YAZILI BASINDA ODAMIZ

 
Küresel enerji sektöründeki değişimler, her geçen gün büyük yatırımları da gündeme getiriyor. Her yıl dünyada ortalama 568 milyar dolarlık yeni yatırıma ihtiyaç duyulduğu belirtiliyor. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) küresel enerji endüstrisinde gelecek 30 yılda 16 trilyon dolarlık yeni yatırım bekliyor. ABD'de yapılan bir modelleme çalışmasına göre de, yenilenebilir enerjiler, etkin enerji yapıları, düşük enerjili ev aletleri ve ulaşım politikaları alanlarında 10 yıl içinde yapılacak 300 milyar dolarlık yatırımla toplam 3 milyon yeni istihdam oluşması bekleniyor.
 

Türkiye‘de ise 2020 yılına baktığımızda sadece elektrik enerji sektörü açısından yaklaşık 100 milyar dolarlık bir yatırım ihtiyacı mevcut. Yatırımlarla istihdamın artacağı ortada. Ancak olası istihdam artışından önce şu noktalara da dikkat etmek gerekiyor: Enerji sektöründe kimler çalışabiliyor, çalışma koşulları nasıl, İK politikaları yeterli mi?

‘İK POLİTİKASI YETERLİ DEĞİL‘
Ulusal Enerji Forum Başkanı Neslihan Gökdemir, "Sektörün İK politikası yeterli değil; hatta sektörün böyle bir İK politikasının olmadığını dahi söyleyebiliriz. Zaten bilgiye de henüz yeterli değeri vermiyor. Özel bir politikanın olmaması sektörde taşların yerine oturmamasından, belirsizlikten kaynaklanıyor" diyor.

Tüm sektörlerde olduğu gibi enerji sektöründe de yüksek oranda nitelikli ve yaratıcı işgücüne ihtiyaç olduğunu söyleyen Gökdemir, sektörde önemli fırsat alanlarının olduğunu ancak sabırlı olunması gerektiğini belirtiyor ve enerjinin, Türkiye‘nin sorunlu sektörlerinden biri olduğunu sözlerine ekliyor.

‘İŞ GÜVENCESİ BULUNMUYOR‘
Elektrik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Ulusaler de sektörde iş güvenliğiyle ilgili sorunlar yaşandığını söylüyor: "İş güvencesi; sözleşmeli personel uygulaması ve sendikasızlaştırma gibi nedenlerden dolayı bulunmuyor. Yine nitelikli personele yeterince yer verilmediğinden iş güvenliği noktasında da sorunlar yaşanıyor. Özellikle kamuda ve küçük işletmelerde mühendis ücretleri bir hayli düşük. Sektörde tamamlama eğitimlerine yeterince önem verilmiyor. Ar-ge‘ye bütçelerden çok az pay ayrıldığı için sınırlı sayıda mühendis istihdam ediliyor. Bu çalışmalarda istihdam edilmesi gereken mühendis sayısı OECD ortalamalarının çok altında."

Enerji sektöründe ağırlıkla elektrik üretim, iletim, dağıtım alanlarıyla malzeme imalat ve pazarlamada elektrik, elektronik ve makine mühendisleri istihdam edildiğini söyleyen Ulusaler, diğer yandan enerji kaynakları, işlenmesi ve dağıtımında ise, petrol, maden ve kimya mühendislerinin çalıştığını belirtiyor.

‘SEKTÖR DAYANIKLI PROFİLLERE AÇIK OLACAK‘
Enerjisa İnsan Kaynakları ve İş Destek Müdürü Berna Öztınaz: "Sektör, işletim alanında makine, elektrik, elektronik, çevre ve kimya mühendisleri ile aynı dallarda uzmanlık sahibi teknisyen profilini barındırıyor. Yatırım alanında, yine bu dalların yanı sıra, inşaat, jeoloji, jeofizik gibi dallara da yayılan geniş bir istihdam yelpazesi var. Mühendislik dışındaki alanlarda ise lojistik, İK, finans gibi dallarda da istihdam olanakları bulunuyor. Enerji satışına ilişkin regülasyonların ardından, piyasa uygulamalarının hız kazanması sonrasında ise enerji tecrübesi bulunan satış ve pazarlama elemanlarına çok ihtiyaç duyulacak.

Yabancı işbirlikleriyle de büyümeye açık olan sektörde kilit pozisyonlar için en az bir dili konuşmak şart. Sektör, global oyuncu olmaya hazır, hareketli bir sektörde çalışmayı tercih edecek, hızlı değişimin getirebileceği belirsizliklere de dayanıklı profillere açık olacak.

Sektör, özellikle proje bazlı çalışma alışkanlıkları yüzünden nispeten eleman devir hızı yüksek bir sektör olarak tanınıyor. Mobilitesi yüksek, nitelikli elemanlar hızla yer değiştirebiliyor. Bu da sektörde tecrübenin dağınık alanlara yayılmasına neden oluyor.

Sektör İK politikaları, sürekli personel için, şirket bağlılığını artıracak ama aynı zamanda çok dinamik olan bu sektörün dinamiklerini tanıyacak ve buna göre pozisyon alacak stratejiler üretmeli. Genç ve yetenekli, potansiyeli yüksek çalışanlara yönelik destek programlarıyla, gelişimleri izlenmeli ve yaşayan kariyer hatlarıyla ilerlenmeli."

‘İK KONUSUNDA PAYLAŞIMLAR ARTIRILMALI‘
Siemens Enerji Üretimi Direktörü Süleyman İlden: "Enerji sektöründe elektrik ve makine mühendisleri ağırlıklı olmak üzere endüstri ve işletme mühendisleri, işletme ve ekonomi mezunları da görev alıyor. Bu elemanlar firmaların planlama, organizasyon, idare, denetim, satış ve proje yönetimi gibi çeşitli departmanlarında çalışıyor. Üniversitelerin ilgili bölümlerinden mezun olmanın yanı sıra, kendini iyi yetiştirmiş, mutlaka bir yabancı dil bilen gençler bu sektörde çalışarak başarılar kazanabilir.

Sektörde önemli derecede kalifiye eleman bulunmakla birlikte, üniversitelerin enerji enstitüleri ve kürsüleri kurarak teorik ve pratik anlamda sektörü ve ar-ge çalışmalarını desteklemesi bekleniyor. Sektörde çalışanlara gelecekte yeni kariyer fırsatları sağlamak ise Siemens gibi özel sektör kuruluşlarının önemli bir sorumluluğu.

Sektörün İK politikası konusunda alması gereken önemli mesafeler var. Sektör firmaları arasında İK konusundaki politikalarla ilgili olarak paylaşımlar artırılmalı, istatistikler oluşturulmalı ve sinerji yaratılmalı. Ayrıca çalışanların daha verimli ve etkin kılınması için gerekli yönlendirmelerin de yapılması ve süreçlerin yerleştirilmesi gerekiyor. Bunları destekleyici olarak mesleki bilgi ve yeteneklerin geliştirilmesi için eğitimlerden, firma ve sektör çalışanlarına yönelik toplantılardan bahsedilebilir."

(Milliyet İnsan Kaynakları, 10.06.2007)