|
Elektrik Mühendisleri Odası, kamuoyunun aldatılarak enerji dağıtım şirketlerinin özel şirketlerin insafına terkedilmek istendiğine ve yargıya müdahale edildiğine dikkat çekti Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), elektrik dağıtım bölgeleri konusunda kamu elindeki tekelin zararlı, özel bir şirketin elindeki tekelin zararlı olmayacağı iddiasıyla kamuoyunun aldatılmak istendiğini belirtti. EMO'dan yapılan yazılı açıklamada, Rekabet Kurulu adına görüş oluşturacak şekilde, elektrik dağıtım bölgelerinin çoğunun ya da hepsinin tek bir şirkette toplanmasının sakıncalı olmadığı yönündeki açıklamaların basına yansıdığı hatırlatıldı. Açıklamada, Rekabet Kurulu'nun 22 Temmuz 2005 tarihli TEDAŞ'ın özelleştirilmesine ilişkin verdiği görüşte, sadece dağıtım ve perakende hizmetlerinin birlikte özelleştirilmesinin sakıncalarına dikkat çekilmediği, bunun yanı sıra "arz güvenliği ve yabancı yatırımların teşviki amaçlarının dikkate alındığı, buna karşılık rekabet tesisi ve tüketicinin korunması hususlarına ilişkin düzenlemelerin yetersiz kaldığı" saptamasının da Kurul tarafından yapıldığı kaydedildi. 'İpotek var' Bu uyanların yok sayılarak, Rekabet Kurulu adına görüş oluşturacak biçimde dağıtım bölgelerinin aynı şirketlerin satın almasının sorun olmayacağı yönünde basına demeç verildiği ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Bu, hem ihale sonrasına dönük olarak kurul kararı üzerinde ipotek oluşturulması hem de bu ihalelere İlişkin davalar açıldığı dikkate alındığında yargıya bir müdahale anlamı taşımaktadır. Rekabet Kurulu'nun görüşüne dayanak oluşturan 1. Daire Görüşü'nde yalnızca dağıtım ve perakende hizmetinin birleşik olması değil, üretim hakkının da dağıtım şirketlerine tanınmış olması nedeniyle dikey entegrasyonunun sakıncalarına dikkat çekilmektedir. Bu yönleriyle Rekabet Kurulu'nun şimdiden devlet tekelinin büyük bir özel tekele dönüştürülmesi anlamında 'olur' verdiğini kabul etmek, olur vermiş olsa bile bunun kamu yararına ya da hukuki olacağını savunmak mümkün değildir." Açıklamada, elektrik hizmetinin kamu elinde tekel olarak yürütülürken, serbestleşme ve rekabet baskısıyla parçalama dayatıldığı belirtilerek, özel sektöre kârlı şekilde bu alanların devredilmesi söz konusu olduğunda yeniden bütünleşik büyük bir tekel yapının yollarını açacak arayışların devreye sokulduğuna dikkat çekildi. Bu durumun, hakim ya da tekel durumunun kötüce kullanılmadığı sürece sorun olmayacağı teziyle savunulmak istendiğine işaret edilen açıklamada. "Yani kamu elindeki tekel zararlı, özel bir şirketin elindeki tekelin zararlı olmayacağı iddiasıyla kamuoyu aldatılmak istenmektedir" denildi. (Ülkede Özgür Gündem 30.10.2006)
|
|
|