TBMMOB Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Mersin Şubesi ve Mersin Üniversitesi tarafından, Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin katkılarıyla düzenlenen Nükleer Enerji Sempozyumu 19-20 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Sempozyumda nükleer enerji enine boyuna tartışıldı.
Sempozyum, Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi A Salonu‘nda gerçekleştiriliyor. Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Kemal Sığırcıkoğlu yaptığı açılış konuşmasında Türkiye‘de ve dünyada enerji ihtiyacının her geçen gün arttığını ve enerjiye yatırımın yapılmaması nedeniyle dışa bağımlılığın oluştuğuna dikkat çekti. Sığırcıkoğlu, enerji bilincinin ilköğretim çağından itibaren aşılanması gerektiğini sözlerine ekledi. Bilimin üniversite çerçevesinde yapılmasının büyük önem taşıdığını söyleyen Mersin Üniversitesi Genel Sekreter V. Prof. Dr. Yüksel Özdemir sempozyum sonuçlarının ülkeye faydalı olmasını diledi. EMO Genel Başkanı Kemal Ulusaler, meslek odalarının kendi alanındaki gelişmeleri takip etmek ve bu gelişmelerin Türkiye‘ye yansımasını kamuoyuyla paylaşma misyonu üstlendiklerini söyledi. Enerjinin dünyada büyük önem taşıdığını belirten Ulusaler, enerji savaşlarının üst boyutta yaşandığını oysa ki enerjinin yaşamak ve yaşatmak için olduğunu ifade etti. Ulusaler "20. yüzyılın enerji tercihleri kömür ve petroldü. Ancak yaşanan petrol krizleri nedeniyle enerji çeşitlendirilmesi gelişimine gidildi. 21. yüzyılın tercihi ise güneş ve rüzgar olmalı. Türkiye de enerji konusunda bir yer edinmek istiyor. Türkiye‘nin de kağıt üstünde olsa da bir enerji planı var. Bu plan ne kadar gerçekçi? İtalyanların meşhur sözünde olduğu gibi bu plan beyaz sinek gibi. Peki nasıl bir program gerekiyor? Türkiye‘ye uygun enerji modellerine geçilmesi gerekiyor. Ayrıca ülkedeki enerji potansiyelinin tespiti çok önemli" dedi. 25 yıldır rüzgar ve güneş enerjisini işaret ettik Meslek odalarının 25 yıldır rüzgar ve güneş enerjisini işaret ettiğini belirten EMO Genel Başkanı Kemal Ulusaler, "Türkiye bu tarihten itibaren bu alanlara yatırım yapsaydı dünya pazarında yer bulabilecekti, istihdam yaratılacaktı. Rüzgar enerjisi konusundaki lisanslar erteleniyor. Buna ‘kaynak, alt yapı ve para yok‘ deniliyor ama nükleer enerji santraline gelince para bulunuyor. Türkiye‘de nükleer enerji santraline hiç gerek yok. ‘Nükleer enerji çevreci bir enerjidir‘ deniliyor ama bu karşılaştırma kömüre ve başka enerji türlerine göre yapılıyor. Böyle bir karşılaştırma hiç de gerçekçi değil" diye konuştu. TBMMOB 2. Başkanı Hüseyin Yeşil ise, Türkiye‘nin kendi enerji potansiyeli ve kaynaklarını doğru kullanması gerektiğini belirtti. "Türkiye‘nin nükleer enerji santraline ihtiyacı yok" diyen Yeşil, rüzgar, güneş gibi doğal kaynakların bulunduğuna dikkat çekti. EMO Mersin Şube Başkanı Kamer Gülbeyaz, Türkiye‘nin uzun vadeli enerji stratejisine acilen ihtiyacı bulunduğunu belirtti. Türkiye‘de enerji sektöründe yatırım yetersizliği olduğunu ifade eden Gülbeyaz, enerjide sıkıntılı günlerin yaşanmasının kaçınılmaz olacağını söyledi. Yüzde 30 oranında enerji potansiyelinin yapılması halinde bu oranın yüzde 15‘inin bir çaba sarf etmeden elde edileceğini vurgulayan Gülbeyaz şöyle konuştu: "Türkiye‘nin öz kaynakları açısından enerji potansiyeli var. Enerjide dışa bağımlılık artırıyor. Nükleer enerji santralleri dışa bağımlılığı artıracak." Konuşmaların ardından The Green Thin Think of Turunch Foundation N. S. USA‘dan Hayrettin Kılıç, "21. Yüzyılda Küresel Enerji, İklim Değişikliği ve Nükleer Güç" konulu bir çağrılı bildiri sundu. En fazla enerjinin ulaşım sektöründe harcandığına dikkat çeken Kılıç, kömürden üretilen elektrik enerjisinin maliyetinin 5 cent, rüzgar enerjisinden 6 cent, güneş enerjisinden 14 cent ve nükleer enerjisinden 10 cent olduğunu, son 10 yılda özel sektörün güneş ve jeotermal enerjiye 56 milyar dolar yatırım yapmasına karşın, nükleer enerjiye hiç yatırım yapmadığını sözlerine ekledi.
|