ODTÜ Teknokent'te yürürlüğe konulan yüz okuma sistemi ile Teknokent çalışanları sabah ve akşam, yüzlerini bir cihaza okutmak zorunda bırakıldı. Uygulama çalışanların tepkisini çekiyor. EMO Ankara Şubesi bu sistemin insan haklarına ve hukuka aykırı olduğunu bildirdi.
ODTÜ Teknokent çalışanlarının işe devamını kontrol etmek için başlatılan "yüz okuma" uygulaması birçok soruna yol açarken, Teknokent çalışanlarının tepkisini topladı. EMO Ankara Şubesi ODTÜ Teknokent Yönetimi‘ne bir mektup yazarak, hukuka ve insan haklarına aykırı olan bu uygulamaya son verilmesini istedi. ODTÜ Teknokent Yönetimi‘nin Şubat 2007‘de başlattığı "yüz okuma" sistemi uyarınca Teknokent çalışanları işe giriş ve çıkış olmak üzere günde iki kez yüzlerini bir cihaza okutuyorlar. Çalışanlarının görüntülerini kaydeden cihaz okuduğu yüz ile hafızasındaki fotoğrafı kıyaslayarak, o kişiyi tanımaya çalışıyor ve tanıması durumunda o kişinin ismini ve kayıt saatini göstererek o günkü giriş ve çıkış kaydını yapıyor. Teknokent‘te çalışan üyelerinden gelen şikayetler üzerine Elektrik Mühendisleri Odası Ankara Şubesi, ODTÜ Teknokent Yönetimi‘ne bir mektup yazarak, uygulamaya son verilmesini istedi. Mektupta, çalışanların rızası alınmadan başlatılan olumsuz etkiler yaptığı ve sistemin sağlıksız işlemesinden kaynaklanan birçok problem yaşandığı belirtildi. Yanlış okuma yapılıyor Mektupta, yaşanan sıkıntılar "Kayıtlı oldukları halde makine tarafından tanınmayan çalışanlar makinenin başında bekleyen bir görevli olmadığı için mağduriyet yaşamakta, makine tarafından tanınmadığı için işine devam etmemiş görünmekte ve çalıştığı şirkete karşı sorumlu olmaktadır. Ayrıca makinenin çoğu zaman yanlış okuma yaptığı, çalışanların makyaj yapması, sakal bırakması veya tıraş olmaları gibi durumlarda tanınamamaları gibi problem de yaşandığı ifade edilmektedir" şeklinde sıralandı. ‘Anayasa‘ya da aykırı‘ Mektupta uygulamanın hukuka ve insan haklarına aykırı olduğu ve kişilik haklarına müdahale niteliği taşıdığı da vurgulandı. Mektupta, uygulamanın Anayasa‘nın temel hak ve özgürlükleri düzenleyen 12 ve 13‘üncü maddesi, "kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı"nı güvence altına alan 17‘nci maddesi, "kişi hürriyeti ve güvenliğime koruma getiren 19‘uncu maddesi ve "özel hayata saygı"yı düzenleyen 2‘inci maddesine aykırı olduğu kaydedildi. Mektupta, "Söz konusu uygulama ile çalışanlar insan haysiyeti ile bağdaşmayan bir muameleye tabi tutulmuş ve vücut bütünlüklerine müdahale edilerek kişilik haklarının zedelenmesine neden olunmuştur. Uygulanan sistem insan haklarına ve temel çalışma normlarına aykırıdır" denildi. Mektupta ayrıca, parmak izi ve fotoğraf alma ve denetleme yetkisinin Polis Vazife ve Salahiyeti Kanunu‘nun 5. maddesi ile sadece kolluk kuvvetlerine verildiği ve CMK‘ya göre insan bedeninden örnek alınabilmesi için Cumhuriyet Savcısı‘nın talebi ve hakim kararı gerektiğine de işaret edilerek, uygulamanın bu yasal düzenlemelere de aykırılık taşıdığı vurgulandı. Mektupta, "iç hukuka ve uluslararası sözleşmelere aykırı olan uygulamaya son verilmesi" istendi.
|