|
Yönetim Kurulu Başkanımız Erdal AKTUĞ'un 18.02.2007 tarihli Kent Gazetesi Köşe Yazısı
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi‘nin 2003/16434 esas nolu, 2004/971 karar nolu Ankara Asliye 9. Hukuk Hakimliği Mahkemesi‘nde görülen davada komşu parseldeki binada bulunan baz istasyonu hakkında bir dava görülür. Bu dava tutanağına göre; "Davacı Z.T. vekili Av.S. E. tarafından, davalı A.H.P.H.A.Ş. ve diğerleri aleyhine 15.7.2002 gününde verilen dilekçe ile komşu parseldeki baz istasyonunun zarar vermesi nedeniyle muarazanın men‘i ve kaldırılmasının istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13, 5-2003 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği" görüşülür. Yine aynı mahkeme tutanağında; "Davacı, halen Yargıtay‘a tahsis edilen binada memur olarak çalıştığını, binaya yakıtı yerde bulunan T.T.A.Ş.‘nin binasında kurulan GSM baz istasyonları ve mini link antenlerinin kanser tehlikesi yarattığını; bu yüzden isimlerini belirttiği Yargıtay‘da çalışanların öldüğünü, davalıların bu haliyle yasal düzenlemelere bu bağlamda Medeni Kanunun 661. ve devamı maddelerinde yer alan hususlara aykırı davrandıklarını ayrıntılı biçimde dilekçesinde belirttikten sonra, mevcut bilimsel verilere uygun olmayan bu istasyonun sökülerek kaldırılmasına, böylece tehlikenin giderilmesine karar verilmesini" isteği belirtilir. Davalılar ise; "davalılar tarafından davaya karşı ayrı ayrı verilen cevaplarda ortak noktalar olarak, davacının iddiasını kanıtlaması gerektiğini, istasyonu yönetmelik kurallarına göre kurduklarını ve işlettiklerini, davacının iddia ettiği zararının henüz gerçekleşmediğini, yerden geniş bir halk kitlesine yayın yaptıklarını ve kamu hizmeti verdiklerini; kaldı ki baz istasyonlarının nükleer radyasyona neden olmadıklarını, bu konuda bilimsel düşünce ve raporlar olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır." Mahkeme ise tüm bu iddialar karşısında; "mahkemece davacının iddiası, davalıların savunmaları ve davaya neden olan olayın da özelliği gözetilerek alanlarında uzman olan bilirkişilerden birden fazla rapor alınmıştır. Alınan bu raporlar üzerine, uyuşmazlığın komşuluk hukukundan kaynaklandığını ve dava konusunun bir sonuca bağlanabilmesi için davacının iddiası yününde, kurulan istasyonların insan sağlığı üzerinde olumsuz etki yaratıp yaratmadığı hususunun incelenmesi gerektiğini, bunun için de bilirkişi incelenmesine başvurulduğunu, uzman bilirkişilerce hazırlanan raporlarda davacının iddiasını doğrular yönde görüş bildirildiğini belirterek istasyonların kaldırılmasına ve uyuşmazlığın bu şekilde giderilmesine karar verilmiştir. Karar tüm davalılar tarafından temyiz edilmiştir." 29 Ocak 2004 tarihinde Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından oybirliği ile verilen bu karara göre; komşu binada bulunan baz istasyonun kaldırılması için açılan davayı reddeden mahkeme kararı bozulmuştur. Yargıtay‘ın bu örnek kararında, "zarar görenin zararının değil, tesis ve işletme sahibinin tesisin işletmesinden dolayı kişilere, bu bağlamda çevreye bir zarar vermediği ve herhangi bir olumsuz sonuç yaratmadığının kanıtlanması gerekir" görüşü hakim oldu. Perşembe günü Mehmet Akif Mahallesi‘nde bir grup kadın, baz istasyonuna karşı harekete geçti. Kendilerinin, çocuklarının, ailelerinin gelecekleri ve sağlıkları için sokağa çıktılar. 8 yıldır orada duran istasyona karşı tepkilerini koyarak demokratik haklarını aradılar. O kadar emindiler ki taleplerinden, o kadar emindiler ki o baz istasyonun oradan sökülmesi gerektiğinden, şirketin isteyeceği tazminatı ödemeye bile razıydılar. Ama hukuk var, kazanılan davalar var. Yargıtay 4. Hukuk Mahkemesi‘nin aldığı kararı mahallesini, geleceğini savunan kadınlara ve yetkili tüm kurum, kuruluş ve kişilere hatırlatırız. Bilirkişi raporları var, yargı kararları var, kim nasıl anlaşmış olursa olsun, baz istasyonları çocuklarımızın oynadığı park ve bahçelerde, okullarda ve sağlığımızı tehdit ettiği ispatlanmış yerlerde bulunamaz. Kurulan baz istasyonlarından bulunduğu bölge belediyesinin haberi var mıdır? Çatısına kurulduğu binanın yeni yük durumu ile beraber statik hesapları yapılmış mıdır? Telekomünikasyon kurumu niçin gereğini yapmamaktadır? İl mahalli çevre kurulunda bu şekilde kaç dosya beklemektedir? Tüm bu soruların cevapları ile önümüzdeki günlerde baz istasyonlarını daha yoğun konuşacağa benziyoruz. Daha sonraki bir yazımda baz istasyonları yönetmelikleri ve kentimizdeki baz istasyonları hakkında sizlere bu köşeden bilgi aktarmaya çalışacağım.
|
|
|
Çok Okunanlar |
|
|
|