EMO taralından Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Mersin Üniversitesi‘nin (MEÜ) katkılarıyla düzenlenen "Nükleer Enerji Sempozyumu 2007" (NÜKSEM). MEÜ Uğur Orai Kültür Merkezi‘nde başladı.

Sempozyumun açılışında konuşan EMO Genel Başkanı Kemal Ulusaler, dünyada enerji ihtiyacının hızla arttığına dikkat çekti. Bunun bir sonucu olarak savaşlar ve işgallerin yaşandığına işaret eden Ulusaler, "Oysa enerji, yaşatmak için olmalıdır. İçinde bulunduğumuz yüzyıl fosil yakıtlardan yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş yüzyılı olacak. Sancılı olacak bu geçiş yüzyılı içinde nükleer güç de bu geçişteki seçeneklerden birisi. Nükleer güç, bu geçiş süreci içinde Türkiye‘de kendine bir yer edinmeye çalışıyor" dedi.

Türkiye‘nin gerçek anlamda bir enerji politikası olmamakla beraber kağıt üstünde bir enerji politikası olduğunu belirten Ulusaler. ancak yetersiz olan bu politika nedeniyle yakın zamanda arz güvenliği sıkıntısı yaşanacağını ileri sürdü.

EMO‘nun sadece eleştirdiği, çözüm sunmadığı yönünde yorumlar yapıldığını hatırlatan Kemal Ulusaler, "Biz çözüm yollan öneriyoruz. Geleceğe dönük olarak enerji alanında doğru tahminler yapılmıyor. Dışarıdan alınan modellerle yapılan tespitler daha sonra büyük sapmalara il Mİ! neden oluyor. Türkiye‘nin enerji potansiyeli ile ilgili olarak gerçek anlamda bir tespit bugüne kadar yapılabilmiş değil. Önce bunun yapılması gerekli" diye konuştu.

"Biz 25 yıldır rüzgarı işaret ediyorduk ama rüzgara bakmak yerine bizim parmağımıza bakmışlar" diyen EMO Genel Başkanı Ulusaler, şöyle konuştu: "Yenilenebilir enerji için ‘kaynak yok‘deniliyor ama nükleer enerji için kaynağı buluyorlar. Aynca nükleerin çevreci olduğu söylemi tamamıyla bir manipledir. Kömüre göre çevreci olduğu söyleniyor. Ama kimse nükleer atıklardan bahsetmiyor. Uçak ve araba kazaları ile bunu karşılaştırmaya çalışıyorlar, bu karşılaştırma doğru bir karşılaştırma değil. Güvenlik kültürü konusunda sıkıntımız var. Türkiye‘de bu kültür yerleşebilmiş değil. İstanbul‘da işportacı üzerinde çapraz siyah çizgi olan tişört satıyor ve üstüne ‘Emniyet kemeri işkencesine son‘diye bağırıyor.

Bövle bir kültürün olduğu ülkede nükleer güvenlikten ne derece bahsedilebilir? Rüzgarı kaçırmış durumdayız ama güneşi bari kaçırmayalım." EMO Mersin Şube Başkanı Kamer Gülbeyaz ise, özellikle elektrik enerjisinin toplumlar üzerinde hayati önem taşıyan, çağımızın yaşamsal bağlılığı haline geldiğini söyledi. ‘"Kabul edilen bir gerçek var ki; enerji, toplumlann yaşam seviyesini ve kalitesini yükseltir" diyen Gülbeyaz, bir yandan küresel iklim değişikliği tartışmaları içerisinde elektrik enerjisinin üretimdeki payı, diğer yandan da her şeye karşın enerji talebinin karşılanmasına yönelik argümanların tartışıldığını söyledi. Enerji kaynaklarının paylaşımından kaynaklanan küresel savaşların veya güç kullanımının acımasızca yaşandığı bir dönemden geçildiğine işaret eden Gülbeyaz, "Ülkemiz de bu doğrultuda enerjideki atılımları ve açılımları iyi irdelemek zorundadır ama ne yazık ki Türkiye‘nin uzun vadede bir enerji stratejisinin bulunmadığını görüyoruz. Acilen uzun vadeli bir enerji strateji gereksinimine ihtiyacımız var. Enerji arz güvenliğini garantilemeyen ülkelerin güçlü ekonomi ve istikrarla büyüme sağlamaları mümkün değildir. Ülkemizde enerji sektöründe enerji yatırım yetersizliği söz konusudur. İşte bu nedenle yakın gelecekte enerjide sıkıntılı günler yaşamak kaçınılmaz olacaktır" dedi.