· ŞUBE Giriş Sayfası

 ANKARA ŞUBE

 
Şube Kapsamındaki İller:

 AFYONKARAHİSAR   ANKARA   ÇANKIRI   ERZİNCAN   ERZURUM   KASTAMONU   KAYSERİ   KIRŞEHİR   KONYA   NEVŞEHİR   SİVAS   TOKAT   YOZGAT   AKSARAY   KIRIKKALE 
 

EMO Ankara Şubesi
Haber Bülteni
SAYI: 2023.4

Tüm Sayılar

DUYURU

 
Devlet Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı ve Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun koordinatörlüğünde, TRT ve özel televizyon kuruluşlarının ortaklığıyla kurulan Anten İşletme ve Teknik Hizmetler A.Ş.’nin kuruluş sözleşmesi 18 Nisan 2007 tarihinde, Ankara’da düzenlenen törenle imzalandı. Törene Devlet Bakanı ve Haberleşme Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Beşir Atalay ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ile Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı Dr. A. Zahid Akman, Üst Kurul Üyeleri Av. Mehmet Dadak ve Paşa Yaşar, TRT Genel Müdür Vekili Ali Güney, Televizyon Yayıncıları Derneği Başkanı Nuri Çolakoğlu ve yayın kuruluşlarının temsilcileri katıldılar.
 

Şirketin kuruluşunda TRT, Kanal D, Show TV, ATV, Star, Kanal 7, STV, Fox TV, Cine 5, CNN Türk, CNBC-e, Kanal 1, Kral TV, TV-8, Kanal Türk, Kanal A, Sky Türk ve İzmir TV yer aldı.

Sayısal frekansların kullanımına ilişkin nasıl bir yol izleneceği konusunda herhangi bir açıklama yapılmadı. KESK Haber-Sen, şirketin kuruluşu ile ilgili yaptığı açıklamada Anten AŞ‘nin kurulması, vericilerin özel yayın kurumlarına kullandırılmasını amaçlamakta ve vericilerin işletme yetkisini TRT‘den alarak kurumun özerkliğini ve tarafsızlığını ortadan kaldırmaktadır diyerek, söz konusu şirketin  Anayasanın 133. maddesine, 2954 sayılı Türkiye Radyo-Televizyon Kanunun 1, 8 ve 9. maddelerine ve 3984 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun 8. ve 24. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle Anten AŞ‘nin kurulmasına yönelik Bakanlar Kurulu kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle dava açtı.

KESK Haber-Sen‘in Anten A.Ş. ile ilgili yaptığı basın açıklaması ve Danıştay‘a açtığı dava dilekçesi aşağıdadır.

B A S I N A  ve  K A M U O Y U N A

•·        Göreve gelir gelmez TRT‘nin gelirlerini azaltan AKP, vericileri TRT‘den ayırmak için ilk adımı attı.

•·        24 Şubat 2007 günü Resmi Gazete yayımlanan 2007/11725 sayılı Bakanlar Kurulu kararına göre, TRT ve özel televizyon kuruluşlarının ortaklığıyla kurulan Anten İşletme ve Teknik Hizmetler A.Ş.‘nin kuruluş sözleşmesi bugün imzalandı.

•·        Bu sözleşmenin altına imza atanlar suç işliyor.

•·        TRT bu şirkete ortak olamaz, vericilerini özel yayın kuruluşlarına kullandıramaz.

1- 1989 yılında özel radyo ve televizyonların kurulmasının önündeki engellerin kaldırılması için yasa çıkarıldı ve TRT vericileri PTT‘ye devredildi.

2- Dönemin ana muhalefet partisi, yasanın iptali için Anayasa Mahkemesi‘ne başvurdu. Ve Anayasa Mahkemesi‘nin 1990/8 sayılı kararı ile vericiler tekrar TRT‘ye iade edildi.

Sermayenin sesi holding medyası 1990 yılından bu yana TRT‘nin finans kaynaklarının ortadan kaldırılması, TRT‘nin yok edilmesi için uğraşıyor.

Yıllardır kamuya ait olan frekansları beş kuruş vermeden kullanan holding medyası, şimdi de TRT vericilerine göz dikti.

Yine kamu kaynaklarını kullanarak yayınlarını izleyicilere-dinleyicilere ulaştırmak istiyor.

Hükümetin her talebini emir kabul eden TRT yönetimi de, halkın parasıyla kurulan vericileri ve buralarda çalışan personeli özel yayın kuruluşlarına altın tepside sunuyor.

Tıpkı geçmiş hükümetler gibi, IMF‘nin ve uluslararası sermayenin talimatlarıyla kamu hizmeti anlayışını yerle bir eden AKP hükümeti, şimdi de TRT‘yi küçük lokmalara ayırıp yok etmenin alt yapısını hazırlıyor.

Göreve gelir gelmez TRT‘nin gelirlerini azaltan AKP, vericileri TRT‘den ayırmak için ilk adımı attı.

24 Şubat 2007 günü Resmi Gazete yayımlanan 2007/11725 sayılı Bakanlar Kurulu kararına göre, TRT ve özel televizyon kuruluşlarının ortaklığıyla kurulan Anten İşletme ve Teknik Hizmetler A.Ş.‘nin kuruluş sözleşmesi bugün imzalandı.

Bu sözleşmenin altına imza atanlar suç işliyor.

TRT bu şirkete ortak olamaz, vericilerini özel yayın kuruluşlarına kullandıramaz.

Çünkü...

3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkındaki Kanunun Ek Madde 1‘inci maddesinde şöyle deniyor:

"Bu Kanuna göre yayın izni verilen özel radyo ve televizyon kuruluşlarının, kendilerine tahsis edilen TV kanal ve radyo frekansından yapacakları yayınlarını, Türkiye Radyo

Televizyon Kurumunun veya bu amaçla özel yayın kuruluşlarıyla ortak kuracağı şirketin görev ve sorumluluğunda işletilen verici tesislerinden yapmaları asıldır. Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu, verici tesislerinin kurulması, işletilmesi, yenilenmesi ve bu tesislerde değişiklik yapılması sırasında özel yayın kuruluşlarının ihtiyaçlarını da göz önünde tutar.

Kurulmasına izin verilen tesislerin bu Kanunda ve izin belgesinde öngörülen amaçlar için kullanılıp kullanılmadığı Üst Kurul tarafından denetlenir.

Özel radyo ve televizyon yayın kuruluşlarının Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunun verici tesislerinden yararlanma usul ve esasları ile yıllık kira bedelleri Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu tarafından belirlenerek Üst Kurulun onayıyla yürürlüğe konulur." denilmektedir.

Bu kanuna göre, Anten A.Ş. adı verilen bu şirkete TRT‘nin katılabilmesi için özel kanalların "yayın izni ve lisansı"na sahip olmaları gerekmektedir.

Oysa Haberleşme Yüksek Kurulu ve RTÜK bugüne kadar yasa ile kendilerine verilen görevi yerine getirmemiş, frekans tahsisi yapılamamıştır.

Sendikamız bugüne kadar tahsis yapmayarak halka ait olan frekansların yağmalanmasına seyirci kalan Haberleşme Yüksek Kurulu üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu.

Bakanlar Kurulu kararının iptali için de dava açtı.

Yürütmenin durdurulması ve Bakanlar Kurulu kararının iptali istemiyle açtığımız davada yargının bu hukuksuzluğu durdurmasını bekliyoruz.

TRT yöneticileri yeni kurulan şirkette genel müdürlük ya da yönetim kurulu üyeliği kapmak için TRT‘nin olanaklarını özel televizyon şirketlerine altın tepside sundu.

TRT Genel Müdür Vekili Ali Güney ve Yönetim Kurulu üyeleri açıkça suç işledi

Bu şirket;

Anayasanın 133. maddesinin 3. fıkrasına, 2954 sayılı Türkiye Radyo-Televizyon Kanunun 1. maddesine, 8. maddesine, 9. maddesinin (a) bendine ve 37. maddesine, ayrıca 3984 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun 8. ve 24. maddeleri ile Ek 1. Maddesine aykırı olarak kurulmuştur.

Anayasaya ve yasalara aykırı kurulan bu şirkete TRT ortak olamaz.

Anayasa Mahkemesi‘nin 1990/8 sayılı kararına göre vericiler TRT‘den ayrılıp başka bir kuruluşun kontrolüne verilemez.

TRT‘yi bu kanunsuzluğa alet edenler yargı önünde hesap verecekler.

HABER-SEN

ANKARA 2 NOLU ŞUBE YÖNETİM KURULU

DANIŞTAY BAŞKANLIĞI‘NA

DAVACI : Haber-Sen(Basın Yayın ve İletişim Emekçileri Sendikası)

                   Ziya Gökalp Cad. No:11 SSK İş hanı Daire:610 Kızılay/Ankara

VEKİLİ  : Av. Meltem Salman Altunoğlu- Yeşilırmak  Cad. No:7/2 Maltepe/Ankara                            

DAVALI  : Başbakanlık/Ankara

D.KONUSU  : Bakanlar Kurulu‘nun 24.02.2007 tarih ve 26444 Sayılı Resmi Gazete‘de yayınlanan, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunun Kuracağı ve Katılacağı Ortaklığa Dair Usul ve Esasları düzenleyen kararının iptali ve öncelikli olarak yürütmenin durdurulması istemi hakkında.

T.TARİHİ  : 24.02.2007

AÇIKLAMALAR       :

Bakanlar Kurulu, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunun Kuracağı ve Katılacağı Ortaklığa Dair Usul ve Esaslar Hakkında bir düzenleme yapmıştır. Bu düzenleme 24.02.2007 tarih ve 26444 Sayılı Resmi Gazete‘de yayınlanmıştır.

Bakanlar Kurulu Kararının 1. maddesinde 2954 Sayılı Türkiye Radyo-Televizyon Kanunun 37. maddesine atıfta bulunarak Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunun özel hukuk hükümlere tabi ortaklık kurabileceği belirtilmiştir. Bakanlar Kurulu kararının 2. maddesinde, "Ortaklık, yayıncı kuruluşlarla birlikte verici alt yapısının ortak işletilmesine yönelik anonim şirket şeklinde kurulmuş veya kurulacak olan ortaklıklara katılım suretiyle olabilir." düzenlemesi yapılmıştır. Kararın 3. maddesinde ise ortaklıkla ilgili sözleşmeye konulacak hükümlerin Kurum Yönetim Kurulu tarafından belirleneceği düzenlenmiştir.

Bakanlar Kurulu Kararının 2. maddesindeki "Ortaklık, yayıncı kuruluşlarla birlikte verici alt yapısının ortak işletilmesine yönelik anonim şirket şeklinde kurulmuş veya kurulacak olan ortaklıklara katılım suretiyle olabilir." düzenleme ile tüm vericilerin işletilmesi konusunda, TRT‘nin diğer yayıncı kuruluşlarla özel hukuk hükümlerine tabi bir şirket kurması gündeme gelmiş ve kuruluş çalışmalarına başlanmıştır.

Bu şirketin kuruluşu, özerk yapıya sahip olan, tek yayıncı kuruluş TRT‘nin vericilerinin işletilmesinin şirkete devredilmesi sonucunu doğuracaktır. Radyo ve televizyon verici istasyonlarının işletilmesi ile ilgili görev ve yetkilerin özel şirkete devredilmesi ile yönetim şirkete ait olacak ve TRT‘nin ihtiyacı olan vericiler şirket tarafından  tahsis edilecektir.

Bakanlar Kurulunun kararı, Anayasanın 133. maddesinin 3. fıkrasına, 2954 sayılı Türkiye Radyo-Televizyon Kanunun 1. maddesine, 8. maddesine, 9. maddesinin (a) bendine ve 37. maddesine, ayrıca 3984 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun Ek 1. Maddesine ve 8. ve 24. maddesine aykırı olup iptali gerekmektedir.

1- ANAYASANIN 133. MADDESİNİN 3. FIKRASINA AYKIRILIK NEDENLERİ;

Anayasa, 133. maddenin 3. fıkrasındaki  "Devletçe kamu tüzelkişiliği olarak kurulan tek radyo ve televizyon kurumu ile kamu tüzelkişilerinden yardım gören haber ajanslarının özerkliği ve yayınlarının tarafsızlığı esastır." düzenlemesi ile Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumunun özerkliği Anayasada açıkça belirtilmiştir.

Radyo ve televizyon istasyonu kavramının ayrılmaz öğesi olan verici istasyonların planlanması, projelendirilmesi, kurulması, yenilenmesi ve işletilmesi ile ilgili görev ve yetkinin özel şirkete bırakılması Anayasa‘nın 133. maddesinin 3. fıkrasındaki düzenleme ile çelişmektedir. Anayasadaki bu düzenlemenin amacı, yayın yapacak tarafsız kamu tüzelkişiliğinin yani TRT‘nin yayınını, başka bir kuruluşa bağımlı olmaksızın, başka kuruluşların ya da gerçek kişilerin müdahalesinden uzak, kendi teknik olanakları ve tesisleriyle, alıcılara ulaştırmasını sağlamaktır. Özerk bir kurum olan TRT‘nin yayınlar üzerinde tam olarak egemenliğini sağlanması, yayın ve programlara ilişkin olarak her türlü tasarrufta bulunması ancak yayın yapmak üzere donatılmış verici istasyonlarının da yine bu kurum tarafından yönetilmesi ile mümkün olacaktır.  Vericilerin işletilmesi konusunda şirket kurulması halinde tarafsız bir kamu tüzelkişiliğine sahip olan TRT, vericilerle ilgili kurulacak bu şirkete bağımlı olacaktır ki bu da TRT‘nin özerkliği ve tarafsızlığı ile çelişen bir uygulama olacaktır. Verici istasyonları ile TRT arasındaki bağı kaldırmak Anayasanın 133. maddesinde belirtilen TRT özerkliğini zayıflatacaktır.

Anayasa ile TRT‘nin özerk bir kurum olarak düzenlenmesi, sadece programların önceden saptanması ve yayınlar üzerinde herhangi bir kuruluşun müdahalesinin engellenmesini amaçlamamakta, stüdyo ve verici istasyonları ile bir bütün olan radyo ve televizyon istasyonlarının özerk bir kuruluşça yönetilmelerini amaçlamaktadır. Verici istasyonlara gelen yayınların alıcıya ulaştırılmasını, dağıtım yapmayı "yayın" kavramını bölerek TRT‘nin tekelinden çıkarmak, yansız kamu tüzelkişiliğinin yetkisi dışında tutmaktır.

Verici istasyonlarının kurulup işletilmesi yetkisinin tamamıyla TRT‘ye ait olmaması durumunda, TRT yönetimi, yeni programları devreye sokma ve mevcut programların yayın alanlarını genişletme konusunda bağımlı duruma gelecektir. Yeni kanalların açılmasında, yeni yayınların öncelikli olarak hangi bölgelerde başlatılacağı konusundaki seçimde, yayınların tüm ülkeye ulaşması ile ilgili planlamada, vericileri planlayıp kuracak ve işletecek olan özel şirketin rolü belirleyici olacaktır. Vericilerin özel şirketçe işletilmesiyle başlayacak olan yetki devrinin doğal uzantısı, yayın alanlarının saptanıp genişletilmesi, yayın ve yayın saatleri üzerinde dolaylı tasarrufta bulunulmasıyla sonuçlanacaktır.

Anayasanın 133. maddesinin son fıkrasına aykırı bir şekilde alınan Bakanlar Kurulu Kararının iptalini talep ediyoruz.

1989 yılında çıkarılan bir kanunla TRT vericilerinin işletilmesi görev ve yetkisi başka bir kuruluşa verilmiş, Anayasa Mahkemesi 1989/9 Esas, 1990/8 Karar sayılı 18.5.1990 tarihli kararı ile verici istasyonları ile ilgili görev ve yetkinin TRT‘den alınıp başka bir kuruluşa verilmesini Anayasaya aykırı bularak iptal etmiştir.

2- 2954 SAYILI TÜRKİYE RADYO-TELEVİZYON KANUNUNUN 1. MADDESİNE, 8. MADDESİNE, 9. MADDESİNİN (A) BENDİNE VE 37. MADDESİNE AYKIRILIK NEDENLERİ;

2954 sayılı Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunu‘nun 1. maddesinde kanunun amacı "Bu Kanunun amacı, radyo ve televizyon yayınlarının düzenlenmesine, istasyon kurulmasına, işletilmesine, Radyo ve Televizyon Yüksek Kurulunun ve Türkiye Radyo - Televizyon Kurumunun kuruluş, görev, yetki ve sorumluluklarına ilişkin esas ve usulleri belirlemektir." şeklinde düzenlenmiştir.

Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunu‘nun 8. maddesinde "Tarafsız bir kamu tüzelkişiliğine sahip Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu kurulmuştur. Kısa adı TRT‘dir." hükmü mevcuttur. Kanunun 9. maddesinde Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunun görevleri sayılmıştır. 9. madde (a) bendinde "Radyo ve televizyon yayınları yapmak ve bu amaçla radyo ve televizyon verici istasyonları, program iletim sistemleri ve stüdyo tesisleri kurmak, geliştirmek, radyo ve televizyon yayınları alanında ek gelir temin edecek düzenlemeler yapmak ve faaliyette bulunmak" görevleri sayılmıştır.

2954 Sayılı Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunu‘nun ilgili maddelerinde, radyo ve televizyon verici istasyonlarının kurulması, geliştirilmesi yetkisinin TRT‘ye verildiği ve TRT‘nin tarafsız bir kamu tüzelkişisi olduğu açıkça belirtilmiştir. 2954 Sayılı kanunda, vericilerin kurulması ve geliştirilmesi konusundaki görev ve yetki açıkça TRT‘ye verilmişken Bakanlar Kurulu Kararı bu görevi özel bir şirkete vermektedir ki bu da 2954 Sayılı Kanuna aykırı bir düzenlemedir.

Verici istasyonların kurulup işletilmesi yetkisinin TRT Kurumu‘ndan alınması ve bunun özel bir şirket eliyle yürütülmesi, verici istasyonlarıyla TRT arasındaki bağı kaldırarak, bu Kurumun görevini yalnızca stüdyoların kurulup işletilmesiyle sınırlandırmaktır. Bir yayının stüdyo çıkışını sağlayan kişilerle, bu yayını radyo televizyon alıcılarına ulaştıran vericileri yöneten kişilerin teknik açıdan bir arada, işbirliği içinde çalışmaları gerekir. Çünkü bu iki hizmet iç içe geçmiştir. Ancak vericilerle ilgili özel şirketin kurulması ile hizmetler ayrılacak ve verici hizmeti özel şirket tarafından yerine getirilecektir. Bu durum hizmetlerin aksamasına yol açacak, TRT‘yi sadece yapımla ilgili stüdyolardan ibaret hale getirecektir. Bu da TRT‘nin amaçlarına ve kamu tüzelkişiliğine sahip bir kurum olma niteliğine aykırı bir durumdur. Çünkü TRT stüdyo görevi yapan bir idare değil, belli bir kamu hizmeti görmesi için tüzelkişilik verilmiş, yönetimi, teknik imkanları ve istasyonlarıyla hizmetleri bir bütün olarak yerine getiren, tarafsız olarak faaliyet yürüten bir kamu kurumudur.

Kamu tüzelkişiliğine sahip olmanın bir sonucu da kamu tüzelkişiliğinin mallarının ‘kamu malı‘ olmasıdır.  İptalini istediğimiz Bakanlar Kurulu Kararının uygulanmasıyla kamu malı olan vericilerin işletilmesi özel şirkete geçecektir ki bu da TRT‘nin kamu tüzelkişiliğine zarar verecek bir uygulama olacaktır. Kamu kaynaklarıyla alınmış olan arsalar, kuleler, teknik donanımlar yani TRT‘nin bütün olanakları özel şirket tarafından kullanılacaktır.

TRT‘nin özerk  ve tarafsız olarak kurulmasındaki amaç, yürütme organının, siyasi partilerin ve gerçek kişilerin etkisinden uzak yayın yapabilmesidir. Özerk bir kurum olan TRT‘nin vericilerinin de kendisine ait olması gerekir ki ancak o zaman 2954 Sayılı Türkiye Radyo ve Televizyon Kanunu ile kendisine yüklenen görevleri yerine getirebilmesi mümkün olsun.

Bakanlar Kurulu kararı ile vericilerle ilgili özel yayın kuruluşlarını da içine alan bir şirket kurulması gerek 2954 Sayılı Kanun gerekse aşağıda belirteceğimiz gibi 3984 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun hükümlerine aykırı olacaktır. Ancak Bakanlar Kurulu Kararının 2954 Sayılı Kanunun Ortaklık Kurulması başlığını taşıyan 37. madde bağlamında da değerlendirilmesi gerekmektedir.

2954 Sayılı Türkiye Radyo-Televizyon Kanunun Ortaklık Kurulması başlığını taşıyan 37. maddesi "Yönetim Kurulu, Kurumun amaçlarına uygun olmak şartıyla ve Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile gösterilecek esaslar içerisinde, yerli veya yabancı gerçek veya tüzelkişilerle, özel hukuk hükümlerine tabi mahdut mesuliyetli ortaklıklar kurabilir." hükmünü taşımaktadır.

Bakanlar Kurulu kararına göre, 2. maddedeki düzenleme 2954 Sayılı Kanunun 37. maddesine atıfta bulunarak yapılmış, ancak yapılan düzenleme 37. maddeye aykırı bir düzenleme olmuştur. Kanunun 37. maddesi, "Kurumun amaçlarına aykırı olmamak şartıyla" ortaklık kurabileceğini belirtmiştir. Bakanlar Kurulu kararının 2. maddesinde ise ortaklığın verici alt yapısının işletilmesine yönelik bir ortaklık olacağı düzenlenmiştir. Özerk ve tarafsız bir yapıya sahip olan ve bir kamu tüzelkişiliği olarak kurulan TRT‘nin vericilerinin işletilmesinin özel bir şirkete devredilmesi, Kurumun amaçlarına, dolayısıyla da Kanunun 37. maddesine açıkça aykırıdır.

Bakanlar Kurulu Kararının 3. maddesinde, kurulacak ortaklıkla ilgili hükümlerin Kurum Yönetim Kurulu tarafından belirleneceği düzenlenmiştir. Kanunun 37. maddesi Yönetim Kurulu‘na "Bakanlar Kurulu kararnamesi ile gösterilecek esaslar içerisinde"  ortaklık kurma yetkisi vermiştir. Ancak iptalini talep ettiğimiz Bakanlar Kurulu kararının 3. maddesi 2954 Sayılı Kanununun 37. maddesine aykırı bir şekilde, ortaklıkla ilgili bütün esasları belirleme yetkisini Yönetim Kuruluna bırakmıştır. Kanunla sınırı çizilmiş bir yetkinin, Bakanlar Kurulu kararı ile genişletilmesi ve Kurum Yönetim Kuruluna Kanuna aykırı bir şekilde yetki verilmesi hukuka aykırıdır.

2954 Sayılı Kanunun 1. maddesine, 4. maddesinin (a) bendine, 8. maddesine, 9. maddesinin (a) bendine ve 37. maddesine açıkça aykırı olan Bakanlar Kurulu kararının bu yönüyle de iptalini talep ediyoruz.

3- 3984 SAYILI RADYO VE TELEVİZYONLARIN KURULUŞ VE YAYINLARI HAKKINDA KANUNUN EK 1. MADDESİNE, 8. MADDESİNE VE 24. MADDESİNE AYKIRILIK NEDENLERİ;

3984 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunda düzenlenen Ek Madde 1‘de "Bu Kanuna göre yayın izni verilen özel radyo ve televizyon kuruluşlarının, kendilerine tahsis edilen TV kanal ve radyo frekansından yapacakları yayınlarını, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunun veya bu amaçla özel yayın kuruluşlarıyla ortak kuracağı şirketin görev ve sorumluluğunda işletilen verici tesislerinden yapmaları asıldır." denilmektedir.

Ek Madde 1‘de özel yayın kuruluşlarının yayınlarını, TRT‘nin veya ortak kuracakları şirket tarafından işletilen vericilerden yapmalarının asıl olacağı düzenlenmiştir. Ancak bu şirketin kurulabilmesi için, 3984 Sayılı Kanuna göre, bu özel yayın kuruluşlarına yayın izni verilmesi ve kendilerine tahsis edilen kanal ve frekanstan yayın yapmaları gerekmektedir.

Frekansların tahsis usul ve esasları 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkındaki kanunda açıkça belirtilmiştir. 3984 Sayılı Kanunun 8. maddesinde üst kuruluşun görevleri sayılmıştır. Maddenin (b) fıkrası şu şekilde düzenlenmiştir.

"Madde 8: b) Ön şartları yerine getirmiş müracaatçı kuruluşlara, tarafsızlık ve hakkaniyet ölçüleri dahilinde yayın izni ve lisans vermek, 16 ncı maddeye uygun olarak ulusal, bölgesel ve yerel planlamalardaki kanal ve frekans bandlarının Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu eliyle kullanılan kanal ve frekans bandları dışında kalanların en az %50‘sinin zaman paylaşımlı ve bölgesel dengelere uygun biçimde kullanımını gözeterek kanal ve frekans bandları tahsis etmek"

Bu maddeye göre, ön şartları yerine getirmiş müracaatçı kuruluşlara yayın izni ve lisans vermek, kanal ve frekans bantları tahsis etmek, tahsis edilen yayın alanlarını kapsayacak verici tesisleri kurma ve işletme iznini 05/04/1983 tarihli ve 2813 sayılı Telsiz Kanunu hükümlerine uygun olarak vermek ve tesisin bu Kanun hükümlerine ve tesis şartlarına uygunluğunu denetlemek görev ve yetkisi Radyo ve Televizyon Üst Kuruluna verilmiştir.

Aynı kanunun 24. maddesi ise Telekomünikasyon Kurumunun yükümlülüğünü düzenlemiştir. Bu madde uyarınca; Türkiye‘de ulusal, bölgesel ve yerel çapta TV kanal ve radyo frekans planları ile radyo ve televizyon yayınlarına esas olan frekans bantları ile ilgili çalışmalar yapma yetkisi, 2813 sayılı Telsiz Kanunu uyarınca Telekomünikasyon Kurumuna aittir. Telekomünikasyon Kurumu hazırlayacağı planları Haberleşme Yüksek Kurulu‘na sunar. Bu plan doğrultusunda, kanal ve radyo frekansları, belli bir plan dahilinde özel kuruluşlara kullandırılmak üzere Üst Kurulca ihaleye çıkarılır.

Özel radyo ve televizyonların kurulduğu 1990 tarihinden bu yana frekans ihalesi ve tahsisi yapılmamıştır. Müvekkil sendika, frekans tahsisi yapmayan kurumlarla ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuştur. Bugüne kadar frekans tahsisi yapılmadığı için özel yayın kuruluşları yasal sürecini tamamlamamış olan ve yayın izni bulunmayan kuruluşlardır. TRT gibi devletçe kurulmuş bir kurumun yasal sürecini tamamlamamış olan, kanunda belirtilen şartları taşımayan yayın kuruluşları ile kuracağı ortaklık yasal bir ortaklık olmayıp, hukuka aykırıdır.

Bakanlar Kurulu kararı 3984 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun Ek 1. Maddesine, 8. ve 24. maddesine aykırı olup iptali gerekmektedir.

Vericilerle ilgili şirket kurulmasının ve bu hizmetin artık şirket tarafından dolayısıyla da şirket çalışanları tarafından yerine getirilmesi aynı zamanda bu hizmetin özelleştirilmesi anlamı gelir. Bu güne kadar ki özelleştirme uygulamaları ise, özelleştirilen hizmetteki çalışanların mağduriyetine yol açmıştır. Şirketin kurulması ile birlikte TRT vericileri özel şirketin eline geçecek ve bu vericilerde çalışan TRT elemanları devlet kurumundan ayrılıp özel bir şirkette geçmeye zorlanacaktır. Vericilerle ilgili kurulacak şirketin özel hukuk hükümlerine tabi olması gerek iş güvencesi gerekse ekonomik açıdan çalışanların mağduriyetine yol açacaktır.

YÜRÜTMENİN DURDURULMASI TALEBİMİZ

Bakanlar Kurulu kararı  Anayasanın 133. maddesinin son fıkrasındaki hükme, 2954 Sayılı Türkiye Radyo-Televizyon Kanununa ve 3984 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanuna aykırı bir karardır. Hukuka aykırı olan bu Bakanlar Kurulu kararının uygulanması halinde, TRT vericileri özel bir şirket tarafından işletilecek ve yukarıda açıkladığımız nedenlerle telafisi güç zararların oluşmasına yol açacaktır. Vericilerde çalışanların iş koşulları esaslı bir şekilde değişecek ve personelin mağduriyetine yol açacaktır. Bu da telafisi güç zararların doğmasına neden olacaktır.

Sunulan nedenlerle, İdari Yargılama Usulü Yasasının 27 inci maddesinde sayılan koşullar gerçekleşmiş olup,  Bakanlar Kurulu kararı ile ilgili yürütmenin durdurulmasına karar verilmesini talep ediyoruz.  

Müvekkil Sendika, KESK‘e bağlı, Basın, Yayın ve İletişim hizmet kolunda faaliyet gösteren, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu‘nda da örgütlü olan bir kamu görevlileri sendikadır. 4866 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu‘nun 19. maddesinin (f) fıkrası uyarınca sendikalar, üyelerinin çalışma hayatından doğan sorunları ve menfaatleri ile ilgili dava açma hak ve yetkisine sahip bulunmaktadırlar.

Bakanlar Kurulu‘nun Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunun Kuracağı ve Katılacağı Ortaklığa Dair Usul ve Esaslar Hakkındaki kararı, vericilerle ilgili hizmetin özelleştirilmesi dolayısıyla da vericilerde çalışan sendikaya üyelerinin çalışma koşullarında olumsuzluklar yaşanması sonucunu doğuracağı için, Haber Sen, üyelerini temsilen Bakanlar Kurulu kararının iptali istemiyle bu davayı açmıştır.

HUKUKİ NEDENLER         : T.C. Anayasası, İYUK, 2954 Sayılı Kanun, 3984 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat hükümleri .

DELİLLER                          : Dava konusu Bakanlar Kurulu Kararı ve her türlü yasal delil

SONUÇ VE İSTEM            : Yukarıda açıklanan ve re‘sen görülen nedenlerle;

1- Bakanlar Kurulu‘nun 24.02.2007 tarih ve 26444 Sayılı Resmi Gazete‘de yayınlanan, Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunun Kuracağı ve Katılacağı Ortaklığa Dair Usul ve Esasları düzenleyen kararının iptaline,

2- Öncelikli olarak Bakanlar Kurulu kararının yürütmesinin durdurulmasına,

3- Yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline

karar verilmesini vekaleten saygıyla talep ederiz. 12.04.2007

EKLER   :                                                                                            DAVACI VEKİLİ                                                                         

1- Dava Konusu Bakanlar Kurulu Kararı                                 Av.Meltem Salman Altunoğlu

2- Onanmış vekaletname sureti