MERKEZ ADANA ŞUBE ANKARA ŞUBE ANTALYA ŞUBE BURSA ŞUBE DENİZLİ ŞUBE DİYARBAKIR ŞUBE ESKİŞEHİR ŞUBE GAZİANTEP ŞUBE İSTANBUL ŞUBE İZMİR ŞUBE KOCAELİ ŞUBE MERSİN ŞUBE SAMSUN ŞUBE TRABZON ŞUBE

· 

GENEL

· 

SMM

· 

ÜYELİK İŞLEMLERİ

· 

MİSEM

· 

EMO E-POSTA

· 

FERDİ KAZA SİG.

· 

İMZA YETKİSİ

· 

ENERJİ VERİMLİLİĞİ

· 

SORUN SÖYLEYELİM

· 

ENERJİ KİMLİK BELG.

· 

ENAZ (ASGARİ) ÜCRETLER

· 

YAPI DENETİM

· 

E-İMZA

· 

MESLEKİ SORUMLULUK SİGORTASI

· 

LPG SORUMLU MÜDÜRLÜK

· 

EMBK

· 

KVKK

TÜRKİYE'DE ÖZELLEŞTİRME GERÇEĞİ SEMPOZYUMU YAPILDI



 
TMMOB tarafından düzenlenen II. Türkiye'de Özelleştirme Gerçeği Sempozyumu, 13-14 Kasım 2007 tarihlerinde yapıldı. Sempozyumda, özelleştirmelerin kapitalizmin küreselleşme sürecinde bir aracı olarak, sınıfsal temelde bir saldırı olduğu anlatılırken, sisteme karşı birlikte mücadele gerektiği vurgulandı.
 

İnşaat Mühendisleri Odası Teoman Öztürk Toplantı Salonu‘nda yapılan sempozyumun açılışında TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, Türkiye Haber İş Sendikası Genel Başkanı Ali Akcan ve KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul konuştu. Sempozyumun açılış sunumunu Kamu İşletmeciliğini Geliştirme Merkezi Vakfı (KİGEM) Genel Sekreteri Ayla Yılmaz, "Türkiye‘de Özelleştirme Uygulamalarına Toplu Bir Bakış" başlığı altında gerçekleştirdi.

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı TMMOB‘nin meslek alanları üzerinden Türkiye gerçeklerini saptayıp, çözüm önerileri ortaya koyduğunu, diğer yandan üyelerin hak ve taleplerinin gerçekleşmesi için çaba gösterdiğini anımsattı. Mesleki sorunların toplumun sorunlarından ayrı tutulamayacağının altını çizen Soğancı, "İşte bu sempozyum ve benzerleri bu çabalarımızın gerçekleşmesine yönelik çalışmaların önemli bir kesişme noktasını oluşturuyor" dedi.

Soğancı, 26-27 Mayıs 2005 tarihinde Türk-İş, Hak-İş, DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve KİGEM tarafından gerçekleştirilen "20. Yılında Türkiye‘de Özelleştirme Gerçeği" sempozyumunun sonuç bildirgesinden şu alıntılarla konuşmasını sürdürdü:

"Özelleştirme küresel kapitalizmin, ürettiği krizini aşmak amacıyla, özellikle 1980‘li yıllardan sonra mal, hizmet ve sermayenin küresel ölçekte sınırsız dolaşımını sağlamak için ‘liberal reformlar‘ adı altında ‘dünya‘ ölçeğinde dayattığı, ekonomik, toplumsal, siyasal ve ideolojik boyutları olan küresel politika araçlarından birisidir.

Dar anlamda, ‘devletin iktisadi faaliyetlerini gerçekleştiren kamu iktisadi teşebbüslerinin yani KİT‘lerin mülkiyetinin özel sektöre devredilmesi‘ geniş anlamda, ‘devletin iktisadi faaliyetlerinin azaltılması ya da bu fonksiyonunun tümüyle serbest piyasa koşullarına devredilmesi‘ni içeren ‘özelleştirme‘lerin ülkemizde yasal altyapısının oluşturulmasına 1983 yılı sonrasında başlanmıştır. 1984‘te 2983 sayılı Yasa, 1986‘da 3291 sayılı Yasa, 1990-94 arası bir dizi KHK, 1994‘te de eksikliklerin giderilmesi amacıyla 4046 sayılı Özelleştirme Yasası çıkarılmıştır. Özelleştirmelerin uygulama alanının ve önceliklerinin belirlenmesi için ise, Dünya Bankası istemiyle 1985 yılında ‘Özelleştirme Ana Planı‘ hazırlanmıştır.

1990‘lı yıllardan itibaren, KİT‘lerin dışında, Dünya Ticaret Örgütü kararları ve GATS hükümleriyle bağlantılı olarak eğitim, sağlık, sosyal güvenlik ve altyapı hizmetleri de özelleştirme saldırısına uğramaya başlamıştır.

Emek ve demokrasi güçlerinin istemleri doğrultusunda değil, küresel sermayenin egemenliğinin bir aracı olarak gündeme getirilen ‘yerelleşme‘ politikaları ile su, toprak, orman, kıyılar ve madenler gibi doğal kaynaklar tüm yurttaşların yararlanacağı varlıklar olmaktan çıkarılmakta, alınıp satılabilir ‘mal‘ konumuna dönüştürülmektedir.

Ortaya çıkan sonuç; işsizliğin artması, eşitsizliğin derinleşmesi, sosyal ve ekonomik dokunun zarar görmesi, göçlerin yaşanması, sağlık, eğitim, sosyal güvenlik ve altyapı gibi temel yurttaşlık haklarının piyasalaştırılması, kamu hizmetlerinden yoksun kalma olmaktadır. Kamu yönetiminin tüm sektörlerde kırıldığı veya tarım sektöründe olduğu gibi dağıtıldığı, kamu adına karar alma ve uygulama düzeneklerinin ‘yönetişim‘ modeliyle küresel sermayenin örgütlerine devredilmeye çalışıldığı süreçte, ‘katılımcılık‘, sermayenin kurduğu ‘sivil toplum örgütleri‘ni içermektedir.

Özelleştirmenin felsefesini ‘devletin üretimden çekilerek‘ asli görevi olan alanlara yoğunluk vermesi olarak değerlendirenler, bu aldatmaca ile toplumun bazı kesimlerini ikna edebilmişlerdir. Özelleştirmeye karşı tepkilerini ortaya koyan sendika ve meslek odaları gibi kuruluşların toplumun ikna edilmiş kesimlerini yeteri kadar yanlarına çekememesinin başlıca nedeni ise, özelleştirmeye destek veren bazı medya grupları olmuştur."

Akcan: Telekom‘un Özelleşmesi Yatırımı Durdurdu

Türk Telekom‘da yaklaşık 1 aydır grev yapan Türkiye Haber İş Sendikası‘nın Yönetim Kurulu Başkanı Ali Akcan, yaşanan grevin altında yatan nedenin özelleştirme olduğunu bildirdi. Akcan, kamu kuruluşu olduğu için Türk Telekom‘un yatırım yapamadığının, haberleşmenin çok hızlı gelişen bir sektör olduğu, yatırım yapılabilmesi için özelleştirilmesinin gerektiğinin söylendiğini anımsattı. Rakamlarla bu iddianın gerçek olmadığını ortaya koyan Akcan, 2003‘de karının yüzde 17‘sini, 2004‘te karının yüzde 25‘ini, 2005‘te yüzde 17.5‘ini yatırımlara ayırırken, 2007 yılında kar artışına karşın yapılan yatırımlarının karın yüzde 7.3‘ü düzeyinde kaldığını bildirdi.  

Özelleştirmede diğer gerekçenin haberleşme sektöründeki tekelin kırılması, sermayenin tabana yayılması olduğunu anımsatan Akcan, "Haberleşme sektöründeki kamu tekeli bugün yüzde 97 oranında özel bir tekele bırakıldı" dedi. Telekom‘u alan şirketin asıl işinin inşaat olduğuna da dikkat çeken Akcan, "Telekomculukla uzaktan yakından alakası olmayanı getirmiş, teslim etmişsiniz" diye konuştu.       

Özelleştirme sırasında şirketin taahhüt ettiği yatırımları dahi gerçekleştirmediğini anlatan Akcan, Telekomünikasyon Kurumu Başkanı‘nın yatırım sözünün yerine getirilmemesinin Türk Telekom özelleştirmesinin iptalini gerektiğini gazetecilere yaptığı bir açıklamada kabul ettiğini bildirdi.

"Personel Yükü Kamuya Aktarıldı"

Akcan, özelleştirme sürecinde 48 bin kişiyle çalışacağını vaad eden Oger Telekom‘un, bugün kurumda 37 bin çalışan bıraktığını, böylece yatırım yapmadan Türk Telekom‘da kar artışına gittiğini, azaltılan personelin yükünün ise kamuda bırakıldığını anlattı. Akcan, başka kamu kurumlarına gönderilen 13 bin kişinin ortalama 2 bin 38 dolar olan aylıkları üzerinden ortalama 10 yıllık hizmet süreleri dikkate alındığında ve 25 yılda emekli olacakları düşünüldüğünde, kıdem ikramiyeleriyle birlikte kamuya 3 milyar 878 milyon dolarlık özelleştirme maliyeti yüklendiğini bildirdi. Telekom İcra Kurulu Başkanı Paul Doany‘nin yaptığı açıklamaya göre kurumda 2. tip olarak çalıştırılan 7 bin 500 kişinin de başka kamu kurumlarına gönderileceğini ifade eden Akcan, şöyle konuştu:

"Eğer bugün grev olmasaydı bu arkadaşları kesinlikle kamuya göndereceklerdi. Türk Telekom‘da tutmalarının tek bir nedeni vardı. Telekom işçilerinin grevini kırabilmek adına bu arkadaşlarımızı resmen tetikçi olarak kullanmaya başladılar. Bu noktada bize destek olan arkadaşları da havuza atmak suretiyle kamuya gönderiyorlar."       

Grevin Türkiye‘de unutturulmaya çalışılan bir hak olduğunu anlatan Akcan, İstanbul ve Diyarbakır valilerinin arıza gidermek için grev kırıcıları koruma peşinde olduğunu söyledi. Bu duruma tepki gösteren Akcan, "Siz İstanbul‘da kapkaçımı önlediniz de Telekom‘un arızalarını gidermek size mi kaldı diye seslenmek istiyorum" diye konuştu.

"Kamuda İstihdam  Hizmet Alımına Dönüştürülüyor"

KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul da, açılışta yaptığı konuşmada, özelleştirmelerin bir başka boyutunun eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik alanında yaşandığına işaret ederek, şunları söyledi:

"Kasım ayı sonu ya da aralık ayı başına Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı‘nı getirecekler. Bir yandan tüm sosyal güvenlik kuruluşlarını kar-zarar çıktısına indirgeyen bir yaklaşım. Diğer yandan sağlık alanındaki piyasalaştırma ve özelleştirme sürecinin tamamlanacağı anlamına geliyor. Aslında büyük ölçüde piyasalaşmıştı, şimdi bunun altyapısı oluşturuluyor. Artık ne kadar para o kadar sağlık anlayışı hakim olacak. Bunun yarattığı tahribatlar toplumda henüz yeterince hissedilmemiş olabilir. Ama birkaç yıl sonra görülecek."

Tombul, özelleştirmelerin birkaç yolla gerçekleştirildiğinde, hizmet alımının da bu kapsamda yapıldığını, sadece hizmetler değil, personel istihdamının da hizmet alımına dönüştürüldüğünü anlatırken, eğitim alanında bu şekilde çalıştırılan sayısının 10 binleri bulduğunu, sağlıkta da neredeyse yarıya yakın hizmet alımı yoluyla istihdam tercih edildiğini bildirdi.

Yeni Anayasa Taslağında Özelleştirme Düzenlemesi 

Özelleştirme alanında yaşananların bu ülkenin sosyal, siyasal gerçeğinden bağımsız olmadığını vurgulayan Tombul, "Eğer yaşanan gelişmelere karşı mücadeleyi örgütleyebilir, birlikte bu mücadelenin öznesi olabilirsek, bu olumsuzlukları yeniden halkın, emekçilerin lehine değiştirme olanağına sahip olabiliriz. Bu ülkede demokratik bir değişim olmazsa özelleştirmeye karşı mücadele olanaklarının yaratılamayacağını biliyorum. Toplumun farklı kesimleri sizin üzerinize vazife mi diyebilir. Ama tam da bizim üzerimize vazife" diye konuştu.

İsmail Hakkı Tombul, AKP Hükümeti‘nin gündeme getirdiği yeni Anayasa tartışmalarında iki özel düzenleme yapıldığını, birincisinin özelleştirmenin Anayasal kurum haline sokulması, ikincisinin de piyasayı geliştirme görevinin devlete verilmesi olduğunu söyledi.

 



TELE 1- SABAH PUSULASI

28.03.2024
 


Çok Okunanlar


EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU

KTMMOB EMO YENİ YÖNETİM KURULU BELİRLENDİ

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR

1 MAYIS’TA ALANLARDAYIZ

ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI - OLAĞAN GENEL KURULU! (ENERJİEKONOMİSİ.COM)

EMO 49. OLAĞAN GENEL KURULU TOPLANIYOR (ENERJİGUNLUGU.NET)

MUTLU BAYRAMLAR

EMEK VE BİLİM İLE KURULACAK YENİ BİR TOPLUMSAL DÜZEN İÇİN: YAŞASIN 1 MAYIS!

DEPREMZEDEYE DEĞİL ENERJİ ŞİRKETLERİNE DESTEK VERİLİYOR (BAŞKENT GAZETESİ)

Okunma Sayısı: 752


Tüm Haberler

Sayfayı Yazdır



 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME
 

COPYRIGHT © 2005-2024 TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL MERKEZİ
IHLAMUR SOKAK NO:10 KIZILAY/ANKARA
TEL: +90 (312) 425 32 72 (PBX) - FAKS: +90 (312) 417 38 18

KEP ADRESİ : emo.merkez@hs01.kep.tr


Diğer birimlerin iletişim bilgileri için tıklayınız

 
 
Key Yazılım Çözümleri A.Ş.