MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

ÖZGÜR, DEMOKRATİK VE EŞİTLİKÇİ BİR TÜRKİYE MİTİNGİ YAPILDI



 
KESK, TMMOB ve TTB'nin çağrısı, emek-meslek örgütleri, demokratik kitle örgütleri ve siyasi partilerin katılımıyla düzenlenen "Özgür, Demokratik ve Eşitlikçi bir Türkiye" mitingi Ankara Sıhhiye Meydanı'nda yapıldı. Mitinge katılan yaklaşık 40 bin kişi, demokratik bir anayasa taleplerini dile getirirken, mitingde "halkların kardeşliği" ve "bir arada yaşam" vurgusu öne çıktı. Miting çağrısı yapan kurumlar adına KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul tarafından okunan bildiride, "AKP Hükümeti'nin, ‘yeni' Anayasa tartışması ile 12 Eylül Anayasası'nın neo-liberal ve muhafazakar özelliklerinin perçinlemeye çalıştığı" kaydedildi.
 

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB),  Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Türk Tabipleri Birliği‘nin (TTB) çağrısıyla düzenlenen "Eşit, Özgür ve Demokratik Türkiye" mitingi, 3 Kasım 2007 tarihinde Ankara Sıhhiye Meydanı‘nda yapıldı. Miting için sabah saatlerinden itibaren Ankara ve Ankara dışından gelen katılımcılar Hipodrom alanında toplanmaya başladı. Hipodrom alanından saat 10:30‘da yürüyüşe geçen miting katılımcıları, isteklerini dile getiren sloganlar, döviz ve pankartlarla Sıhhiye Meydanı‘na ulaştı.

Mitinge bazı siyasal partiler, demokratik kitle örgütleri ve çeşitli grupların yanı sıra bazı milletvekilleri de katıldı. Yaklaşık 8 saat süren yürüyüş ve miting boyunca sık sık "Yaşasın halkların kardeşliği", "Bu ülke bu halk satılık değil", "Katil ABD, işbirlikçi AKP", "Katil ABD Ortadoğu‘dan defol", "Kardeşçe yaşamak istiyoruz"  sloganları atıldı.

Mitingde ilk konuşmayı KESK Genel Sekreteri Abdullah Daşdemir yaptı. Konuşmasında bir arada yaşam konusuna vurgu yapan Daşdemir‘den sonra TTB Genel Sekreteri Altan Ayaz konuştu. Ayaz da, "Bu ülkenin gerçek sahipleri olarak anayasayı biz yazmak istiyoruz" dedi.

"Halkın Varlıkları Yeniden Kamulaştırılmalı"

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı mitingde yaptığı konuşmasında, yeni anayasa tartışmalarının halkın ihtiyaçlarını göz ardı ederek yürütüldüğüne dikkat çekerek, "Bizler, geleceğimizi şekillendirecek uygulamaların bize rağmen hayata geçirilmesine izin vermeyeceğiz. Buna karşı ‘Özgür, Demokratik ve Eşitlikçi bir Türkiye‘ talebimizi inadına haykıracağız" dedi. 

Özelleştirmelerin durdurularak, özelleştirilen halka ait varlıkların kamulaştırılmasını isteyen Soğancı, şöyle devam etti: 

"Bütün çalışanlara grevli, toplu sözleşmeli sendikalaşma hakkı tanınmalı ve özellikle kamu çalışanlarının bu hakkı kullanması sağlanmalıdır. Düşünce ve örgütlenme özgürlüğü önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. Ülkemizin doğası korunmalı, sanayileşme çevreyi ve doğayı tahrip etmeden gerçekleştirilmelidir. Sağlıkta yıkım durdurulmalı, herkese eşit, ücretsiz, ulaşılabilir, nitelikli sağlık hizmeti sağlanmalıdır. Tarım arazileri yok edilmemeli, kirletilmemelidir."  

Türkiye‘nin planlı bir enerji politikası izlemesi gerektiğini kaydeden Soğancı, "Nükleer enerji santralları ve benzer maceralardan vazgeçilmelidir" diye konuştu. Suyun mülkiyetinin ve hizmetlerinin kamuda kalması gerektiğini kaydeden Soğancı, "Kıyı ve orman yağması durdurulmalıdır. Madenlerimizin gerçek sahipleri halkımızdır" dedi.

Dünyanın her yerinde işgallere ve saldırılara karsı mazlum halkların yanında olduklarını kaydeden Soğancı, "Savaşa karşı barışı savunuyoruz. Halkların kardeşlik içinde yan yana ve özgürce yaşayacağı ‘Bir başka dünya, bir başka Ortadoğu mümkündür‘ diyoruz. Kürt sorunu demokratik yollardan çözülmeli, silahlar susmalı, barış içinde kardeşçe bir arada yaşam mutlaka sağlanmalıdır" diye konuştu.

TMMOB‘nin her türlü gericiliği karşı olduğunun ifade eden Soğancı, zorunlu din derslerini de eleştirdi. "Özgürlükçü bir laiklik istiyoruz" diye devam eden Soğancı, "Tek bir dinin, tek bir mezhebin devlet tarafından kollanmasına ve dayatılmasına hayır diyoruz" dedi.

"Barış İçinde Yaşamayı Savunma Zamanı"

Şiddet ve baskı politikalarında ısrar eden ve toplumsal barışın kalıcı hale gelmesinden kaçınanlara karşı olduklarını kaydeden Soğancı, "Kim iç ve dış politikada gerilim yaratmaktan medet umuyorsa onlara karşı tarafız. Kim demokratikleşmeyi AB ile pazarlık sınırında tutup, hak arama mücadelesini anti-demokratik yöntemlerle engelliyorsa onlara karşı tarafız. Kim ülkenin sorunlarına özgürlük ve demokrasi zemininde çözüm arıyorsa onlardan yana tarafız" dedi. Soğancı şöyle devam etti:

"Bu yaşananlara karşı, karanlığa karşı aydınlığı savunma zamanıdır. Şimdi tam da baskıcı, otoriter yönetim anlayışına karşı, özgürlük ve demokrasiyi savunma zamanıdır. Şimdi tam da ırkçı ve milliyetçi anlayışın beslediği linç kültürüne karşı, bir arada kardeşçe ve barış içinde yaşamayı savunma zamanıdır."

"AKP 12 Eylül Anayasası‘nı Perçinlemeye Çalışıyor"

Mehmet Soğancı‘nın ardından kürsüye gelen KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, KESK, TMMOB ve TTB‘nin ortak bildirisini okudu. Tombul miting düzenleyicisi kurumlar adına yaptığı konuşmasına, "kulaklarını satış pazarlıkları, beyaz saray buyrukları, savaş borazanları tıkadığı için sesimizi duymayanlar duysun diye ıslıklarımızı ve alkışlarımızı daha da yükseltelim" çağrısı ile başladı.

Türkiye‘nin her zamankinden daha fazla özgürlüğe, eşitliğe, adalete, kardeşliğe ve barışa ihtiyaç duyduğu bir dönemde yürütülen "yeni anayasa" tartışmalarının büyük önem taşıdığını belirterek, Türkiye‘nin 1982 Anayasası‘nı çeyrek asırdır, alnında kara bir leke olarak taşıdığını ifade etti. Tombul, "Türk-İslam sentezi ideolojisiyle muhafazakar bir yaşam tarzını dayatan, tek tipçi anlayışıyla kültürel, kimliksel ve inançsal zenginliklerimizi yok etmeye çalışan mevcut Anayasa‘yı yırtıp atmak ve 12 Eylül‘ün tahribatını giderecek bir mücadele yürütmek hepimizin boynunun borcudur" dedi. Ancak AKP‘nin hazırlıklarını yürüttüğü yeni Anayasa ile neo-liberal ve muhafazakar yaşam tarzını daha da perçinlemeye çalıştığının kaydeden Tombul, şöyle devam etti:

"Hazırlanan anayasa taslağıyla, neo-liberal politikalar kurumsallaştırılmak, özelleştirmeler anayasal bir statüye getirilmek istemektedir. Devlete piyasayı geliştirme vazifesi yüklemek istenmektedir. Bizler böyle bir anayasayı kabul etmeyeceğiz. AKP yeni anayasayla, içinde geliştiği Türk-İslam sentezi anlayışına dayalı toplumsal ve kültürel yapıyı daha da muhafazakarlaştırmak istemektedir. Bilinmelidir ki laiklik, çağdaş bir toplumsal düzenin vazgeçilmez bir unsurudur."  

Yeni Anayasa‘nın barış dolu topraklarda doğması için tüm toplumsal kesimleri sürece birlikte müdahil olmaya davet eden Tombul, yeni Anayasa‘nın taşıması gereken nitelikleri şöyle sıraladı:  

"Eğitim, sağlık, sosyal güvenlik gibi kamusal hizmetleri toplumsallaştırması.

Örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırıp, halkın örgütlü yapılarıyla siyasete katılımının sağlanması.

Her türlü hak ve özgürlükleri kamusal güvence altına alınması.

Türkiye‘deki bütün kültür, kimlik ve inançların birini ötekinin önüne geçirmeden, bir arada kardeşçe yaşamasını güvence altına alınması."

"AKP Geleceğimizi Tehdit Ediyor"

Mitingin AKP‘nin 2002 yılındaki seçimlerle iktidara gelişinin yıl dönümünde gerçekleştirildiğini kaydeden Tombul, AKP Hükümeti‘nin aradan geçen 5 yıl boyunca toplumsal ve ekonomik hayatımızı köklerinden sarsacak adımlar attığını kaydetti.

Tombul sözlerine şöyle devam etti:

"Yegane ekonomi politikası ülke zenginliklerini satmak olan siyasi iktidar, cumhuriyet tarihinin en büyük borçlanmalarına imza atarak ülkemizin ekonomik geleceğini pamuk ipliğine bağlamıştır. AKP Hükümeti eğitim, sağlık, sosyal güvenlik gibi toplumsal yapının temel direkleriyle adeta bir oyun hamuru gibi oynayarak, yarınlarımızı tehdit etmektedir. Eğitimde gerici kadrolaşma ve bilim-dışı müfredatla yaratılan yozlaşma, özel dershanecilik ve özel okullar eliyle yaratılan ticari zihniyet gelecek nesillerimiz açısından düşündürücü sonuçlar doğuracaktır."  

"Tek Tutarlı Politikaları: Emek Düşmanlığı"

Hükümetin özelleştirme politikalarıyla işsizliği ve yoksulluğu arttırdığını, asgari ücretliye ölüm sınırında bir yaşamı reva gördüğünü ifade eden Tombul, kamu emekçilerinin de sefalet ücretlerine mahkum edildiğini kaydetti. AKP Hükümeti‘nin kamu çalışanlarının iş güvencesini elinden alarak, kamuda güvencesiz ve esnek istihdamı yerleştirmeye çalıştığını belirten Tombul, Kamu Personel Rejimi Yasa Taslağı‘nı eleştirdi.

Hükümetin 5 yıllık iktidarı boyunca en tutarlı politikasının "emek düşmanlığı" olduğunu belirten Tombul, bugüne kadar hiçbir hükümetin emekçilerinin taleplerine bu denli duyarsız kalmadığını kaydetti.

"Silahlar Koşulsuz Susmalı"

Tombul, Kürt sorununun ülkenin kendi dinamikleriyle çözülebileceğini kaydederek, şöyle devam etti:

"Bilinmelidir ki, atılan her bomba, patlayan her mayın, sıkılan her kurşun, sorunun çözümünü biraz daha güçleştirmektedir. Yaşanan bu olaylar üzerinden geliştirilen milliyetçi histeri ve linç kültürü, toplumu ayrıştırıp, bu topraklarda yüzlerce yıldır yan yana kardeşçe yaşayan halkları birbirine düşman edecektir. Çözüme adım atabilmek için silahlar koşulsuz olarak susmalıdır. İhtiyacımız olan şey ne tezkere, ne de yeni bir olağanüstü hal uygulamasıdır. Bizim ihtiyacımız olan, barış içinde bir arada yaşama iradesine sahip çıkarak, yükseltmektir. Sorunun barışçıl ve demokratik çözümü için siyasal bir irade ortaya konularak adım atılmalıdır."  

"Türkiye Ortadoğu Bataklığına Çekiliyor"

Tombul "savaş makinesi" olarak nitelendirdiği ABD‘nin, "Büyük Ortadoğu Projesi" adı altında bölgeyi yeniden kendi çıkarları çerçevesinde yapılandırmak istediğini kaydederek. Türkiye‘nin Ortadoğu bataklığına çekilerek, bu projenin parçası haline getirilmesinin hesapları ve pazarlıkları yapıldığını iddia etti.

Ortadoğu halklarının savaşla, işgalle gelecek bir "özgürleşme" istemediğini vurgulayan Tombul, "Türkiye, bölgeyle ilişkilerini ABD‘nin kanlı yıkım projeleri üzerine değil, bölgedeki tüm halklarla barış içinde kardeşçe yaşama üzerine geliştirmelidir. ABD‘nin Ortadoğu‘dan çekilmesi, Irak‘ta süren işgalin son bulması, savaşın ve ölümlerin durdurulması, İran‘ın Irak olmaması için, barıştan ve halkların kardeşliğinden yana herkesle bir kez daha haykırıyoruz: ABD Ortadoğu‘dan Defol" diye konuştu.

Konuşmaların ardından, sanatçılar Sevinç Eratalay ve İlkay Akkaya ile Grup Kızılırmak‘ın ezgi ve türküleriyle miting sona erdi.

 



TELE 1- SABAH PUSULASI

28.03.2024
 


Çok Okunanlar


EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR

1 MAYIS’TA ALANLARDAYIZ

YENİLENEBİLİR ENERJİ TEKNOLOJİLERİ SEMPOZYUMU

OKTAY FIRAT’I KAYBETTİK…

ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI - OLAĞAN GENEL KURULU! (ENERJİEKONOMİSİ.COM)

EMO 49. ÇALIŞMA DÖNEMİ BAŞLADI

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR (ENERJİGUNLUGU.NET)

EMEK VE BİLİM İLE KURULACAK YENİ BİR TOPLUMSAL DÜZEN İÇİN: YAŞASIN 1 MAYIS!

Okunma Sayısı: 1822


Tüm Haberler

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr


Diğer birimlerin iletişim bilgileri için tıklayınız

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.