|
Nükleer Karşıtı Platform'un sekreteryasını yürüten Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), Hükümete, nükleer santral yapma inadından vazgeçme çağrısında bulundu. EMO'dan dün yapılan açıklamada, "Nükleer santral kurulumuna ilişkin yasa tasarısının TBMM'deki görüşmeleri hızlandırılmıştır. TBMM Çevre Komisyonu'nda tasarı bir günlük görüşmeyle kabul edilmiştir. Komisyonda yapılan görüşmeler nükleer enerji santralleri, nükleer atıklar ve maliyetler konusunda ne kadar bilgisiz olunduğunu ortaya koymaktadır. Nükleer santral inşası için 4-5 yılı çok bulan, Karadeniz'in suyu ısınmaz mı diye soran, 'Dünya zehirleniyor, bırakın biz de zehirlenelim' görüşünü ifade eden milletvekilleri, nükleer kara mizah örnekleri sergilemişlerdir" denildi.
ÖZLEM ZORCAN/ ANKARA EMO‘dan dün yapılan açıklamada, "Nükleer santral kurulumuna ilişkin yasa tasarısının TBMM‘deki görüşmeleri hızlandırılmıştır. TBMM Çevre Komisyonu‘nda tasarı bir günlük görüşmeyle kabul edilmiştir. Komisyonda yapılan görüşmeler nükleer enerji santralleri, nükleer atıklar ve maliyetler konusunda ne kadar bilgisiz olunduğunu ortaya koymaktadır. Nükleer santral inşası için 4-5 yılı çok bulan, Karadeniz‘in suyu ısınmaz mı diye soran, ‘Dünya zehirleniyor, bırakın biz de zehirlenelim‘ görüşünü ifade eden milletvekilleri, nükleer kara mizah örnekleri sergilemişlerdir" denildi. YENİLENEBİLİR ENERJİ Açıklamada, Meclis komisyonunda yaşanan tartışmalar gündeme getirilerek şunlar kaydedildi:
"Nükleer enerji santrallarıyla Türkiye‘nin enerji sorunu hemen çözülüverecek‘ gibi bir izlenim olduğunu göstermektedir. Bu tamamen gerçek dışıdır. Bin megawatlik bir nükleer santral kurulumu en az 10-12 yıl gerektirmektedir. Türkiye koşullarında bu sürenin 15 yılı aşması şaşırtıcı olmayacaktır. Bu durum zaten nükleer santrallan ülke enerji sorunu açısından gündem dışı bırakmaktadır. Yenilenebilir kaynaklar üzerinde son yıllarda çarpıcı gelişmeler yaşanmaktadır. Türkiye‘nin bu gelişmelere kapılarını kapatıp, tehlikeli ve pahalı olan nükleer santrallar üzerine yoğunlaşması kabul edilemez. Kaldı ki Türkiye‘nin potansiyeli dikkate alındığında su ve kömür kaynaklarının da henüz değerlendirilmemiş olduğu ortadadır. Ne yazık ki inatlaşma yalnızca bilimsel verilere karşı değil, düyadaki uyarılara karşı da sürdürülmektedir." EMO açıklamasında, nükleer santral kurulumu konusunda özel sektör ve uluslararası finans kuruluşlarıyla pazarlıklar yapılırken, halkın tepkisinin bastırılmaya çalışıldığı da vurgulandı, Nükleer Karşıtı Platform kapsamında Sinop‘ta yapılan basın açıklamasına katılanlara cezalar uygulandığı kaydedildi. (Birgün, 25 Ocak 2007)
|
|
|