oldu.

Antalya'da; Lara Kent Parkı’na Temalıpark diyerek metalaştırılması,Vakıf Çiftliği alanının sit derecesi düşürülerek  ranta kurban edilmesi Belek,  Fıstıkçamı Ormanı'na golf sahası yapılarak halktan koparılması gibi parçacı plan ve projelerin neredeyse tümüne; Onlar "kentsel dönüşüm” diyor.

Bizler ise "finans çevrelerinin ağzının suyu akıyor" diyoruz. Ülkenin kent gelişimine ve ekolojik zincirlerine darbe ile geleceğimizi ipotek altına aldırmayacağız diyoruz.

Kentlilik bilinci ve kent kültürü, kent politikası olmayanlar, bir

taraftan kentlerimizin kültürel değerlerinin yok olmasına neden olurken, diğer taraftan da kent topraklarının kullanım biçimi ve ekonomik kayıplar ile ülke milli gelirlerini Pervasızca harcamaktadırlar.

Planlar üzerinde toplumsal uzlaşma sağlanmamış olmasına karşın yağmalanan kentlerimiz yoğun bir "rant projeleri" ablukası altındadır ve ülkemiz belirsiz bir kaos ortamına sürüklenmektedir.

-YAĞMA YOK, KENTLERİMİZİN YAĞMALANMASINA DUR DEMEK İÇİN . 14 EKİM'DE ANKARA'DAYIZ

Küresel kapitalizmin , kadının toplumsal alanda cinsiyetçi politikalarla daha fazla ezilmesine olanak sağlıyor, bunun sonucunda da kadının aile, toplum ve çalışma yaşamındaki konumu, daha fazla geriliyor. Ülkemizde de IMF ve Dünya Bankası'nın yapısal uyarlama programlarının getirdiği özelleştirmeler ve yoksulluğun yaygınlaşması ve derinleşmesi sonucunda ilk önce işten atılanlar kadınlar oluyor. Düşük ücretli meslek grupları kadınların yoğun çalıştığı sektörler haline geliyor. Kayıt dışı çalışanların büyük çoğunluğunu yine kadınlar oluştururken, yoksulluk, işsizlik çığ gibi büyüyor ve bu durum da ilk önce kadınları vuruyor.

Kadına yönelik şiddeti ve toplumsal hayatın her noktasında cinsiyet ayrımcılığını önlemek için ve analarımızın, bacılarımızın tüm emekçi kadınların mücadelelerinin yanında olmak  , onlarla omuz ,omuza birlikte mücadele etmek için,

--KADIN  MÜHENDİSLER, MİMARLAR, ŞEHİR PLANCILARININ  HAKLARINA VE GELECEKLERİNE SAHİP ÇIKMAK İÇİN . 14 EKİM’DE ANKARA’DA BULUŞUYORUZ!

  "Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı" da, kabul edilemez.  Bu tasarı, hukuksal, bilimsel, teknik ve her türlü maddi temelden yoksundur.

Bu madde, egemen bir devletin kendi kurumlarını ve yetkilerini inkâr eden, hiçbir ulusal kuralı tanımayan, yetişmiş teknik elemanlarını ulusal ve uluslararası sermayenin çıkarları adına yok sayan bir anlayışın maddesidir.

Siyasal iktidar şaşırmış durumdadır. Ama bilmelidir ki; ülkesinin mühendisini, mimarını, şehir plancısını gözden çıkararak yasal düzenlemeleri gündeme getiren siyasal iktidarı, bu ülkenin mühendisleri, mimarları, şehir plancıları  da gözden çıkarmaktadır. Siyasal iktidar bu tasarıları ivedilikle, derhal, şimdi meclis gündeminden çıkarmalıdır.

Siyasal iktidar bilim ve tekniğin dışında “inadım inat” diyorsa, o zaman da bu milletin vekilleri bu tasarılara “evet” dememeleri için

-14 EKİM 2006 ANKARA MEYDANLARINDAYIZ.

-Siyasal iktidarı, bu tasarılardan vazgeçip, 14 Ekim’de Ankara’da alanlarda on binlerce mühendisin, mimarın, şehir plancısının topluca söyleyeceği “Türkiye”nin şarkılarını birlikte dinlemek için.

-Son yıllarda özellikle dış bağımlılığın arttığı enerji sektöründe, nükleer enerji santralleri ve benzer maceralardan vazgeçilmesi ve ulusal kaynaklara dayalı, planlı ,kamusal bir politika izlenmesi için,

-Hizmet Ticareti Genel Anlaşması ile neredeyse bütün geleneksel kamu hizmeti alanlarının piyasalaştırılarak yabancı sermayenin istilası için, gümüş tepsi içinde sunularak açılmasına karşı çıkmak için,

-Eğitimde öğrencileri müşteri olarak gören zihniyetin egemen olmasını sağlamaya yönelik girişimlere ve eğitim hizmetlerini bütünüyle bir pazar haline getirme çalışmalarına karşı durmak için,

-Bütün çalışanlara grevli, toplu sözleşmeli sendikalaşma hakkının tanınması için,

-Başta düşünce ve örgütlenme özgürlüğü olmak üzere tüm demokratik hak ve özgürlüklerin, sözün özü demokrasinin önündeki engellerin kaldırılması için,

- Kamuda çalışan aynı işi yapan mühendislerin , mimarların ,şehir plancılarının  değişik konumlarda  657- 399 – 4857  sayılı kanun ile kapsam içi, kapsam dışı diye bölerek ,parçalayarak çalıştırılmalarına dur demek için.

-Ülkemizin doğasının korunması, sanayileşmenin çevreyi ve doğayı tahrip etmeden gerçekleştirilmesi için,

-Kentsel mekânın, toplumsal yarar ve kullanım değeri ilkesi etrafındaüretilmesi-paylaşılması - doğal-kültürel varlıkların koruma-kullanma dengesi içerisinde yaşatılması için,

- Bilinmelidir ki; bu ülkenin tarım için kullanabileceği toprak potansiyeli kalmamıştır. Toprak varlığımızın ancak üçte biri tarıma uygundur ve bu alanın da ancak üçte biri verimli tarım arazisidir.

Bilinmelidir ki; toprak yoksa sanayi yoktur, üretim yoktur, kalkınma yoktur, yaşam yoktur. Bilinmelidir ki; gelecek kuşakların sağlıklı yaşamı bu verimli tarım toprağına bağlıdır.

Ve bilinmelidir ki; bir avuç toprak üretilemez bir kaynaktır. Bu yüzdendir ki, toprağın korunması devletin anayasal görevidir.

-Tarım arazilerinin yok olmasına, kirlenmesine, genetik tohum ve gıdaların ülkemize sokulmasına, çiftçimizi üretimden, tarlasından koparan işsiz, yoksul bırakan politikalara karşı durmak için,

-Su ve suya bağlı hizmetlerde çevre ve insan esas alınarak suyun mülkiyeti ve hizmetlerinin kamuda kalmasının sağlanması için,

-AB müzakere sürecinin ülke çıkarları, çalışanlar, demokratik hak ve özgürlükler yönünden bir mücadele süreci olarak değerlendirilmesi için,

-Kıyı ve orman yağmasına karşı çıkmak için,

-"Madenlerimizin gerçek sahipleri halkımızdır" şiarını her zaman her alanda daha güçlü haykırmak için,

-Hasankeyf'te uzun bir tarihi süreci yansıtan bir birikimin dağıtılmasına, Bergama’da, Eşme’de, Belek’te sermayenin halkın karşı çıkışına rağmen hukuk dışı yönelimlerine, Fırtına Vadisi’nde, Munzur’da, Sinop’ta doğanın tahribine zemin hazırlayanlara, deprem ve taşkınları kader olarak kabul edip, hızlandırılmış tren kazalarına neden olanlara dur demek için,

-Dünyanın her yerinde işgallere ve saldırılara karşı mazlum insanların yanında olduğumuzu  haykırmak için,

-Savaşa karşı barışı savunmak için,

-TMMOB yasasına gereksiz ve yanlış yapılan müdahaleleri engellemek için,

-Ücretli çalışan üyelerimiz ile emekli üyelerimizin sorunlarını ülke gündemine taşımak; işsiz üyelerimize sahip çıkmak için,

-"Geleceğe uzak olan üzüntüye yakındır" lafzından yola çıkarak "gençlik geleceğimizdir" şiarını her zaman her alanda daha güçlü haykırmak ve yaşama geçirmek için,

-Üreterek büyüyen ve paylaşarak gelişen bir ülkede insanca ve barış içinde yaşamak için,

-İnsanımıza, üyemize, yaşama, mesleğimize ve ülkemize sahip çıkmak için,

-Ülkemizdeki ve dünyadaki emek güçleriyle dayanışma içinde, bağımsızlıkçı, eşitlik ve özgürlükçü bir Türkiye ve Dünya için,

"Bir Başka Dünya, Bir Başka Türkiye, Bir Başka Yaşam Mümkün"dür

14 Ekim 2006 günü Ankara'da buluşuyoruz!

Ayhan DOLANAY

TÜRK MÜHENDİS ve MİMAR ODALARI BİRLİĞİ

Antalya İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri

Elektrik Mühendisleri Odası Antalya.Şubesi



TMMOB BAŞKANI EMİN KORAMAZ`IN ÜYELERİMİZE SESLENİŞİ

11.05.2020
 


Çok Okunanlar


ÇANAKKALE ZAFERİMİZ KUTLU OLSUN!

EMO ANTALYA ŞUBESİ KADIN ÜYELERİ KAHVALTIDA BİR ARAYA GELDİ

AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ`NDE EMO-GENÇ TANITIMI YAPILDI

KOMPANZASYON, HARMONİK SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ SEMİNERİNİN İKİNCİSİ DÜZENLENDİ

RUNTALYA 2024`TE GENÇLERİN EĞİTİMİ İÇİN KOŞTUK

SOSYAL ETKİNLİKLER VE GENÇLİK KOMİSYONUMUZ TOPLANDI

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN!

ELEKTRİK TESİSLERİNDE TOPRAKLAMALAR EĞİTİMİ DÜZENLENDİ

TMMOB ANTALYA İKK TOPLANTISI YAPILDI

BİYOMEDİKAL MÜHENDİSLİĞİ KOMİSYONUMUZ TOPLANDI

Okunma Sayısı: 1609


Tüm Basın Açıklamaları

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.