TEKNİK EĞİTİM VE MÜHENDİSLİK SİYASETE
KURBAN EDİLMEYE DEVAM EDİLİYOR!
Hatırlanacağı gibi ilk olarak 1983 yılında Özal Hükümeti (Milli Eğitim Bakanlığı ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığı) tarafından yayınlanan Fen Adamları Yönetmeliği, mühendislerin yetkilerinin önemli bir kısmını ara teknik elemanlara devrederek bu alanda yetki gaspını başlatmıştır. Ama üzülerek görüyoruz ki, bu yetki gaspları artarak devam ediyor. Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş. (BEDAŞ) Genel Müdürlüğü 24 Ocak 2006 tarihli yazısıyla Elektrikle ilgili Fen Adamları Yetki, Görev ve Sorumlulukları Hakkındaki Yönetmelik‘te değişiklik yapılarak Fen Adamları‘nın proje çizme yetkilerini artırıyor. Proje çizmek tasarım eğitimi almış olmayı gerektirir! Farklı bir formasyon alarak farklı bir amaç için yetiştirilen fen adamları, geçmişte de örneklerini sıkça yaşadığımız bazı siyasilerin de öncülüğüyle asli işlerinden ayrılarak başka bir alana yönlendiriliyor. Elektrikle İlgili Fen Adamları‘nın yetkileri aşağıdaki gibidir. Grubu | Proje çizme yetkisi | İç Tesisat Yapım Yetkisi | 1. 1. Grup Fen adamı | 50 kWatt | 150 kWatt | 2. 2. Grup Fen adamı | 30 kWatt | 125 kWatt | 3. 3. Grup Fen adamı | 16 kWatt | 75 kWatt |
Bilindiği gibi tüm dünyada Fen Adamları, uygulamaya yönelik yani teknisyenlik eğitimi ya da öğretmenliğe yönelik eğitim almışlardır. Aldıkları eğitim gereği bu alanlarda çalışmaları gerekirken yönetmelikler veya BEDAŞ‘ın son genelgesinde olduğu gibi bazı genelgelerle proje üretim alanında istihdam edilmeye yönlendiriliyor. Özellikle 3. Grup Fen Adamlarının hiçbir teknik eğitim almadıkları ve çıraklık/kalfalıktan belge aldıklarını unutmamak gerekiyor. Zaten Fen Adamları‘nın proje yapmaları yanlışken, bu yetkiler şu şekilde arttırılmaya çalışılmaktadır. Grubu | Proje çizme yetkisi | İç Tesisat Yapım Yetkisi | 1. 1. Grup Fen adamı | 83 kWatt | 250 kWatt | 2. 2. Grup Fen adamı | 50 kWatt | 208 kWatt | 3. 3. Grup Fen adamı | 27 kWatt | 125 kWatt |
Bilindiği gibi alanımızdaki teknolojik gelişmeler son derece hızlı ve değişkendir. Ülkemizde halen uygulanmakta olan Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliği bugünkü ihtiyaçlara yanıt veremez durumda ve yetersiz, ayrıca daha geri bir teknolojik düzeyi tanımlamaktadır. Odamızın uluslararası norm ve standartlara uygun olarak yeniden düzenlediği ve yayımlanmak üzere Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı‘na gönderdiği Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliği yayımlanmayarak bekletilirken, mevcut yönetmelik üzerinde yorumlar yapılarak Fen Adamlarının yetkilerinin artırılması hedeflenmektedir. Oysa proje üretimi süreci bir bütün olup parçalanamaz ve kademelere ayrılamaz. Proje üretimi tasarım bilgisi yani mühendislik formasyonu almış olmayı gerektirir. Yine İç Tesisat yapılması da tüm dünyada mühendislerin yetki alanındadır. Fen adamları ancak ve ancak bir mühendisin gözetimi ve sorumluluğunda tesisat yapabilirler. Ülkemizde siyasiler her alanda olduğu gibi teknik düzenlemeleri de oy kaygılarıyla yapmaktadırlar. Zaten 1983 yılında Özal Hükümeti tarafından da yapılan düzenlemenin esas amacı da oy kaygılarıyladır. Teknik alanın düzenlenmesi ancak ve ancak teknik bilgilerle olur! Üniversitelerin verdiği akademik bilgi ve mühendislik formasyonunu genelgelerle insanlara vermeye kalkmak akla, bilime, teknolojiye aykırıdır. Bunu yapanlar, akademik olarak alınmamış unvanları, fiili olarak vererek suç işlemektedirler, bu konuda gerekli yasal süreçleri işleteceğiz. Nasıl bir hemşire ya da hastabakıcı tıp doktoru yetkilerine sahip olamazsa, nasıl hukuk siteminde yargıcın, mübaşirin, gardiyanın işlevi farklıysa; işte öylesine; tekniker, teknisyen ve usta/kalfa sıfatındaki kişilerin de işlevleri ve görevleri farklıdır. Fen adamlarını mühendis yetkisi ile donatanlar, aktarları da doktor kabul ederler bu hızla giderlerse. Zaten mevcut durum ciddi anlamda kaynak israfına ve yanlış planlamaya neden olmaktadır. Oysa enerji gibi ciddi anlamda planlama gerektiren bir alandan sorumlu olan TEDAŞ‘ın önemli bir birimi olan BEDAŞ‘ın hali hazırda teknik anlamda meşruiyeti (uluslar arası norm ve standartlar açısından) tartışılır olan mevcut yönetmelikle dahi çelişir bir şekilde kendi yetkilerini aşarak alt birimlerine genelge göndermesi ve Fen Adamları‘nı yetkilerini % 60 oranında artırması kabul edilemez. BEDAŞ, mühendislerin haklarını kısıtlayarak hâlihazırda yanlış olan yönetmeliği dahi hakkı olmadan ihlal etmektedir. Bu uygulama 35 bin kişilik Elektrik Mühendisliği camiasının oy kaygılarıyla siyasete kurban edilmesidir! Başta Serbest Müşavir Mühendis (SMM) olarak proje üretim sürecinde çalışan üyelerimiz olmak üzere 35 bin kişilik Elektrik Mühendisliği camiasının oy kaygılarıyla siyasete kurban edilmektedir. Hiçbir uluslar arası norm ve standarda uymayan ve doğrudan meslek alanımıza bir saldırı niteliği taşıyan bu uygulama kabul edilemez ve derhal durdurulmalıdır. Elektrik Mühendisleri Odası Ankara Şubesi, her zaman olduğu gibi üyelerinin hak ve yetkilerini korumak için, üyesine ve meslek alanlarına sahip çıkmak için, her türlü saldırıya karşı koymak için, gerekli eylem ve hukuksal mücadele içerisinde olacaktır. EMO Ankara Şubesi üyesine, üyelerimiz mesleğine sahip çıkıyor. Halkımızı da geleceğine sahip çıkmaya çağırıyoruz. Kamuoyuna saygılarımızla, TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI ANKARA ŞUBESİ 18. DÖNEM YÖNETİM KURULU
|