|
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) ‘Enerjine Sahip Çık Geleceğini Karartma‘ kampanyası başlattı. Kampanyayla ilgili bir açıklamaya yapan EMO Başkanı Kemal Ulusaler, "Kampanya çerçevesinde, özelleştirmelere karşı kamuoyunu bilinçlendirmeyi ve siyasi erkin özelleştirmelerden vazgeçmesini sağlamayı hedefliyoruz" dedi.
"Türkiye, elektrik alanındaki özelleştirmeler nedeniyle karanlıkta kalma tehdidiyle karşı karşıyadır" diyen Ulusaler, EPDK‘nın lisanslama faaliyetine başladığı ve kamunun yatırım yapmasının yasaklanmış olduğu bir dönemde, yıllık ortalama 400 megavat kurulu güçte özel sektör yatırımının faaliyete geçebildiğini belirtti. Bu rakamın, 2006 yılı ilk yarısı itibarıyla Türkiye‘nin kurulu gücünün yalnızca yüzde 1‘ine denk geldiğini ifade eden Ulusaler, şunları kaydetti: "Türkiye‘de yıllık 2 bin 250 megavat kurulu güçte santral yapımına ihtiyaç vardır. EPDK yatırımları da denetlememektedir. Kendi internet sitelerinde yayımladıkları 167 adet inşa halindeki santralden 28 tanesinin inşa süreci hakkında hiçbir bilgi sahibi olmadıklarını açıklamaktadırlar. Kamunun yatırım yapabilmesi şarttır."
ÖZEL SEKTÖR PAHALI ELEKTRİK ÜRETİYOR
Bu yılın ilk yarısı itibariyle elektrik üretiminde kamu santrallerinin toplam kurulu gücün yüzde 57.6‘sına sahip olmasına karşın üretimdeki paylarının yüzde 47.4‘e gerilediğini belirten Ulusaler, üretimin yandan fazlasının özel sektör tarafından gerçekleştirildiğini anlattı, "özel sektör tarafından pahalı elektrik üretiminin yansıması bugün TETAŞ‘ın fiyatlarını önce yüzde 23 ardından yüzde 8 düzeyinde artırmasına neden olmuştur" diyen Ulusaler, daha dağıtım özelleştirme süreci başlamadan tüketicilere yansıtılacak zam tartışmasının başladığını kaydetti. Dağıtım bölgelerinin özelleştirme gerekçelerinin gerçekleri yansıtmadığını vurgulayan Ulusaler, kayıp ve kaçakların dikkate alındığı bir bölgesel planlama yapılmadığını, ayrıca kayıp kaçak oranı Türkiye ortalamasının altındaki bölgelerin öncelikle satışa çıkarıldığını vurguladı.
‘TEKELLEŞME OLANAĞI YARATILIYOR‘ Özel sektör aracılığıyla yapılacak yatırımların pahalıya mal olacağını ifade eden Ulusaler şu açıklamayı yaptı: "Özelleştirme için belirlenen yöntemde, dağıtım ve perakende işini üstlenecek, üzerine istediği kadar üretim hakkına da sahip olarak yatay ve dikey tekelleşme olanağı verilen şirketler, her türlü giderlerini tarife aracılığıyla halktan tahsil edeceklerdir. Yapacakları yatırım maliyetlerini de halktan toplayacaklardır." Türkiye‘de ön yeterlilik alan şirketlerin ise, yabancı şirketlerle ortaklık kurma arayışında olduklarını belirten Ulusaler şöyle devam etti: "Bu durum tek başına yerli şirketlerin bu ihaleyi alma şansları olmadığını gösterdiği gibi, yabancıların yanında yerli şirketlerin de taşeron olacağı izlenimini yaratmaktadır. ÇEAŞ, AKTAŞ gibi yaşanmış örnekler bu kadar taze iken, aynı hatalı uygulamaya devam etmenin mantığını anlayamıyoruz. Enerji politikalarının, çeşidi lobilerin talepleriyle değil, kamu yararı gözetilerek belirlenmesi gereklidir."
(Birgün 27.12.2006)
|
|
|